Ana içeriğe atla

NÖROPSİKOLOJİDE ÇALIŞMA ALANLARI VE STAJ İMKANLARI- FATMA NUR ERGÜN

 

NÖROPSİKOLOJİDE ÇALIŞMA ALANLARI VE STAJ İMKANLARI



Merhaba sevgili okurlarımız. Uzuun bir aradan sonra tekrar sizlerle buluşmak beni çok heyecanlandırdı. İnşallah sizler de aynı heyecanla yazılarımızı okur ve beğenirsiniz. Gelelim bu sayımızın konusuna gerçi başlıktan anlamışsınızdır ama ben yine de söyleyeyim. Bu ay sizlere psikolojinin en genç alt alanlarından biri olan nöropsikolojiyi tanıtmaya çalışacağım.
Nöropsikoloji beynimizin yapısı ve işlevleri ile davranışlarımız ve zihinsel süreçlerimiz arasındaki ilişkiyi inceler. Bu süreçler  dikkat, dil, yönetici işlevler, hafıza, praksis (öğrenilmiş motor aktiviteler), gnosis (beynin daha önceden öğrenilmiş olan bilgileri tanıyabilme yeteneği) ve karar verme yetisi gibi işlevleri kapsamaktadır (Aklınızı Keşfedin, 2020). Aynı zamanda Nöropsikoloji beynimizde oluşan bir deformasyonun bilişsel yeteneklerimiz ve davranışlarımız üzerindeki etkilerini saptamaya çalışan bir alt alandır. Nöropsikolojinin de kendi içinde deneysel, bilişsel, klinik ve adli nöropsikoloji alt alanları bulunmaktadır.
Klinik nöropsikologlar, travmatik beyin hasarı geçiren, beyninde tümör veya enfeksiyon nedeniyle hasar ve bozukluklar bulunan kişilerle çalışmaktadır. Bu alanda özellikle incelenen bozukluklar ise düşünce, afazi, amnezi, agnosias, apraksi, disejecutivos sendromu ve nöro-davranışsal değişiklik bozuklukları olmaktadır. Bu hasar ve bozuklukların kişilerin psikolojilerini nasıl etkilendiğini incelemek için nöropsikolojik değerlendirme adı verilen birçok ölçek ve batarya uygulamaktadırlar (Güçlücan, 2000). Bu sayede kişilerdeki problemin beynin hangi lokalinde olduğunu, hangi tür bir rahatsızlık olduğunu ve bu rahatsızlığın şiddetini saptayabilmektedirler (Yılmaz, 2018). Peki bu onlara ne kazandırır, yani bu işlemleri neden yaparlar? Aslında bu çeşitli değerlendirmeler klinik nöropsikologların kişilere tanı koymalarına, tanı koyduktan sonra ise rehabilitasyon adı verilen bir terapi yöntemini uygulamaya başlamalarını sağlar (Aklınızı Keşfedin, 2020). Örneğin beyin hasarı sonrası dikkat ya da belleği ile ilgili noktalarda sorunlar yaşayan kişilere dikkat rehabilitasyonu veya bellek rehabilitasyonu uygulanabilmektedir (Öktem-Tanör, 2016). Bu sayede kişiler bilişsel becerilerini tekrar kazanabilmekte ve hayat kalitelerini iyileştirebilmektedir (Aklınızı Keşfedin, 2020).
İkinci bir nedenleri ise klinik nöropsikologların nöroloji, nöroşirurji ya da psikiyatri ile ortak çalışmalarıdır (Öktem-Tanör, 2016). Yukarıda bahsi geçen nöropsikolojik değerlendirme için klinik nöropsikoloğa bu alanlardan kişiler gönderilebilir ve kişinin tanısını koymada ya da kişinin rahatsızlığının organik olup olmadığının tespitinin yapılması için yardım isteyebilirler (Öktem-Tanör, 2016). Ya da başka bir neden olarak kişiye cerrahi bir müdahale yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra kişinin durum değerlendirmesi için yine klinik nöropsikolog devreye girmektedir. Dördüncü bir neden olarak ise beyindeki sorunun lokalizasyonunu saptama işlemi cerrahi ekibe tavsiye vermek için de kullanılabilmektedir.  Ayrıca kişinin değerlendirmelerinin yanı sıra nörorehabilitasyon olarak da geçen terapi yöntemini kişiye uygulayabilmektedirler. Fakat bu terapi yönteminin her hasta için özel bir program oluşturularak uygulanması gerekmektedir çünkü her birey için yaş, kişilik, meslek veya eğitim düzeyi, aile ve sosyokültürel bağlam değişmektedir.


