Ana içeriğe atla

SAVAŞ PSİKOLOJİSİ NEDİR? - ZEYNEP SUDEN YAĞMUR

 

SAVAŞ PSİKOLOJİSİ: RUHTA OLUŞAN SAVAŞ

Savaş kelimesini yıllardır duyuyoruz. Belki bir çocuk için bu, oyunun bir parçası olurken; farklı bir ülkedeki başka bir çocuk için bu, içinde olduğu durumu ifade ediyor. Savaş, insanlık tarihi boyunca kaçınılamayacak bir gerçek olarak gösteriyor kendini. Onun zihinsel, ruhsal etkilerini inceleyen ve anlamaya çalışan disiplin de 'savaş psikolojisi' oluyor. Bu yazı boyunca da bireyler üzerindeki savaşın etkilerini psikolojik boyutta ele alacağız. Savaş psikolojisi, savaşın bireyin zihninde ve bedeninde yarattığı değişiklikleri anlamaya çalışır. Bu disiplin genelde askerî liderlik, savaş sonrası travmalar, savaş stratejileri gibi konuları barındırır içinde.

Savaş, doğası gereği travmatik olaylarla doludur. Her zaman bu travmadan etkilenmek için onun bir parçası olman da gerekmez üstelik. Bazen televizyondaki bir haber, telefonunda uygulamalarda gezerken gördüğün bir fotoğraf buna yol açabilir. Fakat tabii ki, savaşın içinde bulunmak daha derin ve dolu bir travma oluşturabilir. En büyük faktörleri de ölüm korkusu, kayıplar ve bunları destekleyen sürekli tehdit altında olma durumudur. Savaşın içinde bunları yaşarken, sonrasında da bireyde izler kalması çok olağan bir durumdur. Bunu da post-travmatik stres bozukluğu (PTSD) olarak bireylerde görebiliriz.

Travmaların yanında, dehümanizasyon da savaş psikolojisinin içinde olan bir durumdur. Genelde birey, savaşta bir taraf olma eğilimindedir. Bu süreçte de bir tarafı desteklerken, bazen o kadar ait hisseder ki karşısındaki düşmanın da bir insan olduğunu unutur. Tabiri caizse canice, empatiden yoksun şekilde davranabilir. Bu durumda bireyin duygusal bağları zayıflayabilir ama maalesef bu da savaşın beraberinde getirdiği bir yan ürünüdür. Bu ürün beraberinde sosyal izolasyonu da getirebilir, tabii. Birey çevresinden hatta bazen kendinden bile uzaklaşabilir.

Bireyler bu durumdan ne kadar etkilenseler de bu bir son değildir ve maalesef zor olsa da geçmişle yaşamak öğrenilebilir. Tabii ki de ilk akla geleceği şekilde uzman bir psikolog ya da psikiyatristle çalışmak atılacak en büyük adım olur. Ayrıca destek gruplarına katılmak, bireyin duygusal bağlarını güçlendirebileceği gibi ortak bir deneyimde buluşmak kişilere yardımcı olabilir. Diğer yandan sanat da bireyin kendini ifade edebileceği güzel bir nokta olarak karşımıza çıkabilir. Günümüzde de oldukça duymaya başladığımız sanat terapisi bu sürece eşlik edebilir. Çünkü bazen kelimeler bile kendimizi anlatmaya, tarif etmeye yetersiz kalır. O sırada bir melodi ya da bir resim belki de en iyi ifade olur.

Zeynep Suden Yağmur

KAYNAKLAR

Hall, G. S. (1917). Practical relations between psychology and the war. Journal of Applied Psychology, 1(1), 9–16. https://doi.org/10.1037/h0070238

Jervis, R. (1994). Leadership, Post-Cold War Politics, and Psychology. Political Psychology, 15(4), 769–777. https://doi.org/10.2307/3791635

Vamık Volkan, Politik Psikoloji, (Ankara: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yay. 1993).


Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik