Ana içeriğe atla

EVRİMSEL PSİKOLOJİNİN ARAŞTIRMA ALANI: ÖĞRENME- MUHAMMED ALİ GOZEL



EVRİMSEL PSİKOLOJİNİN ARAŞTIRMA ALANI: ÖĞRENME




Evrimsel psikoloji, psikolojinin bir alt alanı olmaktan ziyade, genel olarak psikoloji hakkında farklı bir düşünme biçimidir. Geleneksel psikoloji oldukça canlı ve zengin bir alan olmakla beraber, “zihinsel desenleme”ye ilişkin olarak kapsayıcı bir kurama sahip olmaması bakımından sıklıkla eleştirilmektedir. Evrimsel psikolojik yaklaşım işte bu eksikliği giderme çabasında bir yaklaşımdır. Ek olarak, geleneksel psikolojinin algı, düşünme, öğrenme, motivasyon, sosyal davranış gibi alanlarında ortaya koyduğu sağlam bilgi birikimi evrimsel perspektiften ele alındığında daha anlamlı hale gelmektedir.

Bazı eleştirmenlerin iddiasının aksine evrimsel psikoloji davranışın ortaya çıkmasında çevrenin rolünü yadsımaz. Çevrenin davranış üzerinde üç ayrı düzeyde vazgeçilmez bir etkisi vardır. Çevre ilk olarak evrimsel tarihte adaptasyonların oluşmasını sağlayan seçici faktördür. Aynı zamanda bireyin gelişim sürecinde adaptasyonun normal gelişimini sağlayan girdileri sağlar. Son olarak, adaptasyonu “şimdi ve burada” harekete geçiren girdiler de çevreden gelir.


Doğuştan gelen adaptasyonların önemini vurguladığı için evrimsel psikolojide öğrenme kavramı da zaman zaman tartışmalara neden olur. Bu konudaki en tutarlı görüş insandaki birçok davranışın doğuştan gelmeyip öğrenme sonucunda ortaya çıktığı, ama öğrenmeyi sağlayan şeyin evrimleşmiş psikolojik mekanizmalar olduğudur. Mesela yılan korkusu doğuştan gelmez. Öğrenme sonucunda ortaya çıkar. Ama evrimsel psikologlara göre yılan korkusunu kolayca öğrenmeyi sağlayan (ve bazı durumlarda patolojik davranışa yol açabilen) özel bir psikolojik mekanizma vardır. Dolaysıyla şu veya bu davranışın evrimin mi yoksa öğrenmenin mi ürünü olduğu sorusu anlamlı bir soru değildir. Cevap her zaman ikisinin de vazgeçilmez bir rolü olduğudur. Bu bakımdan evrimsel psikoloji davranış konusunda gerçek anlamda etkileşimci bir görüşü savunur.

Son olarak, davranışın ortaya çıkmasında çevresel etki önemli olduğundan evrimsel psikoloji kültürel farklılıklara da önem verir. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Erkek için prestij sahibi olmak önemlidir zira bu, kadınların eş seçiminde dikkate aldıkları kriterlerden biridir. Bu yüzden erkeklerde muhtemelen prestij sahibi olmaya yönelik bir psikolojik mekanizma vardır. Ama prestij kriterleri kültürden kültüre farklılık gösterir ve dolayısıyla herkes kendi kültürünün özel prestij kriterlerini öğrenmek zorundadır. Buna bağlı olarak prestij elde etmek için gereken davranışlar da kültürden kültüre değişir. Buradan görülebileceği gibi evrimsel ve kültürel açıklamalar birbiriyle çatışan açıklamalar olmak zorunda değildir. Tam tersine, birbirini tamamlayıcı açıklamalar olabilirler.

Teşekkürler.
Muhammed Ali GOZEL



Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik