Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PSITHOTH 46. SAYISI "PSİKOLOJİK FENOMENLER/ETKİLER" TEMASIYLA YAYINDA! - HÜSEYİN GÜZEY

 PSITHOTH 46. SAYISI "PSİKOLOJİK FENOMENLER/ETKİLER" TEMASIYLA YAYINDA! PSITHOTH 46. sayısı "Psikolojik Fenomenler/Etkiler" temasıyla siz değerli okuyucularımızla buluşuyor! Bu tema kapsamında belirli psikolojik fenomenlerin/etkilerin ne olduğunu ve yaşamınızı ne ölçüde etkileyebileceğini gözler önüne serdik. "Düşüncelerinizin özerk kaldığı ölçüde" Hepinize PSITHOTH'lu okumalar! PSITHOTH Editörü - Hüseyin Güzey

RİNGELMANN ETKİSİ - AYŞE DÖNMEZ

  RİNGELMANN ETKİSİ           Yapmakla sorumlu olduğunuz bir ödevinizin ya da görevinizin olduğunu düşünün. Bu görev sadece sizin sorumluluğunuzda ve sadece sizin üzerinde çalıştığınız ölçüde ilerleyerek tamamlanacak. Aksi takdirde bitmeyecek ve bir köşede sizi bekleyecek. Yani kesinlikle tam performans çalışmanızın gerekeceği bir durumdan bahsediyoruz.           Şimdi aynı görevin sadece size değil de sizin de içinde bulunduğunuz sekiz kişilik bir gruba verildiğini varsayalım. Görevler sekize bölündüğü ve size düşen payın büyük oranda azaldığı bir durum söz konusu. Peki bu durumda ilk senaryodaki gibi tam performans çalışmaya devam eder misiniz yoksa siz gerçek iş gücünüzü ortaya koymasanız da gruptan birilerinin görevi zaten tamamlayacağını düşünerek fazladan çabaya gerek duymaz mısınız?              Kendinizi ikinci senaryoya yakın hissettiyseniz pek de yalnız sayılmazsınız.           Sosyal psikolojiye adını sosyal kaytarma (social loafing) olarak da yazdıran bu durumun köken

AŞK ÜÇGENİ: STERNBERG'İN TEORİSİYLE AŞKI ANLAMAK - ZEYNEP SUDEN YAĞMUR

  AŞK ÜÇGENİ: STERNBERG'İN TEORİSİYLE AŞKI ANLAMAK           Aşkı tarif etmek zor değil mi? Hangi kelimeler yetebilir ki onu anlatmaya? Neyse ki, psikolog Robert Sternberg bizim için aşkı anlamayı biraz daha kolaylaştırmış. "Aşk Üçgeni Teorisi" adını verdiği bir teoriyle aşkı üç ana bileşene ayırmış: Tutku, yakınlık ve bağlılık. Hadi bu üç bileşene biraz daha yakından bakalım. Tutku:  Kalp atışlarımızı hızlandıran, karşımızdaki kişiye karşı duyduğumuz o güçlü çekim hissi. Aşkın belki de en heyecan verici yanı. İlk bakışta, insanı baştan çıkaran, başını döndüren o his işte. Ancak, sadece tutku tek başına uzun vadede yeterli olur mu? İşte bu noktada devreye diğer bileşenler giriyor. Yakınlık:  Birbirini anlamak, derin bir bağ kurmak. İşte burada sevdiğimiz insanla aramızda oluşan samimiyet ve güven devreye giriyor. Sadece fiziksel değil, duygusal bir bağdan bahsediyoruz. Birlikte vakit geçirmekten keyif almak, sırlarını paylaşmak, karşılıklı anlayış göstermek... Yakınlı

