Ana içeriğe atla

ANALYZE THİS- PANİK BOZUKLUĞA SAHİP BİR GANGSTERİN HİKÂYESİ- FATMA NUR ERGÜN

 

ANALYZE THİS- PANİK BOZUKLUĞA SAHİP BİR 

GANGSTERİN HİKÂYESİ



Panik bozukluğu olan bir mafya patronunun yolu bir psikiyatrla kesişirse sizce neler olur? İşte bu sorunun cevabını veren harika bir komedi filmiyle karşınızdayım bu ay. Dr. Sobel kendi halinde danışanlarıyla ilgilenen bir terapisttir. Bir akşam olacaklardan habersiz oğluyla beraber arabada giderken anlık bir dikkatsizlik sonucu içinde mafya adamlarının bulunduğu bir arabaya çarpar. Hemen arabadan iner ve adamlardan özür diler. Sonrasında ise polis çağırıp tutanak tutulmasını teklif eder fakat mafya adamalarının son istediği şey arabada bir rehine varken polisle uğraşmaktır. Bu yüzden terapisti başlarından def etmek isterler. Dr. Sobel ısrarları sonucu mafya adamlarına kartvizitini verir ve yoluna devam eder fakat o da bir şeylerin ters gittiğinin farkındadır. 
Gelelim mafya patronumuz Paul Vitti’nin neden Dr. Sobel ile yolunun kesiştiğine. Paul Vitti bir süre önce en yakın arkadaşı Dominic ile bir restorandan yemek yiyip çıkarken bir suikasta uğrar fakat tam kapıdan çıkarken kürdan almak için tekrar içeri girdiğinde ölümün kıyısından döner. Ne yazık ki kendisi bu sayede kurtulabilirken en yakın arkadaşı kutulamaz ve ölür. Bu olay Paul Vitti üzerinde büyük bir etki yaratır ve eski travmalarının tekrar gün yüzüne çıkmasına neden olur. Olaydan sonra Vitti artık eskisi gibi değildir. Hiç beklemediği anlarda birden nefesi kesilmeye başlar ve kalp krizi geçiriyormuş gibi hisseder. Hemen hastaneye gider ve kendisine neler olduğunu öğrenmek ister fakat doktoru fiziksel olarak hiçbir rahatsızlığının olmadığını kalbinin de gayet sağlıklı olduğunu söyler. Tabi Vitti buna inanmaz, ısrarla son birkaç haftadır kalp krizi geçirdiğini söyler. Doktor ise bunların stresten kaynaklı panik atak krizleri olduğunu belirtir. Artık Vitti için tek çare kalmıştır; bir terapiste gitmek. Hemen yardımcısı Şişko Jelly’e kendisine bir ‘’kafa doktoru’’ bulmasını söyler. Jelly’nin ilk aklına gelen kişi tabii ki de kaza sonucu tanıştığı Dr. Sobel’dir.
Vitti ilk iş olarak Dr. Sobel’in yanına gider ve ona kendisi için değil de bir arkadaşının rahatsızlığı hakkında konuşmak için geldiğini söyler. Dr. Sobel her ne kadar inanmasa da gazetelerde gördüğü bu cani adama sesini çıkartamaz ve seansa başlamak zorunda kalır. Vitti ise arkadaşının durduk yere ağlamaya başladığını, geceleri uyuyamadığını, artık dışarıda arkadaşlarıyla beraber olamadığını, zaman zaman nefes alamadığını ve başının döndüğünü, hatta öleceğini düşündüğünü söyler. Bu anlattıkları size bir yerden tanıdık geldi mi? Dr. Sobel’in de dediği gibi Paul Vitti’nin bu ‘malum arkadaşı’ panik atak krizleri geçirmektedir. Bir süre sonra Dr. Sobel cesaretini toplar ve bu kişinin Paul Vitti’nin ta kendisi olduğunu söyler. Bu noktada Paul Vitti’nin iç görüden yoksun olduğunu yani kendisinde bulunmasına rağmen bozukluğun bu belirtilerini kabul etmediğini söyleyebiliriz.
Dr. Sobel Vitti ile her ne kadar terapiye başlamak istemese de elinden bir şey gelmez fakat bu durumu biraz daha geciktirmek için seansların ancak bir süre sonra başlayabileceğini çünkü kendisinin bir evlilik töreni olduğunu söyler. Vitti bu durumu anlayışla karşılar ve bir süre beklemeye karar verir. Dr. Sobel oğluyla beraber törenin yapılacağı yere giderler ve orada nişanlısıyla vakit geçirmeye başlar fakat Vitti doktorun peşini burada da bırakmaz ve cinsel birliktelik sırasında erekte olamadığı için soluğu Dr. Sobel’in yanında alır. Neye uğradığını şaşıran Sobel artık bu durumdan hoşlanmadığını ve Vitti ile görüşmek