MENTAL RETARDASYON NEDİR?
Mental Retardasyonun Sınıflandırılması
Mental retardasyon iki farklı başlık altında sınıflandırılmaktadır. Bunlardan ilki psikolojik sınıflandırma başlığıdır. Bu başlık kişinin sahip olduğu mental retardasyonun düzeyine göre ayrılmaktadır; hafif, orta, ağır düzeyde ve ileri derecede ağır düzeyde mental retardasyon.
İkinci başlık ise eğitsel sınıflandırma başlığıdır. Bu başlık eğitilebilir ve öğretilebilir mental retardasyon olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Çoban, b.t.).
Psikolojik Sınıflandırma
Hafif Düzeyde Mental Retardasyon: Normale çok yakın bir şekilde seyrettiği için bu kişileri diğer yaşıtlarından ayırmak zordur. Fakat öğrenme hızı kendi yaşına uygun olarak daha yavaştır ve mesleki kariyerini çizerken seçenekleri daha az olabilmektedir. Toplumsal hayatın işleyişine uygun bir yaşam tarzı sürdürmede bir sorun yaşamaları çok daha az olasılıklıdır ve kendi hayatlarını büyük oranda düzenleyip yönetebilmektedirler. Dışarıdan bir kişiden yardım almaya çok daha az ihtiyaç duymaktadırlar (Çoban, b.t.).
Orta Düzeyde Mental Retardasyon: Bu gruptaki bireyler günlük hayatın içinde çok da fazla olmamakla birlikte bir başka insandan yardım alabilmektedirler. Para ile ilgili mevzularda sorun yaşamamakta ve kendi hayat programlarını oluşturabilmektedirler. Akademik olarak ilerleyebilmekte, kendi özbakımlarını gerçekleştirebilmekte ve mesleki alanda kendileri için uygun olarak hazırlanmış ortamlarda çalışabilmektedirler (Çoban, b.t.).
Ağır Düzeyde Mental Retardasyon: Bu düzeyde bir mental retardasyona sahip olan bireylerde motor alanında ve konuşma-dil alanında problemler olmaktadır. Alınacak bir özel eğitim programı ile kendi özbakımlarını gözetim altında yardımsız yapabilecekleri hale gelmektedirler. Yine özel eğitim sayesinde hayatın akışına uymada onlara yardımcı olabilecek basit motor beceriler ve insanlarla daha iyi iletişim kurabilme adına beceriler geliştirebilmektedirler (Çoban, b.t.).
İleri Derecede Ağır Düzeyde Mental Retardasyon: Bu düzeyde bir mental retardasyona sahip bireylerin işlevsellikleri oldukça düşüktür. Bilişsel, dil, motor ve sosyal beceri alanlarında oldukça fazla problemlere sahip olmalarının yanı sıra başka bozuklukların eşlik etme olasılığı vardır (Çoban, b.t.).
Eğitsel Sınıflandırma
Eğitilebilir Mental Retardasyon: Bu grupta bulunan çocuklar okul hayatlarına başladıklarında yaşıtlarından daha geç ve yavaş olarak öğrenmelerini gerçekleştirirler. Bu yüzden bir özel eğitim programı ile okuma, yazma, sayma gibi temel ilköğretim becerilerini geliştirmelerinde büyük fayda bulunmaktadır. Ayrıca bu becerilerin yanı sıra özbakım becerilerini kazanmaları da mümkündür. Özel eğitimle kazandırılan bu becerilerle kişilerin kendi hayatlarını geçindirebilecek bir mesleğe sahip olmaları da mümkün olmaktadır (Çoban, b.t.).
Öğretilebilir Mental Retardasyon: Bu grupta bulunan çocukların mental retardasyonu çoğunlukla okul öncesi dönemde fark edilebilmektedir. Öğretilebilirden kasıt bu grubun akademik alanda değil daha çok kendine bakım, günlük hayata adapte olabilme ve iletişim becerisi kazandırma noktasında daha çok ağırlık verilmektedir. Mesleki anlamda ise kazandıkları becerilere uygun olarak her ne kadar çalışma hayatında bulunabilme olasılıkları olsa da çoğunlukla bir başkasının yardımı ihtiyaç duymaktadırlar (Çoban, b.t.).
Ağır, ileri derecede ağır ve zekâ düzeyi belirlenemeyen çocukların ise neredeyse sürekli gözetim altında tutulmaları gerekir ve her türlü bakım için başka bir bireyden yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Bu gruplardaki çocukların mental retardasyona sahip oldukları çok erken yaşlarda fark edilmektedir çünkü birçok alanda belirgin olarak beceri kayıpları bulunmaktadır. Bu kişilere küçük yaşta özel eğitim verilirse az bir miktar da olsa konuşma becerisi kazanabilmektedirler (Çoban, b.t.).
Mental Retardasyon Neden Olur?
Doğum öncesi nedenler: Mental retardasyonun en önemli nedenlerinden biri kalıtsal etkendir. Down sendromu, metabolik bozukluklar, annenin hamilelik döneminde geçirdiği enfeksiyonlar, bulaşıcı hastalıklar, zehirlenmeler, alkol ve madde kötüye kullanımı, yetersiz beslenme gibi faktörlerin de mental retardasyona neden olduğu bilinmektedir (Çoban, b.t. ve Monomente, b.t).
Doğum sırasındaki nedenler: Prematüre doğum, düşük doğum kilosu, doğum sırasında kafa travması, menenjit, doğum sırasında bulaşan enfeksiyonlar, geç doğum gibi nedenler mental retardasyona neden olabilmektedir (Çoban, b.t. ve Monomente, b.t).
Doğum sonrasındaki nedenler: Kafa travmaları, uyaran eksikliği, kurşun zehirlenmesi, yetersiz beslenme, çocuk istismarı ve ihmali, doğum sonrası enfeksiyonlar zekâ geriliğinin nedenleri arasında sayılmaktadır (Çoban, b.t. ve Monomente, b.t).
Mental Retardasyon Nasıl Tedavi Edilir?
Mental retardasyonda tedavi sürecinin başlamasından önce tanı koyma süreci gelmektedir. Bunun yapılabilmesi içinde özellikle eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin çocukların akademik ve sosyal uyum becerilerini iyi bir şekilde gözlemleyip bir farklılık gördüğünde aileye bildirmeli ve yönlendirme yapma noktasında ailelere yardımcı olmalıdır. Ülkemizde bu duruma gerekli önem verilmediği için mental retardasyona sahip birçok çocuğun kendine uygun olarak özel eğitim programına değil de standart bir programda okumaya zorlanarak eğitim ve öğretim içinde yitip gittiğinden bahsetmek mümkündür. Okul hayatı boyunca zor dönemler geçiren çocuk için bu durum bir faciaya dönüşebilmekte çocuklarda ergenlik döneminde depresyon tabloları ile karşılaşılabilmektedir. Bu yüzden öncelikle kurumlardaki öğretim görevlilerine ve ailelere bu konu hakkında ayrıntılı bilgilendirmeler yapılmalı farkındalık artırılmalıdır. Mental retardasyon ne kadar erken fark edilirse birey gelişime o kadar fazla açık olabilmektedir çünkü belli bir yaştan sonra kazanılması gereken becerileri öğrenmek zorlaşmakta ve bireyin gelişim oranı azalmaktadır. Tanı sürecinin ardından bireyin zihinsel bir profili çıkarılmaktadır. Bu sayede uygun bir özel eğitim programına dahil edilen çocukların hem sosyal hayata uyum hem de akademik becerileri kazanma noktasında desteklenmesi gerektiğini ve mental retardasyon düzeyine bağlı olarak performansında hangi noktaların geliştirebileceği hangi noktalarda ise güçlü olduğu belirlenmelidir. Aile bu sürece dâhil edilerek katkısı ve desteği alınmalı ve hazırlanan programla bireyin güçlü olduğu kanallar yolu ile hem gelişime açık noktaları güçlendirilmeli hem de günlük hayatın ve toplumsal işleyişin içinde var olabilmesi sağlanmalıdır.
Fatma Nur ERGÜN
Yorumlar
Yorum Gönder