Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZİHNİMİZİN DERİNLİKLERİNDE YER ALAN ÇARK - Ayşe EMDİRME

ZİHNİMİZİN DERİNLİKLERİNDE YER ALAN ÇARK   Telif; Ayşe Emdirme İnsanlar sürekli olarak kendilerine benlik icat etme peşindedir. OSHO, ‘’ Sır’’ adlı kitabında ‘’ icat edilen benlik asla gerçek benlik olamaz. İcat edilenin bir gün gerçeğe dönüşme olasılığı hiç yoktur. Gerçek benliğin icat edilmesi değil keşfedilmesi gerekir.’’ der. Fakat biz insanlar toplumun görüşlerine göre, ailemizin istekleri doğrultusunda vb. dış etmenlerin etkisiyle kendi benliğimizden tamamen bağımsız olarak davranış değişikliğine uğrar ve yeni benlikler icat ederiz. Oysa asıl olması gereken Osho’nun da dediği gibi dış etmenlerin etkisiyle bir benlik icat etmektense kendi benliğimizi keşfe çıkmaktır.  Kendi benliğimiz, zihnimizin derinliklerinde yatan asıl özümüzdür. Keşfin bir gün gerçekleşeceği yer işte o özdür. İnsan özünü bulabilmek için zihninin derinliklerine inip toplumun etkisiyle değişime uğramamış kısma ulaşması gerekir. İnsan zihninin derinlikleri benim gözümde bir çarka benzer. Her bir d

NEFRET SUÇLARI ve TUTUM - Minel ALTAY

   NEFRET SUÇLARI ve TUTUM  ‘ ’Nefret Suçu’’ failin din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet ve cinsel yönelime dair sahip olduğu önyargı ile bu özelliklerden birine sahip olduğunu bildiği veya varsaydığı bir diğer kişiye karşı gerçekleştirdiği suç davranışı olarak tanımlanmaktadır. Birçok tanımlama yapılabilir, başka birinde Herek, nefret suçlarının önyargıdan kaynaklanan motivasyonla işlendiğine dikkat çeker. Yapılan araştırmalarda kişinin nefret suçu işlemesinin altında yatan sebebin, öteki olarak gördüğü gruba dahil bir kişiye ruhsal veya fiziki zarar vererek o kişi üzerinden grubuna gözdağı vermek olduğu görülmektedir. Fakat bunun sebebi ne olursa olsun kabul edilemez bir insan hakları ihlali söz konusudur. Bu noktada, insanların nefret suçları ile ilgili tutumları nefret suçlarının meydana gelmesinde kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olabileceği gibi; nefret suçlarının önünün alınmasında etkili bir araç da olabilir.  Sürecin işleyişine bakıldığında;  duygu, davranış ve inanç

DEĞİŞİM İÇİN TUTARSIZLIKLARINI FARKET - Ali Hayran KİLİSLİOĞLU

DEĞİŞİM İÇİN TUTARSIZLIKLARINI FARKET İnsanlar sosyal ortamlarda varlıklarını sürdürmek için belli tutumlar edinip davranış sergilerler. Tutumlar insanların diğer insanlara, olaylara ve nesnelere karşı geliştirdikleri duygu, düşünce, davranış ve tavır alış biçimidir. Tutumlarımız davranışlara neden olur. Ve daha sonra davranışlarımızın gözlemi sonucunda tutumlarımız şekil alır. İnsanlar farklı tutumlara sahip olabilirler. Bunun yanında, sırrına vakıf olamadıkları korku gibi olaylardan ya da kendilerini iyi etkileyen olaylardan yola çıkarak tutumlarına yön verirler. Bunun yanı sıra çevresel ve genetik özelliklerimiz tutumları şekillendirir. Tutumlarla ilgili yapılan araştırmalar tutum ile davranış arasında bir çelişki olduğunu gösteriyor. Ancak bu çelişkiyi ortaya çıkaran birçok etmenin varlığını göz ardı etmemek gerekir. (Kırel, Ç. (2011) Sosyal Psikoloji 1 (1.Baskı) Anadolu Üniversitesi Yayınevi)  Bir önceki paragrafta tutumlarımızla davranışlarımız arasında bir tutarsızlık ol

Davranış Değişiklikleri ve Psikolojik Terapiler- Seda ULUDAĞ

Davranış Değişiklikleri ve Psikolojik Terapiler Günümüzde  birçok psikolojik terapi yöntemi duygu, düşünce  ve davranış  sistemindeki uyumsuz etkileşimi  düzenleyerek  ruhsal sistemimizi aşamalı  şekilde  iyileştirmeyi amaçlar.  Bilişsel terapiler daha çok  düşünceyi baz alırken,  davranışçı terapiler davranışları baz alır.  Bu iki yaklaşımı birleştiren  bilişsel davranışçı terapi yöntemi  (BDT) ise düşünce  mekanizmalarını  değiştirerek  davranışı  değiştirmeyi  hedefler. Ortaya çıkan herhangi bir ruhsal problemin kaynağı,  yaşantı sonucu ve bazen de genetik yatkınlık etkisiyle düşünce  mekanizmalarında  bozulmuş algıların  oluşmasıdır.  Hatta EMDR (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) yöntemi de yaşantıların işlenmeden, düşünce yapısında kalmış olmasının  probleme yol açtığını savunur ve bu işlenmemiş anıları doğru biçimde  işleyerek kişinin  iyileşmesini hedefler. Genel olarak baktığımızda psikolojik terapi yöntemlerinin, öncelikle düşünce yapısını düzenle