Ana içeriğe atla

ÇOCUĞUMUN NESİ VAR? NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR VE HAYAT- DORUKHAN SAĞLAM

 

ÇOCUĞUMUN NESİ VAR? NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR VE HAYAT


 Merhaba çok sevgili Psitoth okuyucuları, umarım yeni yıl daha şimdiden size iyi gelmiş ve son günlerdeki ısınan havalarla birlikte kendinizi çok daha mutlu, enerjik ve dolu dolu hissediyorsunuzdur. Bu ay bizim için çok önemli olan, sizin içinse çevreniz veya kendinize dair çok şey bulabileceğiniz bir konuyla geliyoruz. Konumuz nörogelişimsel bozukluklar.

 Nörogelişimsel bozukluklar beyin gelişiminin çeşitli faktörlere bağlı olarak farklılaşması sonucu ortaya çıkan anormal beyin gelişimi nedeniyle görülebilen bilişsel, iletişim, davranış ve motor becerilerdeki bozukluklar olarak tanımlanabilir (Aksoy, 2019). Bu bozukluklar çok farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkabilmekte ve çok çeşitli sonuçlara sebebiyet verebilmektedir. Bu duruma bağlı olarak ortaya çıkan bazı bozukluklara Otizm, zekâ gerililikleri ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu örnek verilebilir.

 Bu yazıda bu bozukluklara odaklanmaktan daha çok nörogelişimsel bir bozukluğa sahip tanıdığınız, arkadaşınız, akrabanız varsa ona nasıl yaklaşmalısınız ve onun en iyi halde olabilmesi için neler yapabilirsiniz bunlara değineceğim.

 Öncelikle nörogelişimsel bozuklukların belirtileri genelde gelişimin erken dönemlerinde, çoğu zaman da çocuğun okula başlamadan önceki döneminde kendini göstermektedir. Yani, gelişimin çok kritik bir evresinde karşımıza çıkan bu bozukluklara karşı çok dikkatli ve önemli yaklaşılmalıdır. Her şeyden önce çocuğun bu bozukluklara bağlı olarak gelişen davranışlarının onun kendi kontrolü dâhilinde olmadığı göz ardı edilmemelidir. Çok tipik bir örnek olarak halen dahi birçok ebeveyn, dikkat eksikliği yaşayan çocuğuna derslere odaklanmadığı ve ilgilenmediği için tepki göstermekte ve olumsuz bir tavır izlemektedir. Ya da çocuğu öğrenme güçlüğüne sahip olan bir aile, çocuğundaki bu güçlüğün farkında olmadığından çocuğa karşı çok yanlış adımlar atmaktadır. Süreç içerisinde tembel, çalışmıyor, bilerek yapıyor gibi çocuğa haksız sorumluluk yükleyecek davranış ve tutumlardan kaçınılması sürecin daha sağlıklı ilerlemesi için gereklidir. Bunlardan yola çıkılarak söylenilebilir ki buradaki önem arz eden nokta çocuğun davranışları ve gelişim sürecinde izlediği yol titizlikle incelenmeli, bu davranışların nedeninin çocuğun elinde olmadığı unutulmamalı ve bazı durumlarda yapılan müdahaleler yerine gerekli yerlerde kesin olarak bir profesyonelden yardım alınmalıdır.

 İkincil olarak önemli olan bu konuda danışılacak uzmanın seçimidir. Her ne kadar bu konuda bilgili olunursa olunsun, seminerler almak ya da bu konuya dair kitaplar okumak davranış bozukluğuna sahip kişi için sizi gerekli uzman haline getirmez. Bir diğer konu da bu gibi durumlarda çocuğun özetimi için aile sınıf öğretmenini sorumlu tutabilmektedir ancak sınıf öğretmenleri çocuğun bozukluğunun fark edilmesi için yardımcı olabilmekle birlikte süreci yönetme konusunda sorumlu olması gereken profesyonel destek değildir. Nörogelişimsel bozukluklar konusunda uzman desteği alınması için mutlaka bir psikolog ya da bir psikiyatriste başvurulmalıdır.

Bir diğer önemli nokta da çocuğun sosyal ilişkilerinin sekteye uğramamasıdır. İnsan sosyal bir varlıktır ve gelişim sürecindeki en önemli şeylerden biri de kişinin çevresindeki kişilerde olan etkileşimidir. İnsan, hayatının her döneminde başka kişilerle ilişki kurmak zorundadır (Ay & Kılıç, 2019). Farklı bozukluklardan kaynaklı çocuğun evde izole edilmesi ya da davranışlarından ötürü çevresiyle olan etkileşiminin azaltılması kesinlikle süreci olumsuz etkileyecektir. Bu durumda çocuğun sosyalleşmesi sekteye uğratılmamalı ve çevresiyle olan etkileşimi devam etmelidir. Ancak bu etkileşim içerisinde tabi ki doğru kişilerle doğru etkileşimlere girmesi de göz ardı edilmemelidir. Daha önce de söylenildiği gibi bu süreç titizlikle yürütülmeli ve çocuğa karşı çok daha hassas olunmalıdır.


 Özetlemek gerekirse çeşitli sebepler nedeniyle anormal beyin gelişiminin neden olabileceği nörogelişimsel bozukluklar hayatımızın içinde vardır ve var olmaya da devam etmektedir. Bu bozukluğa sahip bir yakınınız veya tanıdığınız varsa mutlaka ilk olarak bir profesyonel destek alınarak süreç yakından takip edilmelidir. Süreç içerisinde ilk yapılması gereken kişinin böyle bir bozukluğunun olduğunu kabullenilmesidir. Çocuğa bu bilinçte yaklaşılmalı ve davranışlarının haksız sorumluluğu yüklenmemeli, tembel, dikkatsiz vb. gibi etiketler yapıştırılmamalıdır. Sabır ve özenin birlikte yürütüleceği bu süreç içerisinde kendisinin yanında olduğunuzu ve her ne olursa olsun da yanında olacağınızın hissettirilmesi çocuk için önemli noktalardan biridir. Son olarak, çocuğun en iyi şekilde gelişiminin devam etmesi için öğretmeni, okul idaresi, çocuğun hayatındaki önemli kişilerin durumdan haberdar edilerek buna uygun davranmaya teşvik edilmesi son derece önem arz etmektedir. Bu saklanması gereken bir durum olmaktan ziyade gerekli kişilerle paylaşılarak sağlıklı ilerletilmesi gereken bir süreçtir. En nihayetinde bu süreç hassaslık olduğu gibi sabır ve özen de istemektedir.

Dorukhan Sağlam


KAYNAKÇA

Aksoy, U. M. (2019). Nörogelişimsel Bozukluklar: Bir Ağacın Farklı Dalları. İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi, 11, 1-4.

Günay Ay M, Kılıç BG. (2019). Nörogelişimsel Bozukluklar ve Empati. Ortadoğu Tıp Dergisi, 11(4): 585-595.

DEHB İle Yaşamak, Akademi Disleksi

Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalıdır?, Çocuklu Dünya, 2020 

Klinik Psk. Nilüfer Erkin,Çocuğum Neden Öğrenemiyor?

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle