BİLİNCİN EVRİMİ
“Sıcak bir ocağa dokununca parmaklarınızı hemen geri çekersiniz. Çünkü acının bilincine varmışsınızdır. Buradaki sorun şu: Parmağınızı geri çekmenize sebep olan şey bilinç değil. Burada bir dizi refleks işlemektedir. Bilinç, dersinizi almanızı sağlayan şeydir. Bir daha sıcak bir ocağa dokunmazsınız. Bilinç bir varlık değil, bir süreçtir. Hayvanlarda da bilinç var, ama insanlardaki daha üst düzeyde bir bilinç. Dahası, yapay bilinç oluşturma konusunda da adımlar atmaya başladık.”
Bu sözler Nobel ödüllü biyolog Gerald Edelman’a ait. Edelman’a hatta aslında bütün somut düşünürlere göre bilinç biyolojik bir yapı olarak karşımıza çıkıyor ve aslında hayatımız boyunca doğal bir seleksiyondan geçiyor. Yani kullanışlı davranışlar kuvvetlenirken kullanışsızlar unutuluyor. İşte ‘bilincin evrimi’ kavramı da burda karşımıza çıkıyor. Buna nöral Darwincilik diyenler de mevcut. Ancak biliyoruz ki doğal seçilimin sonunda kazananların özellikleri az çok birbirine benziyor. Beyin ve bilinç içinse tam tersi olan bu durum, bu konuyu daha eşsiz kılıyor. Yani sizde olan bu beyin ve bu bilinci başka bir canlıda göremezsiniz. Size özel olan bu yaşam formulü sadece size özel değişkenleri yaşamanız sonucu ileriki durumlara kolay adapte olmak üzere kurulur.
Bir örnek daha verecek olursak, elimize iki hayvan alalım. Biri sadece işaretleri algılarken birinin de bilinci var. Güneş batarken çalılıkların arasından bir sürünme sesi geldiğinde bilinci olan hayvan daha sesin kaynağını görmeden kafasında bir yılan veya aslan olabileceğini önceki deneyimlerine göre canlandırırıp çoktan kaçmaya başlarken öbürü orada duracaktır. Daha çok bilincin evrimine yönelik bir örnek ise insanların genellikle neden arabaya, elektriğe değil de yükseğe veya yılana, örümceğe fobisi olduğudur. Geçtiğimiz yüzyılda icat olan arabalar bizim için yeniyken yılanlar ve yükseklik insanlığın başından beri vardı. Bu da evrimsel olarak bazı korkuların diğerlerine göre nasıl kolay görülebildiğini gösteriyor. İnsanlar bilincinin bilincinde olan tek canlıdır. Buna metabiliş de denir. Hayvanlarda var olan birincil bilinç şimdiki zamana ve bütüne yönelik bir hafızayı kapsarken insan için bu geçmişi anlatma ve geleceğin planını kurmaktır. Ayrıca ahlak da işin içine girer. İnsan türü düşündüğünü düşünüp bunu kendi yararına ve başkalarının çıkarına kullanabilir. Çoğu nörobilimciye göre bunun genetik başka getirileri de vardır. Adalet duygusu gibi. 20 çocuğa 4 er şeker dağıtıldıktan sonra bu sefer her birine farklı sayıda vermişler. Ve her biri kendi hakkını aramış, en azından bölüşmeye kalkışmış. Bu da araştırmacılara, bazı sosyal duyguların genetik olabileceğini düşündürmüş.
Özetle bilincin ne olduğu tam oturtulamasa da, üç şey söyleyebiliriz. Zaman algısı, deneyimler ve benlik duygusu. Bunların birleşimi olan bilinç insanın sosyal çağında da ahlak olarak ortaya çıkıyor. Ancak sanki hayatta kalmaya yarayan her şeyin bir evrimsel potansiyeli olduğu söz konusuysa, bu, evrimimizin en üst kavramlarından biri gibi duruyor.
Yorumlar
Yorum Gönder