PSITHOTH 47. SAYISI "BİR RESSAM BİR PSİKOLOJİ" TEMASIYLA YAYINDA! PSITHOTH 47. sayısı "Bir Ressam Bir Psikoloji" temasıyla siz saygıdeğer okuyucularımızın konuğu oluyor! Kahvelerinizi hazırlayın, bu ayki sayımız ile birlikte günün koşuşturmasına kısa bir mola zamanı. Bu tema kapsamında ressamların yaşamında önemli yer tutan psikolojik olayların onların fırça darbelerinde nasıl bir esere dönüştüğüne tanıklık edeceksiniz. "Zihin tuvalinizde bıraktığınız düşünce izlerinin bilişsel eserlere dönüşmesi dileğiyle!" PSITHOTH Editörü - Hüseyin Güzey
MUNCH'UN FIRÇASIYLA ÇİZİLEN KAYGILAR: RUHUN TUVALLERİ Edward Munch, Norveçli bir ressam ve grafik sanatçısı olarak modern sanatın en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserlerinde, yaşadığı kişisel acıların ve ruhsal sorunların izlerini görmek mümkündür. Özellikle The Scream (Çığlık), Puberty (Ergenlik) ve Vampire (Vampir) gibi eserlerinde bu duygusal derinliği açık bir şekilde gözlemleyebiliriz. Bu yazıda ise Munch’un hayatının ve psikolojik yapısının bu eserlerine nasıl yansıdığını ele alacağız. Munch, 1863’te Norveç’te dünyaya geldi ve çocukluğu travmalarla doluydu. Annesi, Munch henüz beş yaşındayken veremden hayatını kaybetti. Ardından, Munch’un kız kardeşi Sophie de aynı hastalıktan vefat etti (Artkolik, 2018). Babası aşırı dindar ve baskıcı bir insandı ve bu baskı onun üzerinde sürekli bir ölüm korkusu ve suçluluk duygusu gelişmesine neden oldu. Erken yaşta yaşadığı bu kayıplar, onun ruh sağlığını ciddi anlamda etkiledi ve yaşamı boyunca bu travmalarla müca