DENETİMSİZ GÜÇ, GÜÇ DEĞİLDİR
Olay kurgusuna değinecek olursak filmde ilk gün 18 denek belirlenerek gardiyanlar ve tutuklulara günlük kıyafetlerini çıkararak verilen üniformaları giyiyorlar. Herkes bunun bir deney olduğunun bilincindeyken neşeli bir atmosfer hakim olduğunu izliyoruz ancak geçen süre içerisinde çok geçmeden yeni rollerine uyum sağlamaya başlıyorlar. Bunun en iyi örneğini şiddetin yasak olduğunu bilip bunun yerine mahkumlara şınav çektirerek kendi üstünlüğünü kurmaya çalışması diyebiliriz. Hapishane kurallarından bir tanesi de mahkumlara isimleri kullanılarak değil sayılarla hitap edilmesiydi, “mahkum 82” gibi. Bu şekilde aslında mahkumlar bireysel kimliğini yitirmiş duruma gelmiş durumdalar. Steinbeck’in de ifade ettiği şekliyle “baskı ancak baskı altındakileri güçlendirir ve birbirine bağlar”. Burdan yola çıkarak deneyde erki canlandıran taraf ipin ucunu kaçırınca, ezilen tarafı canlandıran kitle de savunma refleksini geliştiriyor ve bu noktadan sonra çatışma kaçınılmaz hale gelmeye başlar ardından da çok daha büyük hale gelir. Sadece mahkumlar değil gardiyanlar da grup kimliğiyle öne çıkmaya başladılar. Bu sebeple daha acımasız, anlayışsız hale geldiler. Zamanla işkencelerinin boyutu artmış, mahkumlara çeşitli yaptırımlarda bulunulmuştur. Kendilerini bütün sosyal baskılardan ayrı hissetmeye başlamışlardır. Yine bu duruma örnek teşkil etmesi bakımından tarihin tozlu sayfalarında bu durumla fazlaca karşılaşıyoruz. Gücün hakimiyet kurduğu toplumlarda daha zayıf olanları ötekileştirme söz konusu.
Film izleyicilere sosyal psikolojik yönüyle pek çok farklı noktayı gözler önüne seriyor. Bireyler kendilerine verilen rollere beklenilenden çok daha önce uyum sağlayıp, o rollerin davranışsal gerekliliklerini benimseyerek açığa çıkarırlar. Kontrol altına alınmaya çalışılan birçok toplumda veya grupta ortaya çıkan anarşi ortamının asıl sebebi de otoritenin sonuçları itibariyle bireyin haklarını ihlal etmesidir. Birçok kişi veya gruba, iktidar, güç, otorite, üniforma verildiğinde ne yazık ki yapabileceklerinin sınırının yok olduğu anlaşılmaktadır. Gerek savaşlarda, gerek toplum huzurunu sağlamaya yönelik müdahalelerde gücün denetimsizliği, olayları bambaşka boyutlara taşıyarak kişileri olduğundan çok daha başka kişilere dönüştürdüğünü bu film açık bir şekilde göstermektedir.
MİRAY TAVLI
Yorumlar
Yorum Gönder