Ana içeriğe atla

HUZURSUZ BACAKLAR SENDROMU - SEVİ SUNAR

 

HUZURSUZ BACAK SENDROMU


    Nöropsikolojik bir rahatsızlık olan huzursuz bacak sendromu (HBS), ayakları hareket ettirmek için karşı konulamaz ve hoş olmayan, nispeten rahatsız edici bir dürtüye neden olmaktadır. Sık görülen hastalıklardan biridir. Semptomlar genellikle tek bacakta görülmekle birlikte hastalığın seyrine ve şiddetine göre her iki bacakta, kalçada, gövdede, kollarda ve hatta yüzde de görülebilmektedir. Şikâyetleri ortaya çıkaran ve azaltan spesifik pozisyonlar bulunmamakla birlikte, genellikle hareketsiz kalınan anlarda rahatsızlık hissedilmektedir (Aydın ve Ateş, 2012).

    HBS’nin altında yatan temel mekanizma henüz tamamen açıklanmamakla birlikte en önemli faktörün genetik olduğu düşünülmektedir. Bunun sebebi, hastaların yarısından fazlasında aile öyküsünün pozitif çıkmasına dayandırılmaktadır (Hanson ve ark., 2004). Ayrıca demir eksikliği, hamilelik, böbrek hastalığı, romatizmal hastalıklar ve ilaçlar da bu hastalığa sebep olduğu düşünülen diğer etmenlerdir.

    Kronik bir şekilde devam eden semptomlar sebebiyle HBS hastalarında depresyon, tükenmişlik, anksiyete gibi psikiyatrik semptomlar sağlıklı bireylere göre daha sık görülmektedir (Gerhard ve ark., 2005), (Yılbaş ve ark., 2022). Ayrıca, antidepresan kullanımı ile HBS’yi ilişkilendiren çalışmalar da bulunmaktadır (Odabaşı ve Uca, 2019). Bu bağlamda, bazı antidepresanlar HBS semptomlarını tetiklediğinden, HBS’de depresyonu tedavi etmek oldukça zor olabilmektedir (Aydın ve Ateş, 2012).

    HBS’ye sahip bireyler üç gruba ayrılmaktadır: günlük semptomları olanlar, aralıklı semptomları olanlar ve semptomları standart tedavilere dirençli olanlar. Hafif ve nadir semptomları olan hastalarda farmakolojik olmayan tedavi yaklaşımları başarılı olabilmektedir. Uyku kalitesini artıran uyku hijyeni kavramı bu yaklaşımlardan biridir. Hastanın rutin bir uyku düzenine sahip olması; uyku öncesi sıcak duş alması ve uyku alanının sessiz, rahat olması ile ilişkilidir (Silber ve ark., 2004). Ayrıca, kafein tüketimi, nikotin alımı ve alkol kullanımı da HBS semptomlarını artırdığından hastanın bunlardan kaçınması halinde semptomlarının azaldığı gözlemlenmektedir (Hening, 2007).

    Semptomların azalmasına sebep olan bir diğer etmen de egzersizdir. Pek çok hasta, akşam saatlerinde yaptıkları yoğun egzersiz sonucunda HBS semptomlarının arttığını belirtse de egzersiz eksikliği de HBS ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple hastalara diyet ve günün ilk saatlerinde egzersiz yapmaları önerilmektedir. Orta ve şiddetli semptomlara sahip olan hastalara ise farmakolojik tedaviler önerilmektedir (Hening, 2007). 

                                                                                                                                    Sevi SUNAR

 

Kaynaklar:

Aydın, N.A. ve Ateş, E. (2012). Huzursuz bacaklar sendromu. The Journal of Turkish Family Physician, 3(2), 19-29.

Gerhard, R., Bosse, A., Uzun, D., Orth, M., & Kotterba, S. (2005). Quality of Life in Restless Legs Syndrome. Influence of Daytime Sleepiness and Fatigue: Einfluss von Tagesschläfrigkeit und Fatigue. Medizinische Klinik, 100, 704-709.

Hanson, M., Honour, M., Singleton, A., Crawley, A., Singleton, A., Hardy, J., & Gwinn-Hardy, K. (2004). Analysis of familial and sporadic restless legs syndrome in age of onset, gender, and severity features. Journal of neurology, 251, 1398-1401.

Hening, W. A. (2007). Current guidelines and standards of practice for restless legs syndrome. The American journal of medicine, 120(1), 22-27.

Odabaş, F. Ö. & Uca, A. U. (2019). Is there any association between antidepressants and restless legs syndrome in a large Turkish population receiving mono or combined treatment? A cross-sectional comparative study. Psychiatry and Clinical Psychopharmacology, 29(4), 565-569. https://doi.org/10.1080/24750573.2018.1480855

Silber, M. H., Ehrenberg, B. L., Allen, R. P., Buchfuhrer, M. J., Earley, C. J., Hening, W. A., ... & Medical Advisory Board of the Restless Legs Syndrome Foundation. (2004, July). An algorithm for the management of restless legs syndrome. In Mayo Clinic Proceedings (Vol. 79, No. 7, pp. 916-922). Elsevier.

Silber, M. H., Ehrenberg, B. L., Allen, R. P., et al. (2004). An algorithm for the management of restless legs syndrome. Mayo Clin Proc., 79(7), 916-22.

Symvoulakis, E., Anyfantakis, D., & Lionis C. (2010). Restless legs syndrome: literature review. Sao Paulo Medical Journal, 128(3), 167-70.

Yilbas, B., & Öztürk, H. İ. (2022). Restless legs syndrome: Associated with major depressive disorder and anxiety disorder but not with antidepressant use. Psychiatry and Clinical Psychopharmacology, 32(2), 125–133. https://doi.org/10.5152/pcp.2022.21307


Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik