Ana içeriğe atla

ROBBERS CAVE DENEYİ-ÖZDEN NUR KARPINAR

ROBBERS CAVE DENEYİ


“Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; bir ilişki kurulamıyordu aralarında.”
Sineklerin Tanrısı, William Golding


Modern sosyal psikolojisinin kurucularından olan 1906 yılında İzmir Ödemiş’de doğan Muzaffer Şerif Başoğlu yurt dışında ve psikoloji literatürüne geçen ismi ile Muzaffer Sherif’in deneyini ve bu deneyin öneminden bahsetmek isterim. Yalnızca Sherif’in başarısı demek oldukça yanlış olacaktır. O ve arkadaşları sosyal psikoloji için uzun zaman konuşulacak ve sosyal psikolojinin mihenk taşlarından biri olan deneyi Oklahama’da Robbers Cave Park’ta tasarlayacak ve yapacaklardır. Sherif, bu deneyde psikolojinin sosyal alanda ki etkileri açısından önemli notlar almış ve etkileyici sonuçlara ulaşmıştır. Deneyin yapılma amacI ise grup özelliklerini belirmek yani grup dediğimiz kavram aslında nasıl aynı amaca hizmet edecek hale gelir? Gruplar nasıl ve neden çatışır? Grup özelliklerini incelemek, çatışma sonuçlarını belirlemektir. (Bilgin Y.) Tüm bu soruların arkasındaki sebepler oldukça güçlü nedenlerdir… Örneğin; gerçekçi çatışma teorisi(realistic conflict theory) “gruplar arası çatışmanın sınırlı kaynaklar hususunda mücadele etme ve farklı hedefler taşıma neticesinde nasıl artığını açıklar ve gruplar arası çatışmaya eşlik eden önyargı ve ayrımcılık gibi duygulara da bir açıklama getirir.” (Bilgin Y.) Bu teori grubun önemine ya da büyüklüğüne bakmaz. Yani sınıf ortamı, politik güç, askeri güç ve statü için mücadele içine girebilirler.(Jakson,1993) Yine bu teoriye göre gruplar kişisel hedeflerinden uzaklaştırılarak ortak hedef altında aynı durum için kenetlenebilme, güçlerini birleştirmeye yatkın haldedirler.(Bilgin Y.)




Deneyin detaylarına gelecek olursak Sherif deneyi bir kilometrelik bir yaz kampında üç haftaya yayılmış bir şekilde tasarlamıştır. Seçilen örneklem 11-12 yaşlarında olmak üzere beyaz 22 erkek çocuktur. Deneyin aşamaları daha önceden tasarlanmış gözlemciler ise yaz kampında çalışanlar olarak davranmışlardır. Deney toplamda üç aşamadan oluşmaktadır. Her aşama grubun dinamiğini değiştirecek, birbiriyle farklı aşamalardır. İlk aşama, kamp alanına gelen 22 erkek çocuk birbirlerini tanımadan rastgele grup haline getirilir. Gruplarının elbette bir ismini bu aşamada oluşturulacak, birbirlerini zamanla tanıma kısmını da kapsayacaktır. Deneyin ikinci aşaması bilerek rekabet ortamının oluşturulduğu aşamadır. Gruplar farklı alanlarda yarışmalara katılarak, anlaşmazlıklara düşmeleri beklenmiş ve sürtüşme ortamı doğmasına sebep olmuştur. Deneyin ikinci aşaması aslında tam olarak hedefe hizmet etmiştir. Her rekabet ortamı bilerek tasarlanmış, her anlaşmazlık deneyin parçası olarak görülmüştür. Hatta grupların birbirine fiziksel zarar verdiğini, sözel olarak rahatsız etmeleri bu aşamanın getirdiği tepkilerdir. Deneyci rolünde olanlar ise kazanan grubu ödülle taçlandırırken kaybeden gruba hiçbir şey vermeyerek gruplar arası çekişmeyi arttırarak olumsuz tutumlarının sebebi olarak geçer. Deneyin üçüncü ve son aşaması ikinci aşamanın tam tersidir. Gruplar rekabet halinden uzaklaştırılıp bir olmaya yönlendirilir. Yine aynı 22 erkek çocuk aralarında barış ilan etmeleri beklenir. Çünkü bu aşamada ortak bir çok hedefleri mevcuttur. Fakat basit bir şekilde bu barışın sağlandığı söylemek mümkün olmaz. Örneğin; beraber film izleme etkinliğinde paraları ortak toplasalar da nötr bir ortamda var olan düşmanlığın sürdüğünü görmek mümkün. Yani yalnızca fiziksel olarak iki farklı grubu aynı odaya koymakta onların tamamen kaynaşacağı anlamına gelmediğini deney sayesinde görülmüştür. Peki Sherif ve arkadaşları bu aşamada nasıl bir yol izlemişlerdir? Şu an elde ettiğimiz bulgular ile listeyi uzunca sıralayabiliriz. Örneğin, kişiler eşit olmalı, grup üyeleri eşit derecede iletişimde olmalı, karşı gruptan birden fazla kişi ile iletişimde olmak sahip olduğumuz bilgiler… Günümüzden bilgileri bir yana deney sırasında da bu özelliklerin basit ve öz şekliyle gruplarda nasıl kaynaşma sağlandığı gözler önüne seriyor. Örneğin; zorunlu olarak 22 erkek çocuk için dayanışma gerektiren olaylar gerçekleştirilir. Kriz durumunda karşılıklı dayanışma içerisinde oldukları gözlemlenmiştir. Deneyden bir kısım incelenecek olursa, su temin sisteminde bilerek yaratılan sorun sonucunda çocukların birlikte çalışması istenmiş ve başarılı olunmuş. Kamp alanında yolda kalan aracın ilerlemesinde birlik olmaları gerektiğinde yani kritik zamanlarda çocukların ikinci aşamada gösterdiği rekabetçi davranışın tersinin yerini aldığını yalnızca davranışı ortaya koymak için değil, kendileri de bu rekabetten uzaklaştıkları için artık beraber oldukları gözlemlenmiştir. Deneyde aslında çocukların rekabet eden bireyler değil de aynı statülere sahip, bir eylem sonucunda ödül olmaksızın çalışmaları nasıl birlik olduklarına dair değinilecek iyi bir nokta olabilir. Aynı minvaldeki araştırmalar göstermektedir ki konumlar eşit olmadığı zaman yani bir tarafın daha fazla ödül aldığında karşı tarafın daha fazla kalıplaşmış görüşü ve genellemeler yapmasını içerir.(alıntılayan; Pettigrew, 1969, aktaran; Bilgin Y.) Deneyin aşamaları incelendiğinde yani grup olma, rekabete girme ve farklı grupların koşullar sağlandığında dayanışma içinde olması deneyin sonucunun çarpıcılığını belli eder. Psikoloji tarihi için modern sosyal psikolojinin günümüz ve geleceğini hala bu deney üzerinden konuşabilecek etkiye sahip olması kaçınılmazdır.




