AİLENİN NE DEMEK OLDUĞUNU ANLATAN BİR YEŞİLÇAM KLASİĞİ: BİZİM AİLE
Merhaba, PSİTHOTH okuyucuları. Bu sayıda sizlere hepimizin hayatımızda en az bir kere izlemiş olduğu bir Yeşilçam filmi olan Bizim Aile’yi anlatacağım. Filmimizin konusuyla başlayayım ilk olarak. Yaşar Usta kendisini 4 çocuğuna adamış bir baba olarak evlatlarına annelerinin yokluğunu hissettirmemek için her işlerine koşmuştur. Melek Hanım da benzer şekilde eşini kaybettikten sonra hayatını 3 çocuğunu büyütmekle geçirmiş sadece çocukları için yaşamaya başlamış olan bir annedir. Bu iki insanı ise mahallede tanıyan komşuları tanıştırarak evlenmelerine vesile olmak isterler. İlk başta ikisi de bu işe karşı kararsızken sonrasında tanışırlar ve birbirleri ile evlenmeyi kabul ederler. Her ikisi de eve dönüp çocuklarına durumu anlattıklarında onlarda benzer şekilde kararsız kalsalar da sonrasında bu durumu kabullenirler lakin ne Melek Hanım ne de Yaşar Usta çocuklara yeni kardeşler edineceklerinden haberdar etmemişlerdir. Yaşar Usta, Melek Hanım’ın evine 4 çocuğuyla beraber gelince evdeki herkes büyük bir şok geçirir. Zaten kendileri bir sürü şeyle uğraşırken bir de bu kalabalık ailenin evlerine gelmeleri onlar için neredeyse kabullenilemez bir durumdur. Tabi o dakikadan sonra iki ailenin çocukları arasında amansız bir çekişme başlar. Her iki taraf da kendi üstünlüğünü birbirine kabul ettirmeye çalışır. Bu arada da Melek Hanım ve Yaşar Usta ise ne zaman bir sıkıntı olsa çocukların arasını düzeltmeye çalışır onları birbirlerine karşı daha anlayışlı olmaya davet ederler. Fakat çocukların arasında yaşanan bu sıkıntılar ailenin yaşayacağı tek problem olmayacaktır.
Şimdi biraz başa dönelim ve yeni evli çiftin bir aile kurma çabasını anlamaya çalışalım. İlk başta Melek Hanım ve Yaşar Usta’nın çocukları arasındaki çatışmalar bir aile yapısının oluşturulması konusunda zorluk çıkarmıştır. Çocuklar karşılıklı olarak anne ve babalarını da pek kabullenemedikleri için birbirleri ile olan etkileşimleri de sağlıklı bir şekilde ilerlememiştir. Fakat sonrasında ailenin karşılaştığı zorluklar çözümlenmeye çalışılarak aile birliğinin oluşması adına önemli adımlar atılmıştır (Tura ve Gül, 2020). Örneğin Melek Hanım’ın büyük oğlu Ferit zengin iş adamı Saim Bey’in kızına âşık olmuştur. Yaşar Usta’nın çalıştığı fabrikanın da sahibi olan Saim Bey Yaşar Usta’yı işten çıkarır. Bunun üzerine maddi gelirlerinde büyük bir kayıp yaşayan aile birbirinden kopmak yerine aile üyelerinin çabalarıyla bu zorluğun üstesinden gelmeye çalışırlar. Çocuklar daha önce hiç yapmadıkları bir şekilde babalarından para almak yerine eve para getirirler. Bu durum Yaşar Usta’yı ve Melek Hanım’ı oldukça duygulandırır. Çocuklar her ne kadar başta aile olmaya karşı olsalar da yaşadıkları sorun karşısında ailelerine destek olarak aile yapısını korumaya çalışmışlardır.
Değinmek istedim bir diğer nokta ise aile sistemi içerisinde bulunan alt sistemlerdir. Ailede bulunan her bir üye bir alt sistemi oluşturmasının yanı sıra bir de birbirleri ile eş, kardeş ve ebeveyn alt sistemleri oluşturmaktadırlar. Bir ailedeki alt sistemler ailenin işlevsel fonksiyonlarının yürütülmesinde ve ailedeki birimlerde farklılaşmalar olmasına aracılık eder (Tura ve Gül, 2020). Gelin bunların Yaşar Usta ve Melek Hanım’ın ailesinde nasıl oluştuğuna bakalım. Eş alt sisteminde gerçekleşmesi beklenen durumlar eşler arasında uyum ve birbirini tamamlamanın bulunmasıdır. Bu alt sistem çok önemli bir yapıyı oluşturmaktadır çünkü eşler arasında yaşanan bir problem hem her bir üyeyi etkilemekte hem de alt sistemlerin birbirleri ile olan iletişimlerini etkilemektedir (Tura ve Gül, 2020). Örneğin Melek Hanım ve Yaşar Usta çocukların arasında yaşanan uyum sorunlarına karşı daima toparlayıcı ve onarıcı olmuşlardır. Ailede yaşanan problemlerin aralarındaki iletişimi bozmamalarına dikkat etmişler birbirlerine karşı daima destekleyici bir tutum içerisinde olmuşlardır.
