Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PSİTHOTH 17. SAYISI "PSİKOONKOLOJİ" TEMASIYLA YAYINDA!- SEDA ULUDAĞ

PSİTHOTH 17. SAYISI "PSİKOONKOLOJİ" TEMASIYLA YAYINDA!- SEDA ULUDAĞ Adını bir mitoloji karakteri olan Thoth'tan alan Psithoth Sanal Dergimiz, 2019 Aralık sayısına "PSİKOONKOLOJİ" teması ile devam ediyor. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde okuyan psikoloji öğrencilerinin birleşerek yazı hayatlarına katkı sağladıkları bu sanal platform, arka planda birçok emeği barındırıyor. Beklenen Aralık sayımızda sizlere, "PSİKOONKOLOJİ" temasıyla kanser hastalığında psikolojinin yerini anlatmak istedik. Tüm okurlarımıza PSİTHOTH'LU keyifli okumalar diliyorum. Kahvelerinizi yanınıza almayı unutmayın. -PÖMYAP Yazı İşleri Koordinatörü ve PSİTHOTH Editörü SEDA ULUDAĞ-

DR. ZEYNEP ARMAY’LA PSİKOONKOLOJİ ÜZERİNE RÖPORTAJ- ZEYNEP ŞEVVAL BÜYÜKİZGİ

DR. ZEYNEP ARMAY’LA PSİKOONKOLOJİ ÜZERİNE RÖPORTAJ Dr. Zeynep Armay, Klinik Psikoloji uzmanlık eğitimini (MA) Boğaziçi Üniversitesinde tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Onkoloji Enstitüsü Psikososyal Onkoloji Bilim Dalında gerçekleştirdiği ikinci üst uzmanlık eğitiminden (MSc) sonra, ABD’de psikoloji doktorasını (PhD) tamamlamıştır. İkinci uzmanlığında kanser hastaları ve fiziksel hastalıkları olan kişiler üzerinde eğitimini ve pratiğini tamamlamıştır. 1 yıl İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü ve 1 yıl Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde klinik pratiğini tamamlamıştır. Klinik psikolog, Psikoonkolog ve Psikoterapisttir. Kanser hastaları ve kanser hastası yakınlarıyla klinik çalışmalarını sürdürmekte ve sağlık psikolojisi ve psikoonkoloji alanında aktif olarak süpervizyon ve eğitimler vermektedir. 1. Öncelikle Psikoonkoloji’yi tanımlayabilir misiniz? Psikoonkoloji nedir ve sağlık psikolojisinde psikoonkolojinin yeri nedir? -Psikoonko

KANSER HASTALARINDA BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ- ELİF NUR GÜRCAN

KANSER HASTALARINDA BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ Kanser, maalesef ki günümüzde de sıkça karşılaştığımız bir kronik rahatsızlıktır. Kanser teşhisi konulan hastalar, öğrendikleri ilk süreçte inkar etme yoluna başvurabilmekle birlikte, kızgınlık, isyankarlık ve kaygılanma süreci içine girebilirler. Tüm bu yaşadıkları ve daha sonrasında yaşayacakları sıkıntılı süreç dolayısıyla psikolojik destek almaları, hastalıkla başa çıkma yönünde onlara yardım sağlayacaktır. Kanser hastalarına yönelik psikolojik müdahaleler başta bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve grup bilişsel davranışçı terapinin (Grup BDT) yanı sıra psikoeğitim, destekleyici tedavi, problem çözme ve sosyal beceri eğitimi, farkındalık temelli yaklaşımlar gibi farklı tedavi türlerini içerir (10-12). Tedavi yöntemleri, kanser hastaları üzerinde daha çok depresyon ve anksiyete üzerine yardım edilecek şekilde tasarlanmıştır. Çok sayıda psikoterapi yönteminin içerisinde BDT’nin kanser hastalarında yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sı