istemediğini söyler. Bunun üzerine Vitti bir ağlama krizine girer ve hiç kimsenin ona yardım etmek istemediğini yapayalnız olduğunu söyler. Onun bu durumuna dayanamayan Dr. Sobel Vitti’ye yardım etmeyi kabul eder ve ona neler yaşadığını sorar. Vitti son zamanlarda çokça kez erekte olamadığını ve artık bir panik atak yaşamadan yaşayabileceğini düşünerek paniklediğini söyler. Aslında bu söylediği bana Vitti’nin yaşadıklarının neden panik bozukluk olduğunu anlamamı daha iyi sağladı. Çünkü panik bozuklukta iki önemli ayırıcı nokta vardır: tekrarlayan ataklar ve bu tekrarlayan atakları bekleme durumu. Vitti’nin de bu durumları nasıl yaşadığını söylemlerinden görebiliriz.
Peki, Dr. Sobel’in evlilik töreni gerçekleşir mi? Ne yazık ki hayır. Sobel bir otelde evlilik yemini ettiği sırada Paul Vitti de aynı otelde kalmaktadır ve kaldığı otel odasında suikasta uğrar. Yardımcısı Jelly sayesinde son anda kurtulan Vitti, adamıyla suikastçı boğuşurken bir şey yapamaz ve öylece kalır. Onunla boğuşan Jelly ise son çare olarak suikastçıyı camdan atar ve adamın düştüğü yer tam da Sobel’in evlilik töreninin yapıldığı alandır.  Bu olay sonucunda düğün iptal olur ve evlilik töreninin New York’da tekrar yapılmasına karar verilir. Bu olaylar sonucunda evliliği iptal olan Dr. Sobel soluğu Vitti’nin yanında alır ve ona duygularını bu şekilde ifade etmemesi gerektiğini onu öldürmeye çalışan düşmanını arayıp onunla konuşması gerektiğini söyler. Tabi bizim Vitti her ne kadar bunu yapmaya çalışsa da pek beceremez ve konuşmak için aradığı düşmanına hakaretler ederek telefonu kapatır ama yine de bu yolda ilk adımını atmıştır.
Herkes New York’a döner fakat Dr. Sobel’i eve gittiğinde bir sürpriz beklemektedir. Vitti’nin peşinde olan FBI ajanları Dr. Sobel’e Vitti’nin onu öldüreceğini söylerler. Bu yüzden de gelecek günlerde yapılacak olan mafya patronlarının toplantısı hakkında Vitti’den bilgi sızdırmasını isterler. Dr. Sobel ilk başta bu teklifi kabul etmek istemese de sonrasında kabul eder. Dr. Sobel Vitti ile bir restoranda buluşur ve üstüne konuşulanları kaydetmek için bir cihaz yerleştirilmiştir. Vitti bir ara restoranda gördüğü bir arkadaşını ziyaret etmek için masadan ayrılır. Vitti’nin adamları Dr. Sobel’e bu mekânın Vitti için çok önemli olduğunu çünkü burada babasının öldürüldüğünü söylerler. Bunu duyan Sobel çok şaşırır çünkü daha önce Vitti kendisine babasının kalp krizi sonucu öldüğünü söylemiştir. Hemen orada lavaboya gitmek istediğini söyler ve üstündeki ses kayıt cihazını çıkarmak için masadan ayrılır. Geri döndüğünde hemen restorandan çıkarlar. Vitti ve adamları ile tenha bir yere giderler çünkü Vitti Dr. Sobel ile FBI ajanlarının işbirliği içerisinde olduğunu ve kendisine ihanet ettiğini öğrenmiştir. Dr. Sobel de öldürüleceğinin farkındadır ve son kez Vitti ile bir konuşma yapmak ister. Ona babasının öldürüldüğü anda hangi yemeği sipariş ettiklerini sorar. Vitti ilk başta cevap vermek istemese de söyler ve sonrasında babasının kendisi yüzünden öldürüldüğünü çünkü tam yemeğe gittikleri gün babası ile konuşmadığını ve o an ona yönelik suikastın farkında olduğu halde babasını korumadığını söyler. Fakat Dr. Sobel olanların onun yüzünden olmadığını o an ne yapsa bir şeyi değiştiremeyeceğini söyler. Panik bozukluğunda Vitti’de görebileceğimiz gibi aslında nedenlerinden biri olarak kişinin yakınlarından birini kaybetmesi ve altta yatan temel korkunun da ölüm korkusu olduğunu söyleyebiliriz. O da yıllar önce babasının gözlerinin önünde öldürülmesinden kendini sorumlu tutuyordu ve yakın zamanda da en yakın arkadaşının suikasta uğraması bu korkuyu onda tekrar gün yüzüne çıkarmış olabilir.  



