Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PSİTHOTH 18. SAYISINDA "PSİKOLOJİ DENEYLERİ" TEMASIYLA KARŞINIZDA!- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN

PSİTHOTH 18. SAYISINDA "PSİKOLOJİ DENEYLERİ" TEMASIYLA KARŞINIZDA!- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN Adını bir mitoloji karakteri olan Thoth'tan alan Psithoth Sanal Dergimiz, 2020 Ocak sayısına "PSİKOLOJİ DENEYLERİ" teması ile devam ediyor. Beklenen Ocak sayımızda sizlere, "PSİKOLOJİ DENEYLERİ" temasıyla psikolojide önemli yeri olan deneyleri ele aldık. Gelin hep birlikte bu deneylere göz atalım! Herkese PSİTHOTH'LU keyifli okumalar!  -PÖMYAP Yazı İşleri Koordinatörü ve PSİTHOTH Editörü Betül Beyza GÜLTEKİN-

ROBBERS CAVE DENEYİ-ÖZDEN NUR KARPINAR

ROBBERS CAVE DENEYİ “Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; bir ilişki kurulamıyordu aralarında.” Sineklerin Tanrısı, William Golding Modern sosyal psikolojisinin kurucularından olan 1906 yılında İzmir Ödemiş’de doğan Muzaffer Şerif Başoğlu yurt dışında ve psikoloji literatürüne geçen ismi ile Muzaffer Sherif’in deneyini ve bu deneyin öneminden bahsetmek isterim. Yalnızca Sherif’in başarısı demek oldukça yanlış olacaktır. O ve arkadaşları sosyal psikoloji için uzun zaman konuşulacak ve sosyal psikolojinin mihenk taşlarından biri olan deneyi Oklahama’da Robbers Cave Park’ta tasarlayacak ve yapacaklardır. Sherif, bu deneyde psikolojinin sosyal alanda ki etkileri açısından önemli notlar almış ve etkileyici sonuçlara ulaşmıştır. Deneyin yapılma amacI ise grup özelliklerini belirmek yani grup dediğimiz kavram aslında nasıl aynı amaca hizmet edecek hale gelir? Gruplar nasıl ve neden çatışır? Grup özelliklerini incelemek, çatışma sonuçlarını belirlem

REIMER DENEYİ-ZEYNEP ŞEVVAL BÜYÜKİZGİ

REIMER DENEYİ Deney Brian ve David Reimer, 1965’te dünyaya gelen, bir ailenin ikizleriydi. Doğumlarından 8 ay sonra idrar yollarındaki bir sıkıntıdan dolayı gerçekleşen sünnet operasyonu hayatlarını değiştirdi. İkizler fimoz isimli bir rahatsızlıktan dolayı sünnet edildiler fakat David’in operasyonu Brian’ınki kadar başarılı geçmemişti. Operasyonda kullanılan yakma tipi sünnet yöntemiyle David’in penisi neredeyse tamamen yanmış ve işlevsiz hale gelmişti. Olay üzerine Reimer ailesi çocuklarını John’s Hopkins Hastanesi’nde çalışan ve cinsel gelişim ve cinsiyet kimliği üzerine çalışmalar yapan Dr. John Money’e götürdüler. Money, günümüzde pek geçerliliği olmayan Nötral Cinsiyet Teorisi’nin savunucularındandı. Teoriye göre cinsiyet kişinin doğuştan getirdiği bir özellik değil, sonradan çevresel faktörlere öğrenilen bir kavramdı. Dr. Money aileye David’in cinsiyetinin değiştirilmesini önerdi. Aile, süreç boyunca tıbbi ve psikolojik olarak destekleneceği öne sürülerek ikna edildi

BİREYSELLİKTEN BİRLİKTELİĞE-SEMA GÜRBÜZ

BİREYSELLİKTEN BİRLİKTELİĞE Bu ayki yazımda Sherif’in Oto kinetik Etki Deneyi’ni sizlerle paylaşmak istiyorum. Deney ismini görünce hafif bir ürperti duyduysanız korkmayın, yalnız değilsiniz. Başlamadan önce oto kinetik ne demek bunu açıklamak istiyorum. Oto kinetik etki, durağan, küçük bir ışık noktasının karanlık veya özellik barındırmayan bir arka planda hareket ediyor gibi göründüğü bir görsel algı fenomenidir. Bu etki muhtemelen hareket algısı bazı dayanak noktalarına göreli olarak gerçekleştiği için oluşmaktadır. Bu fenomeni Sherif, grup içinde olmanın bireylerin gerçeklik algılarını nasıl etkilediğine bakmak için kullanmıştır. Deney üç aşamadan oluşmaktadır: İlk Aşama: Denekler tek tek zifiri karanlık bir odaya alınmışlar ve karşıdan deneklere doğru aynı noktadan bir ışık belirli aralıklarla tutulmuştur. Deneklere de bu ışığın ne kadar uzaklıktan ve hangi yönden (kuzey-güney-doğu-batı) geldiği sorulmuştur. Her denek bir yön ve değişik aralıklar belirtmiş, ama so