KANSER HASTALARINDA PSİKOLOJİNİN ROLÜ- MUHAMMED ALİ GÖZEL

KANSER HASTALARINDA PSİKOLOJİNİN ROLÜ Kanserle Mücadele Beynin ve Bedenin Ortak Mücadelesidir. Günümüz çağdaş tıbbının ve insanının en önemli ve güncel problemlerinden olan kanser; korku, umutsuzluk, suçluluk, çaresizlik, terk edilme ve ölüm duygusuna tepki ve düşüncelerini çağrıştırır. Kanser tanısı olasılığı olan ya da tanısı alan hastalarda ise olumsuz duygu ve düşüncelerin gelişmesi neredeyse kaçınılmazdır. Kanser bir yıkım gibi algılanır ve en dramatik anlamıyla kişinin psikolojik dengesinde krize neden olur. Kriz; sağlıklı yaşamdan, hastalık ve ölüm tehdidine uyuma uzanan bir süreçtir. Kanser genel klinik tıpta hastalarda ve ailelerde kriz ve psikolojik komplikasyon yaratma potansiyeli yüksek hastalıklardan bir tanesidir. Kanserin oluşumunda davranışsal faktörlerin rolü olduğu gibi çeşitli nörofizyolojik ve algısal psikolojik etkenlerden dolayı da psikiyatrik komplikasyonlar gelişir. Bu kişilerde ortaya çıkan psikiyatrik komplikasyon ve psikolojik krizler hastanın uyum ve ya

ÇAĞIMIZIN GRİBİ KANSER- SEMA GÜRBÜZ

ÇAĞIMIZIN GRİBİ KANSER Modern çağla birlikte teknolojinin gelişimi, yeni buluşlar, yaşam süresinin ve tüketimin artması, günden güne daha da küreselleşen dünyaya hepimiz uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bu kadar değişen dünyada farklı hastalıkların ortaya çıkışı ya da hastalıkların görülme sıklığının artması şaşırılacak bir durum değildir. Bu hastalıklardan kişileri en çok korkutanlardan biri de şüphesiz kanserdir. Kanser kelimesini duyduğunuz zaman neler hissediyorsunuz hiç düşündünüz mü? Korku, endişe, şaşkınlık, ölüm, acı çekme kavramları zihninizde dolaşmaya başlamıştır muhtemelen. Şimdi de kanser tanısının size konulduğunu veya bir yakınınıza konulduğunu düşünün, ne hissederdiniz? Kansere neden olan faktörlere baktığımızda stres, kötü yaşam koşulları, sağlıksız beslenme, genetik yatkınlık gibi pek çok durum sıralayabiliriz. Kanserin oluşumu için sadece bir nedenden bahsetmek doğru olmaz. Birçok faktör etkileşim halindedir. Kanser beraberinde de başka psikolojik sıkıntıları da d

TEDAVİNİN YARISI ANLAMAKTIR - Patch Adams (Film Analizi)- NASİRA CANSEV

TEDAVİNİN YARISI ANLAMAKTIR - Patch Adams (Film Analizi) Yılı: 1998 Yönetmen: Tom Shadyac Başrol: Robin Williams Aydınlanmalar, meslek kararları ve hayat amacının keşfi illa genç yaşlarda yaşanmaz. Patch Adams, otuzlarına yaklaştığında tıp okumaya karar vermişti. Film olarak karşımıza çıksa da, gerçek hikayeden esinlenen bu otobiyografik eser izleyenlerini güldürüyor, düşündürüyor ve hüzünlendiriyor. İntihar girişimleri yüzünden gittiği psikiyatri kliniğinde (1969), burnu büyük ve onu dinlemeyen doktorlardan çok hastalara kendini yakın hissetti. Oda arkadaşının sanrılarıyla dalga geçmeyip onu anlamaya çalıştı, ve dehalık delisi yaşlı iş adamından dünyaya farklı bakmanın hayatı güzelleştirdiğini öğrendi. Arkadaşlığın, samimiyetin ve yardım etmenin onu iyileştirmesinden sonra ise yeni hayatına artık ne istediğini bilerek adım attı. Böylelikle klinikte iletişimde olduğu üç kişi, aslında filmin devamında verilecek mesajlardan işaretler taşıyor. Patch doktoruna hislerini şöyle açıkla