Dr. Sobel ve Vitti son konuşmalarını yaparken yine Vitti’nin düşmanları ortaya çıkar ve onları öldürmeye çalışırlar fakat Vitti o an yine kendinden geçmiş ve bir ağlama krizine girmiştir. Adamları onları bu durumdan kurtarır fakat Vitti iyi değildir. Artık bu hayattan bıkmıştır ve kurtulmak istemektedir. Mafya patronlarının toplanma vakti geldiğinde ise toplantıya katılmak istemez. Adamları da el mecbur Dr. Sobel’i çağırmaya giderler fakat gittikleri zaman ise Dr. Sobel’in nikâh töreni yapılmaktadır. Vitti’nin adamlarının geldiğini gören Sobel küçük çaplı bir şaşkınlık geçirir ve törene devam etmek ister fakat adamlar onu rahat bırakmamaktadır. En sonunda nikâh kıyılır ve toplantıya Dr. Sobel katılır fakat mafya adamlarının içinde ne yapacağını nasıl davranacağını bilmez. Elinden geleni yapmaya çalışsa da herkes Vitti’nin neden gelmediğini sormaktadır. Dr. Sobel ve Şişko Jelly durumu kotarmaya çalışsa da ne diyeceklerini bilemezler ve tam o anda Vitti çıkagelir. Artık mafya çetesinden çıkmak istediğini ve her şeyi bırakmak istediğini söyler. Fakat düşmanları bu durumdan pek hoşlanmaz ve ona inanmazlar. Tam aralarında silahlı bir çatışma çıkacakken FBI olaya el atar ve herkesi içeri tıkar Vitti ve adamları dâhil. 
Evet, gördüğünüz gibi panik bozukluk ve birkaç mafya adamı birleşince bir de işin içinde Robert De Niro olunca maceralar peşinizi bırakmıyor. Fakat merak etmeyin Vitti Dr. Sobel ile olan terapisine hapse girince de bırakmıyor. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, PSITHOTH’la kalın..
FATMA NUR ERGÜN
Kaynakça
Rosenthal, J. ve Weinstein, P. (Yapımcı), Lonergan, K. ve Tolan, P. (Yazar), Ramis, H. (Yöneten). (1999). Analyze This (Sinema Filmi).

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik