NARKOLEPSİYE GENEL BAKIŞ: TANIMI, İÇERİĞİ ve TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Narkolepsi; seyrek görülen, tanısında güçlükler bulunan ve katapleksi ile, katapleksi olmayan ve herhangi bir tıbbi duruma bağlı olarak ortaya çıkan olmak üzere üç tipi bulunan bir uyku bozukluğudur. Bozukluğun yaygın dört belirtisi gündüz karşı konulamaz şekilde aşırı uyuma, katapleksi (düşmeye neden olan ani kas güçsüzlüğü), uykuya geçiş anında görülen hipnogojik halüsinasyonlar ve uyku felcidir.
Tanı sırasında anamnez alındıktan sonra beyin-omurilik sıvısındaki hipokretin sıvısı ölçülür ve uykunun değerlendirilmesi adına polisomnografi denilen laboratuvar testleri yapılır. Polisomnografi, beyin aktivitesi ölçümü için EEG; kas hareketleri ölçümü için EMG ve solunum sensörleri gibi cihazların senkronize biçimde kullanımını içerir. Bu yöntem, genellikle gündüz uykululuğunu değerlendirmek adına yapılan çoklu uyku latans testi (MSLT) denilen bir yöntem ile birlikte uygulanır. Bu testte, kişiden gündüz dört kez yirmişer dakika uyuması istenir ve bu sırada polisomnografik inceleme yapılır. Eğer kişi testteki dört uykunun ikisinde beş dakika içinde uyumuşsa ve başlangıçta REM evresi görülmüşse narkolepsi tanısı koymak mümkündür.
Ancak özellikle katapleksiyle birlikte seyreden narkolepsi atakları epilepsi nöbetleriyle karıştırılabilmektedir. Buna karşın katapleksi bulunduran narkolepsi atağı geçiren kişi hemen uyandırılabilir ve postiktal konfüzyon (nöbet sonrası zihin karışıklığı) gözlenmez. Epilepside ise bilinç tümüyle kapanır ve ağır yüz yaralanmaları görülebilir. Ek olarak narkolepsinin klinik tanısı sırasında güçlükler bulunmasının bir diğer nedeni de komorbid olarak görülebilen duygudurum bozuklukları, şizofreni veya disosiyasyon gibi bozuklukların bazı belirtilerinin narkolepsi ile karıştırılabilmesidir.
Son olarak narkolepsi tedavisinin hem ilaçlı hem ilaçsız opsiyonları bulunmaktadır. Farmakolojik olmayan tedavi sık ve kısa şekerlemeler ile uyku hijyeni gibi teknikleri içerirken; farmakolojik tedavide uyarıcılar ve modafinil karşı konulamaz uyku ataklarının önlenmesinde, SSRI ve SSAD gibi bazı antidepresanlar ise katapleksi ataklarının düzenlenmesinde kullanılır.
Sema GÜNDOĞDU
Kaynaklar:
Özdemir, P. G., Aydın, A.
ve Selvi, Y. (2013). Farklı klinik semptomlarla ortaya çıkan narkolepsi olguları.
Klinik Psikiyatri Dergisi, 16(4), 244-248.
Yorumlar
Yorum Gönder