Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PSİTHOTH 24. SAYISINDA "EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE İNSAN" TEMASIYLA KARŞINIZDA!- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN

PSİTHOTH 24. SAYISINDA "EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE İNSAN"  TEMASIYLA KARŞINIZDA! Adını mitoloji karakteri olan Thoth'tan alan Psithoth Sanal Dergimiz, 2020 TEMMUZ ayı 24. sayısına "EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE İNSAN" teması ile devam ediyor. Herkese PSİTHOTH'LU keyifli okumalar!  BETÜL BEYZA GÜLTEKİN

EVRİMSEL PSİKOLOJİNİN ARAŞTIRMA ALANI: ÖĞRENME- MUHAMMED ALİ GOZEL

EVRİMSEL PSİKOLOJİNİN ARAŞTIRMA ALANI: ÖĞRENME Evrimsel psikoloji, psikolojinin bir alt alanı olmaktan ziyade, genel olarak psikoloji hakkında farklı bir düşünme biçimidir. Geleneksel psikoloji oldukça canlı ve zengin bir alan olmakla beraber, “zihinsel desenleme”ye ilişkin olarak kapsayıcı bir kurama sahip olmaması bakımından sıklıkla eleştirilmektedir. Evrimsel psikolojik yaklaşım işte bu eksikliği giderme çabasında bir yaklaşımdır. Ek olarak, geleneksel psikolojinin algı, düşünme, öğrenme, motivasyon, sosyal davranış gibi alanlarında ortaya koyduğu sağlam bilgi birikimi evrimsel perspektiften ele alındığında daha anlamlı hale gelmektedir. Bazı eleştirmenlerin iddiasının aksine evrimsel psikoloji davranışın ortaya çıkmasında çevrenin rolünü yadsımaz. Çevrenin davranış üzerinde üç ayrı düzeyde vazgeçilmez bir etkisi vardır. Çevre ilk olarak evrimsel tarihte adaptasyonların oluşmasını sağlayan seçici faktördür. Aynı zamanda bireyin gelişim sürecinde adaptasyonun normal gelişimini sağla

EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE DİL- HÜSEYİN GÜZEY

EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE DİL Dil, en genel tanımıyla, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurumdur. (Prof. Dr. Muharrem Ergin, 2008) Aslına bakarsanız dil kavramı, Nietzsche’nin açık kavramlar kategorisinde kendisine yer edinebilecek kadar farklı tanımlamaları bünyesinde ihtiva eden ve farklı disiplinler çerçevesinde farklı biçimlerde değerlendirilen bir olgudur. Dil, bu esnekliği sayesinde tek bir disiplinin araştırma sahasıyla sınırlı kalmaktan kendini kurtarır ve farklı disiplinlerce farklı yönleriyle araştırılabilir. Evrimsel psikoloji’ye göre dil, yüz binlerce yıldır Homo Sapiens’in- ve akrabalarının- yaşama içgüdüsü neticesinde vahşi doğadaki tehlikeleri birbirlerine haber verme ihtiyacını karşılayan; evrimsel basamaktaki gen aktarımını muhafaza eden; bireyden topluma geçiş

EŞİMİZİ NASIL SEÇİYORUZ? EVRİMSEL PSİKOLOJİYE GÖRE EŞ SEÇİMİ- MERVE CEREN ŞAFAK

EŞİMİZİ NASIL SEÇİYORUZ?  EVRİMSEL PSİKOLOJİYE GÖRE EŞ SEÇİMİ Yaşam durağan değildir. Değişim ve gelişim gösterir bizler de yılları kapsayan bu değişime evrim deriz. İnsan davranışlarının gelişimi çok uzun bir zamana dayansa da araştırmaları kısa bir zamana dayanır. Evrimsel psikolojinin araştırmaları özellikle 2000’li yıllarda hız kazanmıştır. Geç keşfedilmiş bir alan olsa da önemli bilgi kaynakları oluşmuştur. Peki nedir bu evrimsel psikoloji? Evrimsel psikoloji, genel anlamı ile psikolojik kavramları algılamaya ve insanın sinir sistemi ile zihinsel sürecinin evrimsel aktarımını araştırıp, sinir sisteminin getirdiği davranışların evrimin bir parçası olduğunu öne süren yaklaşımdır. Her canlı evrimin bir parçasıdır ve evrimin en önemli konularından biri de üreme ve buna bağlı olarak eş seçimidir. Her canlının eş seçiminde cinsiyet belirleyici bir faktördür. Her canlıda değişmeyen tek faktör seçici olan tarafın daha çok yatırım yapan olduğudur. Birçok canlıda dişiler ilişkiye daha çok y

EVRİMSEL PSİKOLOJİ'DE CİNSİYET ROLLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ- EYLEM YILMAZEL

EVRİMSEL PSİKOLOJİ'DE  CİNSİYET ROLLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ Evrimsel Psikoloji, Bilişsel Psikoloji ve Evrimsel Biyoloji adlı iki farklı bilim dalının birleşimden oluşmuş bir psikoloji alt alanıdır. İnsan davranışını anlamak adına bu iki farklı disipline gereksinim duyar. Bunların yanında gelişim psikolojisi ve sosyal psikolojiyle de sıkı sıkıya bağlı bir uzmanlık alanıdır. Bilişsel Psikoloji, eylemlerimizin nedeni olarak zihinsel süreçleri ön plana çıkarır. Zihnin mekanizmalarını açıklamaya yönelik çalışmalar sürdürür. Evrimsel Biyoloji ise insanın doğrudan doğruya bir tanrı tarafından yaratıldığı fikrinden uzaklaşıp; insanların ape benzeri atalarından evrimleşerek bugünkü haline geldiğini savunur. Savunduğu düşünceye göre yeryüzünde yaşayan diğer canlılar da aynı tek ve ana-atayı paylaşmaktadırlar. Evrimsel Psikoloji, insan davranışlarını atalarımızın hayatlarını sürdürdükleri çevreyle yaşadıkları sorunlara geliştirdikleri adaptasyon sonucu psikolojik uyumun bir ürünü olarak açık

EVRİMSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN SALDIRGANLIK NEDENLERİ- BERRAK ÇAKIROĞLU

EVRİMSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN SALDIRGANLIK NEDENLERİ İnsanların şempanze olmadığı aşikâr olmakla birlikte iki türün ortak olduğu noktalar evrimsel psikologların dikkatini çekmektedir bu ortak noktalardan birini de Wrangham ve Peterson (1996) yaptıkları gözlem sonucunda bilimsel temellere dayandırılmıştır. 5000 memeli ve 10 milyonu aşkın tür ile yaptıkları bu çalışmada ulaştıkları sonuç yalnızca şempanzelerin ve insanların kendi türlerine karşı ölümcül saldırılarda bulunan erkeklerce başlatılmış eş güdümlü koalisyonlar gösterdikleri buna ek olarak komşu bölgelere baskın yaptıklarıdır. Bu durum bilinen diğer türlerde görülmemektedir. İki türün ortak yönlerinden biri de sayısal olarak üstün olan kişi ya da grupların saldırma ihtimallerinin daha yüksek düzeyde olmasıdır. Evrimsel psikoloji perspektifinde saldırganlığın temelinde birkaç unsur vardır. Bireyler saldırganlaşarak diğerlerinin stoklamış olduğu değerli kaynakları elde etmeyi hedeflemektedir buna örnek olarak çocuklarda akra

EVRİMSEL PSİKOLOJİ- SEMA GÜRBÜZ

EVRİMSEL PSİKOLOJİ Geçmişten Darwin’e, Darwin’den günümüze doğayı, insanı, hayvanı anlamlandırmak için çeşitli bakış açılarıyla kuramlar ortaya atılmıştır. İnsan yavrusu yaşadığı çevreyi anlamaya çalışır, sorgular, merak eder. Darwin de Türlerin Kökeni kitabında şöyle ifade eder: “Gelecekte çok daha önemli araştırmalara açık alanlar görüyorum. Psikoloji, Bay Herbert Spencer’ın şimdiden attığı temelle, zihni güçlerin ve yeteneklerin ancak yavaş yavaş ve aşamalı olarak kazanılmış olmasının gerekliliğine, güvenle oturtulabilir. İnsanın kökeni ve tarihi daha çok aydınlanacaktır .”(Darwin, 1970, s. 468). Bu sözleriyle Darwin evrimsel psikolojiye ışık tutar. Nedir bu evrimsel psikoloji diye bakacak olursak en temel olarak; bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri modern evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Farklı bir tanımda ise; tüm psikolojik olguları anlamaya yönelik temel bir çatı ve insanın sinir sistemi ile bu sistemin doğurduğu davranışların evrimsel süreçlerin ür

DUYGULARIN EVRİMİ- ZEHRA ŞENİZ GÜÇ

DUYGULARIN EVRİMİ Evrimsel perspektiften baktığımızda duygular, meydana gelen olaylara göre davranışı şekillendirip uyum sürecini kolaylaştırarak memelilerin hayatta kalmasını sağlayan yaşantılar olarak ifade edilmiştir. Darwin'in biyolojik evrimin bir parçası olarak duyguların evrimi hakkında yazdığı The Expression of Emotions in Man and Animals isimli eserde, ilk veya basit duyguların ilk memelilerden beri var olduğuna, insanlığın da duygu potansiyelini bu memelilerden miras olarak aldığına vurgu yapmıştır. Bu açıklamanın en önemli ispatı ise, insan ile diğer memelilerin beyin yapılarındaki ve beyinlerinin işleyişlerindeki benzerliklerdir. Şöyle ki, beyindeki duyguların merkezi olan amygdala bölgesinin; aile içi veya cinsler arasındaki bağlılık ve sevgi duygusunun oluşmasında etkili olan oxytocin hormonunun; canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için doğal dürtü ve ihtiyaçlarını (yeme-içme, üreme, barınma, güven) ortaya çıkarıp bunların karşılanabilmesi için eğilim oluşt