BELLEĞİN KARMAŞIK YAPISINA DAİR BAZI PSİKOLOJİK FENOMENLER - SEMA GÜNDOĞDU

BELLEĞİN KARMAŞIK YAPISINA DAİR BAZI PSİKOLOJİK FENOMENLER ,           Bu yazıda belleğin çalışma prensipleri üzerine yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bazı psikolojik fenomenler incelenecektir. Zeigarnik Etkisi           İlk olarak 1927 yılında Rus psikolog Bluma Zeigarnik tarafından ortaya koyulan fenomene göre, kişilerin kesintiye uğrayan veya yarım kalan görevleri tamamlanmışlara kıyasla daha fazla hatırlama eğiliminde oldukları gözlenmiştir. Zeigarnik yaptığı deneyde katılımcılara bir dizi görev vererek bazılarını tamamlamadan kesmiş ve deneyin sonunda, katılımcıların tamamlanmamış görevleri daha net hatırladıkları bulunmuştur (Baumeister ve Bushman, 2016). Zeigarnik etkisi olarak adlandırılan bu fenomen, bellek ve motivasyon arasındaki ilişkiye dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bu etkiye göre, yarım kalan işlerin detayları bellek yüzeyinde daha çok yer kaplayarak bilişsel yükü artırdığından insanlarda bu işleri tamamlamaya yönelik bir motivasyon veya stres duygusu o

DOĞRULAMA YANLILIĞI - AZİZE ÇELİK

  DOĞRULAMA YANLILIĞI           Daha önce savunduğunuz düşüncenin daha sonrasında size hiç mantıksız geldiği oldu mu? Arkadaş grubunuzda bir konu hakkında tartışırken kendi fikrinize sıkı sıkıya bağlandığınızı ve çevrenizdeki kişilerin fikirlerini çürütecek savlar geliştirdiğinizi fark ettiğiniz oldu mu? Bu düşüncelerin farkındaysanız ya da daha öncesinden farkına varamamışsanız bu yazı sizlere bilişsel ön yargılı fikirlerinizi ayırt etmede bir nebze olsa da yardımcı olacaktır.              Doğrulama yanlılığı, onaylama yanlılığı ya da diğer bir deyişle doğrulama ön yargısı. Doğrulama yanlılığına kapılan insanlar elde ettiği yeni bir bilginin mevcut inançlarını destekleyecek biçimde olmasını ister. Bu yüzden kendi inançlarıyla çelişen bilgileri reddetme eğiliminde olurlar. Kişi, bilgiyi seçerken düşünceleriyle uyum sağlayanlara daha ağırlık verir, sağlamayanları da görmezden gelir. Yanlı olarak elde ettiği ve seçtiği bilgilerin yorumlamasını da tekrardan kendi fikirlerine uyacak şekild

HALO ETKİSİ NEDİR? - DORUKHAN SAĞLAM

  HALO ETKİSİ NEDİR? KARŞIMIZDAKİNİN BİZİMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ GERÇEKTEN DE  İLK BİRKAÇ SANİYEDE Mİ OLUŞUYOR?           Hepinize merhaba sevgili Psithoth okuyucuları! Umarım iyisinizdir, bu ay hayatımızı etkileyen ve bizi zaman zaman manipüle eden psikolojik etkilere odaklanacağız. Bunlardan biri de sıkça maruz kaldığımız ve bizim de fazlasıyla fark etmeden uyguladığımız ‘ Halo Etkisi’ dir. Peki nedir bu Halo etkisi ve gerçekten de insanlarla tanıştığımız birkaç saniyede mi izlenimlerimiz oluşuyor? Hadi, gelin öğrenelim.           Temel olarak Halo etkisini, tek bir özellik veya kişinin genel karakteristiğinden yola çıkarak başka özelliklerini iyiye yorumlama eğilimimiz olarak anlatabiliriz. Yani biriyle ilgili iyi bir yargımız nedeniyle o kişinin başka bir özelliğinin de iyi olacağını düşünmemiz gibi. Genellikle fiziksel görünüş Halo etkisi için önemlidir çünkü dış görünüşe göre birini kolayca yargılayabiliriz. Örneğin çok yakışıklı ve iyi giyimli birini görenlerin o kişi hakkında ba