Deneysel nöropsikoloji alanı daha çok sağlıklı bireylerin bilişsel süreçlerini inceler ve bu kişilerdeki normal beyin fonksiyonlarını ve yapılarını anlamakla uğraşır (Yılmaz, b.t.). Bilişsel nöropsikoloji alanında ise bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarında yaşadıkları bozulmalar beyin de dikkate alınarak incelenmeye çalışılır fakat bu alanda bireyler üzerinde genellemeler yapmak yerine her bireyin kendi beyin süreçleri ve fonksiyonları kişiye özel olarak değerlendirilmektedir (Yılmaz, b.t.). Adli nöropsikolojiye bakacak olursak bu alandaki çalışmaların herhangi bir suçtan yargılanan kişilerin bu suçun cezai yükümlülükleri akıl etmeye yeterli olup olmadığını değerlendirmede, özellikle temaruz vakalarında yapıldığını söyleyebiliriz (Yıldırım, 2015). Ya da bir kazadan dolayı beyninde hasar oluşmuş kişilerin tazminat alımlarında yine adli nöropsikologların çeşitli değerlendirmeler sonucunda kişinin gerçektende bir hasara uğrayıp uğramadığını tespit etmede görev aldıklarını belirtebiliriz (Yıldırım, 2015).
Peki nöropsikoloji alanında ilerlemek isteyen psikoloji öğrencileri için hangi staj imkanları bulunmakta? Bu soruya öncelikle verebileceğim cevap ülkemizde ilk nöropsikoloji laboratuarının açıldığı yer olan İstanbul Çapa Tıp Fakültesi. Nöropsikoloji Derneği lisans düzeyindeki öğrencilere her yaz Çapa Tıp Fakültesi Nöropsikoloji laboratuvarında staj imkanı sunuyor. Buraya stajyer olmak için başvurabilir hastaların tanı, değerlendirme ve rehabilitasyon süreçlerini takip etme fırsatı yakalayabilirsiniz. 
Staj imkanlarından faydalanabileceğiniz bir başka yer ise ülkemizdeki devlet veya vakıf üniversitelerinde bulunan araştırma  laboratuvarları. Nöropsikoloji başka alanlarla benzer konular üzerinde çalışabildiği için sadece nöropsikoloji labaratuvarlarında değil, deneysel psikoloji, sinirbilim ve bilişsel psikoloji araştırma laboratuvarlarında da staj yapabilirsiniz. 
Örneğin İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi DETAE'de bulunan sinirbilim bölümünde fMRG ve PET gibi cihazların nasıl çalıştığını öğrenebilir ve gözlemlerde bulunabilirsiniz. Yine Boğaziçi Üniversitesi hayvan labaratuvarı gibi  deneysel labaratuvarları araştırıp staj imkanlarından faydalanabilirsiniz. Yine ODTÜ, Sabancı, Bilkent, Koç, Hacettepe, Istanbul Üniversitesi gibi birçok okulun sitelerinden rahatlıkla labaratuvarlarına bakabilirsiniz. Bu gibi labaratuvarların hangi konular üzerinde çalışmalar yürüttüklerini, hangi hocaların bu çalışmaları yaptığını öğrenip ilgilendiğiniz hocalarla direkt olarak iletişime geçebilir ve stajyer olmak için başvurabilirsiniz.
Son olarak verebileceğim tavsiye ise eğer yabancı bir dil  biliyorsanız  yurtdışındaki nöropsikoloji laboratuvarlarını da araştırıp araştırma görevlisi olarak çalışma imkanına sahip olabileceğinizdir.

Fatma Nur Ergün
Kaynakça
Yılmaz, G. (2018). Nöropsikolog kimdir ve tam olarak ne yapar? https://www.linkedin.com/pulse/n%C3%B6ropsikolog-kimdir-ve-tam-olarak-ne-yapar-gizem-y%C4%B1lmaz/
https://aklinizikesfedin.com/klinik-psikoloji-ve-noropsikoloji-arasindaki-fark-nedir/
Güçlücan, Z. (2000). Nöropsikoloji bilimi: Tanımı, faaliyet alanları ve ülkemizdeki durumu. https://www.e-psikiyatri.com/noropsikoloji-birimi 
Yılmaz, H. (b.t.). Nöropsikolojiye uzanan yol. https://yilmazhakan.wordpress.com/noropsikolojiye-uzanan-yol/
Öktem-Tanör, (2016). Prof. Dr. Öget Öktem Tanör'le nöropsikoloji üzerine. http://www.tpocg.org/blog/prof-dr-oget-oktem-tanorle-noropsikoloji-uzerine
Yıldırım, E. (2015). Hukuk sisteminde adlı psikolog ve noröpsikoloji. https://www.sdplatform.com/Dergi/902/Hukuk-sisteminde-adli-psikolog-ve-noropsikoloji.aspx

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik