Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PSİTHOTH 19. SAYISINDA "BESLENME VE YEME BOZUKLUKLARI" TEMASIYLA KARŞINIZDA!- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN

PSİTHOTH 19. SAYISINDA "BESLENME VE YEME BOZUKLUKLARI" TEMASIYLA KARŞINIZDA!- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN Adını bir mitoloji karakteri olan Thoth'tan alan Psithoth Sanal Dergimiz, 2020 Şubat sayısına "BESLENME VE YEME BOZUKLUKLARI" teması ile devam ediyor. "Beslenme ve Yeme Bozuklukları" Temasının Yazı Başlıkları: Herkese PSİTHOTH'LU keyifli okumalar!  -PÖMYAP Yazı İşleri Koordinatörü ve PSİTHOTH Editörü Betül Beyza GÜLTEKİN

BESLENME VE YEME BOZUKLUĞU-Muhammed Ali GÖZEL

                     BESLENME VE YEME BOZUKLUĞU Yeme bozuklukları, bireyin kilosunu azaltmak ve/veya düşük vücut kilosunu idame ettirmek için normal olmayan beslenme düşüncelerine ve alışkanlıklarına sahip olmasıyla karakterize klinik durumdur. (Köksal, 2016) Beslenme bozuklukları yetersiz ve/veya orantısız karbonhidrat, protein, yağ alımına yol açmakla beraber vücutta yetersiz vitamin, mineral ve eser element alımına da yol açmaktadır. Beslenme bozukluğunun ilerleyen dönemlerinde ise ciddi depresyon, epilepsi, saç dökülmesi, kas kaybı, kemik kaybı, diş çürükleri, büyüme ve gelişme geriliği, anemi gibi daha ciddi hastalıklara yol açabilmektedir (Miller ve Golden, 2010). Tarih boyunca insanlar beslenme ve beslenmenin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Kişinin ve toplumun beslenme durumunun değerlendirilmesi, değişik yaşlara ilişkin besin gereksinimlerinin saptanması, fizyolojik ve psikolojik özelliklere göre beslenmenin planlanması, besinlerin hazırlanmasının sta

TIKANIRCASINA YEME BOZUKLUĞU-Gülsüm Serra AYDIN

TIKANIRCASINA YEME BOZUKLUĞU Yemeksiz yaşam mümkün mü? Bu soruya cevabınız ne olabilir? Çoğu kişinin vereceği cevap “elbette hayır.” olacaktır. Çünkü yemek yeme davranışı, yaşamımız için hayatta kalmamız adına gerçekleştirilmesi gereken ve en önemli temel ihtiyaçlarımızı oluşturan homeostatik mekanizma içerisindedir. Aldığımız besinler; vücudumuzun gelişmesini, dengede kalmasını ve vücudumuzun kendini yenileyebilmesi için oldukça gereklilik arz eder. Dışarıdan karşılamış olduğumuz su, protein, mineraller ise vücut fonksiyonlarının, besin aldığımızdaki etkilerinin (fizyolojik, psikolojik, çevreye göre değişen etkiler) düzeni için hayati önem taşımaktadır. İnsanlıkta, bebeklik döneminden çocukluk/okul çağına kadar gelişim gösteren beslenme davranışı temel ihtiyaçlar, anne-babanın bakım vermedeki tutumları, ödül sistemi, çocuklukta ki duygusal ve emosyonel kapasite, bulunulan çevre ve sosyal kültürel değerler, vb. bulunulan birçok değişkenlerin etkileşimiyle gelişmeye de

BULİMİYA NERVOZA-Sema GÜRBÜZ

BULİMİYA NERVOZA Yaratılan güzellik algıları çağdan çağa değişmiştir. Kimi zaman dolgun vücutlar moda olmuş kimi zaman ince beller. Toplumdaki bireyler bu kuralları benimsemiş ve kendi güzelliklerini bu ölçütlere uyup uymamalarıyla değerlendirmişlerdir. Fiziksel çekicilik ve mükemmelliğe fazla değerin yüklendiği çağımızda, kadınlar, sadece beden ölçüleri ve görünümleriyle var olma çabasının bedelini hastalıkla ödeyebiliyorlar. (Yücel, 2009 ) Bu hastalıklardan biri de bulimiya nervoza. Bulimiya "bous (öküz)" ve "limos (açlık)" sözcüklerinden köken almaktadır. "öküz kadar aç olmak" veya ‘bir öküzü yiyecek kadar aç olmak’ anlamlarını içerir. Bulimik davranışlardan, Roma İmparatorluğu döneminde de söz edilir. Refah içinde yaşayan dönemin zenginlerinin, kontrolsüzce, tıkınma şeklinde yedikleri ve haz yaşantısını devam ettirebilmek için, kusup yemeye devam ettikleri bilinmektedir. Hatta, kusmaların gerçekleştiği özelleşmiş yerler (vomitoriumlar) bulu

