Ana içeriğe atla

DOĞRULAMA YANLILIĞI - AZİZE ÇELİK

 

DOĞRULAMA YANLILIĞI


        Daha önce savunduğunuz düşüncenin daha sonrasında size hiç mantıksız geldiği oldu mu? Arkadaş grubunuzda bir konu hakkında tartışırken kendi fikrinize sıkı sıkıya bağlandığınızı ve çevrenizdeki kişilerin fikirlerini çürütecek savlar geliştirdiğinizi fark ettiğiniz oldu mu? Bu düşüncelerin farkındaysanız ya da daha öncesinden farkına varamamışsanız bu yazı sizlere bilişsel ön yargılı fikirlerinizi ayırt etmede bir nebze olsa da yardımcı olacaktır.

           Doğrulama yanlılığı, onaylama yanlılığı ya da diğer bir deyişle doğrulama ön yargısı. Doğrulama yanlılığına kapılan insanlar elde ettiği yeni bir bilginin mevcut inançlarını destekleyecek biçimde olmasını ister. Bu yüzden kendi inançlarıyla çelişen bilgileri reddetme eğiliminde olurlar. Kişi, bilgiyi seçerken düşünceleriyle uyum sağlayanlara daha ağırlık verir, sağlamayanları da görmezden gelir. Yanlı olarak elde ettiği ve seçtiği bilgilerin yorumlamasını da tekrardan kendi fikirlerine uyacak şekilde yapar. Bu eylemler algıda seçicilik kavramını doğurur. Kişi, pirincin taşını ayıklar gibi kendi düşüncelerine uyanları bir tarafa, zıt düşenleri ise yok sayarak öbür tarafa itekler. Kişi, olaylara tarafsız bir gözle baksa ve yorumlasa dahi işin sonunda beyin; tanıdık, kendi beklentilerini karşılayacak, tutarlı ve bilgiyi işlemek için daha az zihinsel çaba gerektiren bilgileri tercih etme eğiliminde olur. Bunun sonucunda ise birey, elde ettiği ve kendisine avantaj sağlayan bilgilerle donatılıp kendi fikirleri dışındaki her şeyin yanlış olduğunu düşündüğü bir hayat yaşamaya başlar. Yanlı bellek, kendi beklentilerine uyan bilgileri uymayan bilgilere göre daha kolay belleğinde saklar ve belleğinde olan bu bilgilerin daha kolay hatırlanmasını sağlar.

        Hayatımızın birçok alanında doğrulama yanlılığına kapılmışızdır. Örneğin, yeni tanıştığımız birisine karşı olumlu düşüncelere sahibizdir ve ileride bu kişinin sergilediği olumsuz hareketlerini görmezden gelebiliriz çünkü önceden deneyimlediğimiz ve bizi güvende hissettiren bilgilerimizin yanlış çıkmasını istemeyiz ya da rasyonalizasyon mekanizmasını kullanarak kötü davranışları bile tam tersi şekilde iyi bir davranışmış gibi yorumlayabiliriz.           

         Doğrulama yanlılığını iyice yerleşmiş değişmesi zor inançlarda sıklıkla görmekteyiz. Önceden atalarımızın, büyüklerimizin veya çevremizdeki sözü değerli kişilerin kalıplaşmış fikirlerini sorgulamadan kabul etmek kişiyi sosyal statü anlamında iyi hissettirecek, bir gruba dair aitlik hissi oluşturup kişinin yalnız kalmasını önleyecek ve düşünmeye çok zaman harcamasını engelleyecektir. Bu yüzden, etkisi kişinin duygusal yaklaştığı konularda artmakta ve ilerleyen zamanlarda mantığı devre dışı bırakacak şekilde ilerlemektedir. Kişinin kişisel inançlarına sıkı sıkıya bağlandığı zaman kötü kararlar aldığı, tutarlı ve kendisini geliştirebilecek fikirleri yok saydığı bilinmektedir.

        Çevrenizde doğrulama yanlılığına düşen kişiler varsa onlardaki bu bilişsel etkiyi azaltmak için birtakım yönergelere başvurabilirsiniz. Örneğin, kişinin sahip olduğu mevcut inancını değil onu doğru bilgiye ulaştıracak cevabı takip etmesini sağlayabilir veya elde ettiği bilgileri düşünmesini ve bu bilgileri yorumlarken nasıl akıl yürüttüğünü açıklamasını isteyebilirsiniz. Buradaki amaç karşınızdaki kişinin kendi yanlı düşüncelerinin farkına varmasını ve önceden sıkıca bağlandığı fikirlerin değerini yitirip yeni fikirleri görebilmesini sağlamaktadır.  

        Kendinizde fark ettiğiniz doğrulama yanlılığını azaltmak için de, sahip olduğunuz bu önyargının sizler için olumsuz sonuçlar yaratabileceğini, belki de yarattığını, kendinizi haklı çıkarabilmek için sarf ettiğiniz enerjinin fazla olduğunu ve bunun sizi ve çevrenizi yorduğunu, alternatif hipotezlerin de var olduğunu ve bu hipotezlerin doğru olabileceğini, öğrendiğiniz yeni bilgiyi yorumlarken yeterince zamanınız olduğunu göz önünde bulundurup kendinize bunları zamanla hatırlatarak ön yargılı düşüncelerinize karşı bilinçli bir yaklaşım oluşturabilirsiniz.

Azize ÇELİK 


KAYNAKLAR

https://evrimagaci.org/dogrulama-onyargisi-onaylama-yanliligi-insanlar-neden-gormek-istediklerini-gorurler-11099

https://tr.wikipedia.org/wiki/Doğrulama_yanlılığı

https://www.aa.com.tr/tr/teyithatti/blog/dogrulama-yanliligi-nedir/1815576

https://teyit.org/teyitpedia/teyit-sozluk-dogrulama-yanliligi-nedir

https://theproductmanager.com/wp-content/uploads/sites/4/2024/02/image.jpeg

https://tr.pinterest.com/pin/690880399119630486/

https://mind.help/topic/cognitive-biases/

 

 

 

 



Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat ...

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir ara...

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Öze...

NÖROPSİKOLOJİDE ÇALIŞMA ALANLARI VE STAJ İMKANLARI- FATMA NUR ERGÜN

  NÖROPSİKOLOJİDE ÇALIŞMA ALANLARI VE STAJ İMKANLARI Merhaba sevgili okurlarımız. Uzuun bir aradan sonra tekrar sizlerle buluşmak beni çok heyecanlandırdı. İnşallah sizler de aynı heyecanla yazılarımızı okur ve beğenirsiniz. Gelelim bu sayımızın konusuna gerçi başlıktan anlamışsınızdır ama ben yine de söyleyeyim. Bu ay sizlere psikolojinin en genç alt alanlarından biri olan nöropsikolojiyi tanıtmaya çalışacağım. Nöropsikoloji beynimizin yapısı ve işlevleri ile davranışlarımız ve zihinsel süreçlerimiz arasındaki ilişkiyi inceler. Bu süreçler     dikkat, dil, yönetici işlevler, hafıza, praksis (öğrenilmiş motor aktiviteler), gnosis (beynin daha önceden öğrenilmiş olan bilgileri tanıyabilme yeteneği) ve karar verme yetisi gibi işlevleri kapsamaktadır (Aklınızı Keşfedin, 2020). Aynı zamanda Nöropsikoloji beynimizde oluşan bir deformasyonun bilişsel yeteneklerimiz ve davranışlarımız üzerindeki etkilerini saptamaya çalışan bir alt alandır. Nöropsikolojinin de kendi içinde deney...