KANSER TEDAVİSİNİN PSİKOLOJİK TEDAVİ SÜRECİNDE TERAPİ TEKNİKLERİ- MERVE CEREN ŞAFAK

KANSER TEDAVİSİNİN PSİKOLOJİK TEDAVİ SÜRECİNDE TERAPİ TEKNİKLERİ Kanser… Yabancı olmadığımız bu kavram bize neler çağrıştırır? Stres, umutsuzluk, ölüm, korku, mücadele, tedavi ya da öfke… Tüm bu kavramları aklımıza getiren bu hastalık kişiye pek de kolay olmayan bir psikolojik sürece sürükler. Stres… Kişinin bu süreçte stresle baş etme yöntemlerinin olması önemlidir. Kanser, hastalar için stresli bir olgudur. Onkoloji hastalarının tedavileri bütüncül bakış açısıyla planlanır; bu durum birçok doktor, hemşire ve psikoloğun beraber çalışması demektir. Hastalar tanı aldıktan sonra kaygı, suçluluk, çaresizlik, panik hissedebilirler. Bu durumda tedavide sosyal ve duygusal açıdan sorunların çözülebilmesi için psikolojik destek sağlanması önemlidir. Tanı ile beraber oluşabilen en yaygın sorunlar anksiyete (kaygı) ve depresyondur. Kişinin kendini yalnız ve çaresiz hissetmesi de olağandır. Onkoloji hastasının bu durumlarla başa çıkabilmesinin bir yolu grup terapisidir. Grup terapisi, kişin

CARCINOS- BETÜL BEYZA GÜLTEKİN

CARCINOS Carcinos (karkinos), Yunan mitolojisinde Lerne bataklığında yaşamını sürdüren aynı zamanda çok başlı yaratık Hidra ile savaşan Herakles’in topuğundan ısıran yengecin adıdır. Zeus’un eşi, Olimpos’un tanrıçası Hera, yengeci Heraklese verdiği zarardan dolayı ödüllendirerek gökyüzündeki takımyıldızına adını vermiştir, bu isim aynı zamanda kanser kelimesinin de kökenini oluşturur. Kanser terimi ilk olarak tıbbın önemli isimi Yunan fizikçi Hipokrat (MÖ 460-370) tarafından tanımlanmıştır: carcinos (ülser oluşturan) ve carcinoma (ülser oluşturmayan) tümör. Hücrelerin belirli bölünebilme sayısı vardır, her canlı gibi hücreler de doğar, büyür ve ölür bu duruma hücrelerin planlı ölümü denir. Kanser; organ veya dokuda anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla başlar. Çoğalan hücreler birikerek tümörü meydana getirir, tümörler de benign (iyi huylu) tümör ve malign (kötü huylu) tümör olarak iki gruba ayrılır. Benign (iyi huylu) tümörlerde malign (kötü huylu) tümörle

PSİKOONKOLOJİNİN ÖNEMİ- GÜLSÜM SERRA AYDIN

PSİKO-ONKOLOJİNİN ÖNEMİ Kanser, geniş bir hastalık türüne sahip olup vücutta kontrol edilemeyen anormal hücrelerin, sınırlarının ötesinde büyüyüp-genişlemesiyle karakterize edilir. Halk arasında, “sinsi hastalık” ya da “kötü hastalık” tabirleriyle güzel adlandırma yapılarak kullanılır. Çünkü; insanlarda kanser söylemi ölümcül hastalık “ölüm” ile bağdaştırılır. Bu yaygın olan bağdaştırma, hasta olan kişi ve hasta yakınları için moral bozmaya yeterli bir sebeptir. Hastalığın tüm evrelerini ve hatta tedavi aşamasını da büyük ölçüde olumsuz etkileyebilmektedir. Sağlığı yerinde olan bir insan hem bedenen hem de ruhen bir bütün içinde olan kişidir. Birinden biri eksik ya da çok aşırı ise denge sağlanamaz. Kanser ise sağlığımıza etki eden biyolojik bir hastalık türü olduğu için hasta olan kişinin, bu aşamada ruh sağlığının iyi durumda olması dengeyi yakalayabilmesi adına çok önemlidir. Kanser tanısı almış kişinin, ruhen bu hastalık ile başa çıkabilme gücü hastanın yaşına, kişilik öz