GECE YEMEK YEMEK-Elif Nur GÜRCAN

GECE YEMEK YEMEK Yemek yemek, çoğumuza göre bir ihtiyaçtan çok daha fazlası; yemek ile kurduğumuz duygusal bağlar bizi daha çok yemeye itebiliyor. Genel anlayış olan günde üç öğün yemek yemek ise bazılarına göre fazla veya daha az gelebiliyor. Peki ya gecenin bir ortasında uyanıp yemek yediğimizde ne oluyor? Bu bir hastalık işareti olabilir mi? Yapılan araştırmalar göre, gece yeme sendromu sabahları anoreksi, akşam hiperfaji ve uykudan uyanma sonrası nocturnal (gece gündüz) yemek yemenin, insomniaya eşlik ettiği bir yeme bozukluğudur. (Orhan ve Tuncel, 2009, s.132) Tüm bu kavramları biraz daha netleştirecek olunursa, sabah kahvaltısının yapılmaması ya da sadece bir içecekle geçiştirilmesi, alınan kalorilerin en az ¼’ün akşam yemeğinden sonra alınması veya uykusuzluk gözlemlenmesi olarak açabilir. Aynı zamanda, uykudayken uyanıp yemek yeme isteği ve kalkıp yemek yemek bu kriterlerden bir tanesidir. Kriterlere daha detaylı ve geniş çaplı bakılması adına Allison ve arkadaşlarının

SUÇLU YALNIZCA DİYET DEĞİL-Özden Nur KARPINAR

SUÇLU YALNIZCA DİYET DEĞİL Günümüzde artık sağlıklı bir görünüm, sağlıklı bir beden elde etmek çok önemli bir hal aldı. İnsanlar artık beden kitle indekslerinden yediklerinin kalorilerine kadar bu yolda birçok bilgiye sahip oldular. Bu durumda bir sorun görmek elbette imkansızdır. Fakat kilo ile ilgili olan yeme davranışı, bir sorun veya bir olgu zihnin süzgecinden geçmeden oluşmuş diyemeyiz. Açıklamak gerekir ise kısaca beslenme durumumuz psikoloji ile bağlantılıdır. Hatta öyle ki bireyin psikolojisi beslenme alışkanlığını ve yediklerini doğrudan etkileyebilmektedir. Oldukça sansasyonel bir bakış açısı sunuyor olabilir bu durum. Ama araştırmalar göstermektedir ki yemek yeme davranışı bir ödül mekanizması ve rahatlama aracı olarak kullanılabilir.(Nural,2018) Aynı mekanizmanın bizler madde kullanım bozukluklarında da işlediğini biliyoruz. Madde kullanmak o an için rahatlık verir fakat istek ve yoksunluk hali de artarak devam etmektedir. Maddeyi kötüye kullanımda bilinçlendiri

PİKA SENDROMU-Nasira Cansev BUKHARİ

PİKA SENDROMU Yeme bozukluğu dendiğinde aklınıza çok yemek, az yemek veya yediğini çıkarmak gibi örnekler geliyor olabilir. Ancak aralarından ilginç olan biri var: Pika Sendromu. Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre Pika sendromu normalde yemek olmayan ürünleri yeme durumudur. Çocuklarda sık görülebilir ve yetişkinlerde görülmesi zeka geriliği anlamına gelebilir.  Tabii ki bir mental rahatsızlık bozukluğu ölçütü olan DSM-5'e göre sebepleri çok daha derinlere gidebilir. Ne kadar sıklıkla yediğiniz, neleri yediğiniz ve beraberinde görülen diğer davranışlar birçok anlam içerebilir. Ancak genellikle toprak, kil, kağıt, peçete, bazen cam yenildiği görülür. Kimilerinin sağlığını kilo kaybı, karın ağrısı, besin değerleri eksikliği yüzünden tehdit eder. Türk araştırmacılar, bir vaka çalışmasında bağırsak sorunu yaşayan genç kızın taş yediğini ve sendromunun aynı zamanda kompülsif bozuklukla alakalı olduğunu gördü  (Senol, Özdemir, Sahiner, & Özdemir, 2013). Başka bir Türk kay