STANFORD HAPİSHANE DENEYİ-MUHAMMED ALİ GOZEL

STANFORD HAPİSHANE DENEYİ Zimbardo Deneyi, diğer bir adıyla Stanford Hapishane Deneyi; psikoloji dünyasının en çok ses getiren, aynı zamanda en acımasız deneylerinden biri. Sosyal Psikolog Philip Zimbardo, insanların şiddete başvurma eğilimlerini ve ''iyi'' olarak nitelendirdiğimiz insanların nasıl ''şeytana'' dönüştüğünü merak edince unu araştırmak adına 1971 yılında Stanford Üniversitesinin laboratuvarına sahte bir hapishane kurmuş ve deney için hazırlıklara başlamış. 2 hafta sürecek bu deney için öncelikle 24 erkek denek bulundu. Deneklere bir hapishane deneyi olacağından bahsedildi ve bir miktar ücret verildi. Fakat bu deneyin iki ucu vardı: Gardiyanlar ve mahkumlar. Deneklerin bir kısmı gardiyan bir kısmı mahkum olarak ayrıldı. Zimbardo bu deneyin öylesine gerçeği yansıtmasını istiyordu ki işler gerçek hapishanede nasıl işliyorsa, sahte hapishanede de öyle işliyordu. Hatta mahkum rolündekiler gerçekten bir suç işlemiş gibi polisler tarafında

KÜÇÜK ALBERT DENEYİ-MERVE CEREN ŞAFAK

KÜÇÜK ALBERT DENEYİ Korku… Korku ne demek? Bireylerin başına kötü bir şey gelme ihtimalinin yarattığı kaygı hissi mi ya da tehlike durumun da verilen bir reaksiyon mu? Peki neden korkarız? Bireyler genellikle kendi düşüncelerinin sebep olduğu duygular nedeniyle korku duyarlar. Düşüncelerimiz ya da bilmediklerimiz bizi korku hissine sürükler. Bilmediğimiz birçok durumdan bize zarar gelip gelmeyeceğini ölçemediğimiz için korku duyarız. Bu nedenle korkuya neden olabilecek durumlardan kaçınır, uzak kalmaya çalışırız. Korku hızı kalp atışlarına, kasların gerilmesine neden olur. Peki korku öğrenilebilen bir durum mudur ya da kişilerin herhangi bir şeyden korkuyor olması bizim sorumluluğumuzda olabilir mi? Bireyleri şartlayarak herhangi bir şeyden korkmayı öğretebilir miyiz? Küçük Albert deneyi tam olarak bize bunların cevabını veren bir korku şartlanmasını aktarmaktadır. Küçük Albert deneyi Amerikalı davranışçı bir psikolog olan Jhon Watson tarafından uygulanan, korkunun küçük yaş

BİLİŞSEL UYUMSUZLUK DENEYİ-NASİRA CANSEV BUKHARİ

BİLİŞSEL UYUMSUZLUK DENEYİ İnsan beyninin yaratıcılığına ve güzelliğine ömrümüz boyunca okuyup tanık olduklarımızdan az çok ikna olmuşuzdur. Peki hayatımızı ve günlük davranışlarımızı etkileyen inançlarımızın nasıl oluştuğuna, çoğu zor durumda kendimizi nasıl ikna edebildiğimize dair bir kanıtımız var mı? Leon Festinger ve James Carlsmith bilişsel uyumsuzluk deneyinde bunu açıklamaya çalışıyor. Deneyde katılımcılar tek tek bir odaya alınıyor ve son derece sıkıcı görevleri tamamlıyorlar. Ancak bir diğer görevleriyse odadan çıktıklarında deneyin çok eğlenceli geçtiğini söylemek. Bir grup katılımcı bu yalanı söylemek için 1 dolar alırken diğer grup katılımcı 20 dolar alıyor. Ortaya ilginç bir sonuç çıkıyor. Sizce böyle sıradan görünen bir deneyin bize kazandırdıkları ne olabilir ve insanlar hakkında bilmediğimiz ne öğrenebiliriz? 1 doları okuyucuların kendini daha yakın hissetmesi için 1 liraya dönüştürebiliriz. Elinize metal para konuluyor ve yalan söylemeniz isteniyor. Şaşı