Ebeveyn alt sistemi ise anne ve babaların çocuklarına karşı olan sorumluluklarını içermektedir. Anne ve baba bir yandan çocuklarının fiziksel ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da psikolojik gelişimlerine katkı sağlayacak görevleri de es geçmemelidir (Tura ve Gül, 2020). Bu durumu Bizim Aile filmi içerisinde ele alacak olursak ilk başta çocukların birbirlerinin anne ve babalarına karşı soğuk ve uzak bir tavrı olurken sonrasında Melek Hanım ve Yaşar Usta’nın çocuklara karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri sayesinde yeni evlatlarını kazanmışlardır. Örneğin Yaşar Usta’nın en küçük olu Tuncay anneler gününde elinde bir demet çiçekle Melek Hanım’ın yanına gelerek anneler gününü kutlamıştır.
Kardeş alt sistemi ise bir ailede çocukların oluşturduğu ve kardeşlerin birbirleri ile olan etkileşimlerinin gerçekleştiği bir sistemdir. Çocuklar kardeş alt sistemi sayesinde birbirine destek olmayı, bir sorun karşısında bir araya gelerek problemleri çözebilmeyi öğrenirken diğer yandan da çatışmayı, rekabet etmeyi ve bireysel duygu ve düşüncelerinin birbirlerinden farklılaşmasını yaşayarak görebilirler. Ayrıca çocukların aile hayatı dışındaki sosyal ilişkilerde üstlenecekleri rollerin şekillenmesinde de bu alt sistemin önemli bir etkisi bulunduğundan bahsedebiliriz (Tura ve Gül, 2020). Bizim Aile filminde yaşanan şu olay kardeş alt sistemine güzel bir örnek olarak söylenebilir. Zengin iş adamı Saim Bey Ferit’in kızı Alev’den ayrılması için adamlarına Ferit’i dövme emri verir. Bu durum yaşandıktan sonra Ferit eve kan revan halde gelince evdeki herkes başına toplanır ve neler olduğunu sorar. Yaşar Usta’nın oğulları Ferit’in yaşadığı bu olaya karşı neler yapabileceklerini sorarlar ve onun yanında olduklarını hissettirirler.
Bu olaydan sonra Melek Hanım ve Yaşar Usta’nın ailesini geçmeleri gereken çok daha zor bir sınav beklemektedir. Saim Bey aileyi yaşadıkları evden attırır. Tüm aile sokağa atılınca hiçbir yere gidemezler ve geceyi dışarıda geçirmek zorunda kalırlar. Sabah uyandıklarında hepsi perişan bir halde olmalarına rağmen Yaşar Usta herkesin okuluna, işine gitmesi gerektiğini söyler çünkü tam da o an en güçlü olmaları ve birbirlerini en sıkı şekilde bağlanmaları gereken zamandır. Herkes bu motive edici konuşmanın ardından ailesinin yanından mutlu bir şekilde ayrılarak işinin başına gider. Yaşanan bu krizin ardından halen aile birliğinin sağlanması hatta aile üyeleri arasındaki ilişkinin daha da artırılması Bizim Aile filminin en önemli anlarından sayılabilir. Bu durum ailenin belirgin bir sınıra sahip olduğunun bir kanıtıdır. Belirgin sınırlara sahip ailelerde her bir üye kendi bireyselliğinin farkında olmasının yanı sıra aile herhangi bir desteğe ihtiyaç duyduğunda yardım etmek için çaba gösterirler (Tura ve Gül, 2020). Melek Hanım ve Yaşar Usta’nın kurduğu aile içinde karşılıklı güven duygusu gelişerek biz duygusunun her bireyin içinde oluştuğundan bahsetmek mümkündür.
Evet, bir yazının daha sonuna geldik. Son olarak aile olmaya dair daha pek çok örneği görebileceğimiz bu filmde bir aile kurmanın sadece kan bağıyla değil sevgiyle, fedakârlıkla ve emekle olacağını hiç tereddüt etmeden söyleyebiliriz. Tabi bunu söylerken filmde karakterleri sadece canlandırmakla kalmayıp yaşayan Yeşilçam’ın usta oyuncularını da anmadan geçmeyelim. Kendinize iyi bakın, PSİTHOTH’la kalın…
Fatma Nur Ergün
Kaynakça
Tura, G. ve Gül, B. (2020). Yapısal aile sistemleri yaklaşımı açısından Türk sinemasında aile filmleri: Münir Özkul ve Adile Naşit filmleri. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 8(1) 213–221.
Yorumlar
Yorum Gönder