Boş Ayna
Bazen bir kitabın sayfalarını aralamak, yaşamdan bir parçaya dokunmak gibidir. Bu parça o kadar büyüktür ki, onu ruhunuzun derinliklerinde ya da bedeninizin bir noktasında bulmanız mümkündür. Yaşamı anlamakta bu noktada başlar. Kelimelerin aydınlattığı ruhsal ve bedensel duyumların fısıltılarını işitmeye başlar insan. Farkında olmadığı ancak gittiği her yere beraberinde götürdüğü anılar ve bu anıların bıraktığı izler, bir kelimeyle belirginleşir. Okudukça, fısıltılar konuşmalara dönüşür. Zihnin güçlükle yatıştırdığı bastırılmış arzular ve yanıtlanamamış duygular aralanarak yanıt bulma çabası başlar.
Okumanın aslında bir çeşit sorgulama biçimi olduğunu ispat eden bir kitap, yazarının deyimiyle bir iyileşme rehberi “Boş Ayna” hakkında olan bu yazının sizinde yaşamınıza dokunmasını umuyorum. Tüm kendini sevmeyen, yetersiz ve bir parçası eksik hisseden, başkalarını memnun etmek için kendi gereksinimlerinin önüne geçen, diğerleri tarafından fark edilmeyen ve fark edilmek için çabalayan, başarılarına rağmen başaramadığını hisseden, romantik ilişkileri bir şekilde devam etmeyen, gelişim döneminde annesiyle oluşturduğu bağı diğerleriyle kurduğu ilişkilerinde de yaşayan, kendi yaşamını kendi elleriyle sabote eden, kendi anneleri tarafından zihni aldatılmış kadınlara…
“Alnının tam ortasında küçük bir lülesi olan bir kız vardı ve iyi olduğunda bile eleştirilirdi.”
Boş ayna kitabı, narsisizmi ve narsistik anneleri ele alan bir kitap özelliği taşımaktadır. Kitabın yazarı Dr. Karyl Mcbride’ın da kendisini aynı dertten muzdarip hissettiği, benzer tipte bir anneyle çocukluk geçirmiş olduğu kitapta göze çarpmaktadır. Dr. Karyl Mcbride’ın bir ruh sağlığı uzmanı olarak, danışanlarının ve kendisinin hayatından kısa örneklerle konuya açıklık vermesinin kitabın okuyucuya samimi hissetmesini sağladığını söyleyebiliriz.
Adını yunan mitolojisinden alan narsisizm, mitolojidekine benzer şekilde kendine yönelik hayranlığı temsil etmektedir. Anne-kız ilişkilerinde görülen; annenin kendi başarılarını abartması, büyük hayallerle meşgul olması, çocukları için gerçekleştirdiği en ufak şeyleri dahi övülmesi gereken bir nitelik olarak göstermesi, diğer insanlardan üstün olduğunu ve arzularının hemen gerçekleşmesi gerektiğini kabul etmesi, kendisine fayda sağlamayacak insanlarla görüşmemesi, empati özelliğinden yoksun olması, diğer insanları kıskanması ve kendisinden alçakta görmesi gibi 9 özelliğin narsist bir annenin işaretleri olduğu belirtilmiştir.
Narsist bir anne çocuğunun duygusal ihtiyaçlarını karşılamayarak, aralarında bağ kurul(a)mamasına neden olmaktadır. Bunun nedeni annenin çocuğuna kötü davranmayı arzu etmesi değildir. Böyle bir annenin kendisi de şefkatten yoksundur. Şefkatten yoksun anne, yalnızca kendi arzularının karşılanmasıyla çocuğun arzu ettiği onay ve şefkati ona verir. Çocuk, annenin her an kendisini bırakıp gideceği kaygısı içerisinde büyür. Bununla birlikte “eğer kötü biri olmasaydım annem bana böyle davranmazdı” düşüncesiyle çocukta “yetersizim, değersizim ve sevilmiyorum” içsel yargıları gelişmektedir. Sonucunda “iyi bir kız” olmak için çabalayan, diğerleriyle iletişiminde sürekli sınırsızca kendisinden veren karşılığındaysa yalnızca takdir ve onay alma beklentisinde olan bir kadın ortaya çıkar. Ne yazık ki bu kadın, diğerleri için ne yaparsa yapsın “yeterli değilim” diyen iç sesini bastıramaz.
“Anne, senin için hiçbir zaman yeterince iyi olamayacağım… Değil mi?”
Bu noktada yazar, 3 aşamalı bir iyileşme modeli ortaya koyarak narsistik annenin etkilerinden kurtulmanın mümkün olduğunu öne sürmektedir. Yazara göre kitaba başladığınız andan itibaren iyileşme başlayıp, ilk adım olan sorunu kabullenme ve bilişsel düzeyde anlama gerçekleşmektedir. Bir başucu kitabı niteliği taşıyan Boş Ayna gücünü şimdiki ve geçmiş yaşamı sorgulama, ana ve geleceğe yön verme konusunda eğitme özellikleri taşımasından almaktadır. Boş Ayna'nın, okuyucusunun yaşamına ayna tutarak bireysel değişimi sağladığını söyleyebiliriz.
O halde kendinize bir iyilik yapıp, ayna tutmaya hazır mısınız?
Teşekkürler.
Şeyma Nur Yılmaz
Kaynakça
Şeyma Nur Yılmaz
Kaynakça
Golomb E. (1992). Trapped in The Mirror: Adult Children of Narcissists in Their Struggle for Self. Quill.
Yorumlar
Yorum Gönder