“İNANCIN HİKÂYESİ” BELGESELİNE GÖRE DİNİN EVRİMİNİN YORUMLANMASI- ROJDA ÇELİK

“İNANCIN HİKÂYESİ” BELGESELİNE GÖRE  DİNİN EVRİMİNİN YORUMLANMASI Arapça bir kelime olan din, sözlük anlamı bakımından; “örf, adet, itaat, tutulan ve gidilen yol, ceza ve mükâfat, millet vb.” anlamlarını taşımaktadır. Batı dillerinde ise “religion” kelimesi ile ifade edilmekte ve “Tanrı’ya korku, saygı ve bağlılık ile kendini ibadete verme, tören ve ayinlere katılma” anlamlarına gelmektedir. Türkçe’de ise; “inanç sistemi veya bir inancın kaideler bütünü” anlamlarını içermektedir (Karacoşkun, 2004). Dewey’e göre din “ideal ile gerçek arasındaki aktif ilişki”dir. Whitehead, dini “bir insanın tek başına yapabildiği şey” olarak tanımlamaktadır. Westermark’ın din tanımı ise “insanın kendisini bağımlı hissettiği ve ibadetinde kendisine başvurduğu doğaüstü bir varlığa karşı saygılı bir davranış” şeklindedir (Idinopulos, 1998). Netflix belgesellerinden biri olan İnancın Hikâyesi ile dinler hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Morgan Freeman tarafından sunulan belgeselde, dinlerin ortaya çık

BİLİNCİN EVRİMİ- NASİRA CANSEV BUKHARİ

BİLİNCİN EVRİMİ Bilinç, sadece psikolojinin değil felsefenin, tıbbın birçok alanın da soru işaretlerine sahip olduğu bir kavramdır. Psikoloji bir altının bir üstünün olduğunu iddaa eder, felsefe bizi biz yapan şeydir der ve insan doğasının derinlerine iner; tıp ise bunun beyindeki yerini arayıp insan hayat kalitesinin psikolojiden daha farklı olarak peşine düşer. Bu düşünceyle, insanlar bilincin nöral bağlantılarını aradılar ve bilinci anlamak için tam olarak nereye bakmalarını gerektiğini bilemediler. “Bilinç nöronları” mı vardı? Yoksa bu var olmayan bir kavram mıydı? “Sıcak bir ocağa dokununca parmaklarınızı hemen geri çekersiniz. Çünkü acının bilincine varmışsınızdır. Buradaki sorun şu: Parmağınızı geri çekmenize sebep olan şey bilinç değil. Burada bir dizi refleks işlemektedir. Bilinç, dersinizi almanızı sağlayan şeydir. Bir daha sıcak bir ocağa dokunmazsınız. Bilinç bir varlık değil, bir süreçtir. Hayvanlarda da bilinç var, ama insanlardaki daha üst düzeyde bir bilinç. Dahası, yap

EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE BELLEK- NİSA SIK

EVRİMSEL PSİKOLOJİ VE BELLEK Bellek; ihtiyaç duyulan bilgi artık ortamda bulunmadığında uyarıcı, olay, düşünce ve becerilerle ilgili bilgileri kodlama, depolama ve geri getirme rol oynayan bir süreçtir. Araştırmalarda belleğin sınırlı kapasitesi, sınırlı zamanı ve sınırlı kaynakları olduğu sonucuna ulaşılmıştır ( Goldstein, çev. 2013). İnsan belleğinin deneysel olarak araştırılması Hermann Ebbinghaus tarafından başlamıştır. Ebbinghaus araştırmalarında katılımcı olarak sadece kendisini kullanmıştır. Kendisine 3 harfli anlamlı sözler oluşturmuş ve bunları ezberlemiştir. Anlamsız hece oluşturmasının amacı sözel ilişkilendirme lerin etkisini en aza indirmektir. anlamı serilerine oluşan listeyi sorunsuz bir şekilde hatırlaması için gereken tekrar miktarını kaydetmiştir. belirli bir zaman sonra listeyi tekrar öğrenmek için yaptığı tekrarların miktarının azaldığını fark etmiştir. Bu sayede belin ölçülebileceğini öne sürmüştür. Buna tasarruf yöntemi adını vermiştir (Kantowitz, Roediger, Elmes,