Robbers Cave deneyi yapıldığı dönemde ve günümüz için aslında açık, net bilgiler sunmaktadır. Sosyal psikolojinin etkisi, aidiyet hissi, ait olunan gruptaki psikoloji, rekabet içinde olduğun bir örgütün uygun koşullar sağlandığında tersi bir örgüt psikolojisi sunduğunu görmekteyiz. Psikoloji alanı için oldukça büyük öneme sahip bu deneyin yapıldığı sıralarda tamda bu konuya benzer bir kitap yazarı tarafından kaleme alınıyordu. Sineklerin Tanrısı kitabı bu konu hakkında okurlara adeta durumu daha iyi anlamayı ve bir gruba ait olmanın, rekabetin, liderliğin ve aynı zamanda grupta eşit statünün güzel örnekleri ile benzenmiş diyebiliriz. Kitapta farklı karakterleri olan çocukların nasıl liderlerini belirlediklerini, bir kriz anında nasıl tutum ve davranış sergilediklerini tüm gerçekliği ile okumakta ve deneyde sunulan koşulları bir okur olarak değerlendirebilmekteyiz.

Sonuç olarak Robbers Cave Deneyi aslında günümüz eğitim sisteminde, iş hayatında, sosyal alanlarda yani yaşamımız boyunca edindiğimiz tüm normlar için kavramsal harita sunmaktadır. Aslında bizlerde Sherif’in yaptığı bu deneyde olduğu gibi toplum içinde birer koşulun parçasıyız… Yapılan deneyde psikolojinin yalnızca bireysellik ile ilgilenmediğini psikolojinin her alanda kapsamlı yelpazesinin varlığının işaretidir. Bizlerde psikoloji için bir ve tek olanız. Fakat bunun yanında aynı anda birçok grubun parçasıyız. Bu ilginç deney ise bu gruplarda attığımız adımların sebebini görmemizi sağlamaktadır belki…

Not: Siz okurlarım için yapılan deneyin video olarak bir anlatımını ekliyorum. İyi okumalar, iyi seyirler. https://www.youtube.com/watch?v=ovBtt1H7TpE


TEŞEKKÜRLER.
Özden Nur KARPINAR

Kaynakça:

Yıldırım Ö., Muzaffer Şerif (Sherif) Kimdir?, Felsefe.gen.

Karasu M., Karlıdağ S., Barış Psikolojisinin Panoraması, Ontodersgisi, Online Psikoloji Dergisi,2016.

Bilgin Y., Robbers Mağara Deneyi: Toplumsal Çatışmalar, Diyalog Faaliyetleri Ve Altı Şart., Chıcago Research Instıtute For Socıal Development.

Jackson, J. (1993). Realistic group conflict theory: A review and evaluation of the theoretical and empirical literature. Psychological Record, 43, 395-413.



Video: Robbers Cave Deneyi, Oznur Oncul, 2017.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle