KLİNİK PSİKOLOJİ
Psikolojinin en popüler alt alanlarından biri olan klinik psikolojiyi anlatacağım bu yazımda sizlere. Psikoloji denince koltuğa uzanmış bir kişi ve onu dinleyen psikolog imgesi canlanır hemen hemen herkesin aklında. İşte bu imgeleme ruhsal, davranışsal ve duygusal hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen klinik psikolojidir.
Dört yıllık psikoloji lisans eğitimini tamamlayan kişiler psikolog unvanını elde eder. Eğitimine devam ederek klinik psikoloji alanında uzmanlaşan kişilere ise klinik psikolog denir. Dolayısıyla özel bir uzmanlaşma alanı olarak klinik psikoloji, temel bilim psikolojinin bilgi ve becerilerinin işlevsel olmayan, duygusal ve insanlar arası ilişkilerde sorunlar yaratan düşünce, duygu ve davranış bozukluklarını inceler, değerlendirir, bilgi üretir ve üretilen bu bilgileri kişinin sorunların çözümlenmesine, verimliliğinin ve esnekliğinin artmasına yönelik çalışmalar sürdürür. Dolayısıyla klinik psikoloji;
Normal olanın ne olduğunun iyice anlaşılmasını
Genel olarak psikolojik bozuklukların doğasının araştırılmasını
Bozukluğu belirlemek üzere tanı koymayı
Bozukluğu açıklamak üzere psikopatolojik durumun analizini
Sorunu ortadan kaldırmak ve önleyebilmek için çeşitli yöntemlerin uygulanmasını
Uygulanan değiştirme ve önleme yollarının da etkililiğinin araştırılmasını içerir.
Klinik psikolog ne iş yapar?
Yürürlükteki sağlık mevzuatına göre klinik psikologlar (Türk Psikologlar Derneği, 2020)
Uluslararası Hastalık Sınıflandırma (ICD-10) listesinde F00 ile F99 kodları arasında yer alan hastalıklarda ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak,
hastalara eğitimini aldığı terapi ve psikolojik destek hizmetlerini verir.
Gözlem ve görüşme teknikleri kullanır; eğitimini almış olmak kaydı ile zekâ, kişilik, gelişim,
nöropsikolojik testler, ilgi, tutum ve uyum envanterleri gibi araçları uygular ve yorumlar.
Kullandığı ölçme, değerlendirme yöntemlerinin psikometrik özelliklerine, verdiği psikolojik hizmetlerin ya da eğitim programlarının etkinliğinin değerlendirilmesine yönelik
çalışmalar/araştırmalar yapar.
Eğitimini almış olduğu alanlarda hastalara, hasta yakınlarına, ekipteki tüm elemanlara insan ve
davranışları hakkında kuramsal ve uygulamalı eğitimler verir.
Toplum ruh sağlığını korumaya yönelik faaliyetlere katılır, katkı sağlar.
Psikolojik değerlendirme ile hastalık olarak tanımlanmayan ve ayrıca sıralanmış durumlarda eğitimini aldığı psikoterapi uygulamalarını yapar.
Gerekli durumlarda bireyler ya da aileleri için krize müdahale, travma ve afetlerde bireysel/grup psikolojik yardım ya da eğitimini aldığı psikoterapi uygulamalarını yapar ve/veya yapılmasını önerir.
Klinik psikologlar; özel muayeneler, hastaneler, sağlık hizmetleri servisleri, ruh sağlığı birimleri, danışmanlık birimleri, okullar ve üniversitelerde çalışabilirler.
Bir bilinç oluşturmak ve klinik psikolojiyi daha anlaşılır kılmak için bazı noktaların altını çizmek istiyorum.
- Türkiye’de klinik psikoloji resmi düzeylerde çok önemli, tanımlanma, anlaşılma sorunlarıyla iç içe olan bir alandır. Klinik psikolojide amaç; bireysel ya da grup düzeyinde çeşitli psikolojik bozuklukları tespit etmek, tanılandırmak, değerlendirmek, önlemek veya tedavi ederek davranışsal uyum, kişisel verimlilik ve doyumdur. Bu amaç, başta psikiyatri ve rehberlik ve psikolojik danışmanlık olarak diğer disiplinlerince de paylaşıldığından kesin bir sınır ayrımı yapılamamakta ve bu mesleklerin birbiriyle karıştırılmasına neden olmaktadır. Meslek yasası eksikliğinden kaynaklanan bu durum için başta Türk Psikologlar Derneği (TPD) ve Psikoloji Öğrencileri Meslek Yasası Platformu (PÖMYAP) olarak çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.
Ülkemizde, klinik psikoloji “deli doktoru” olarak nitelendirilmektedir ve klinik psikologa
gitmek deli olmakla eş değer görülmektedir. Bu yanılgıdan ötürü çoğu insan psikolojik destek almaktan kaçınmaktadır. Fakat çeşitli ruhsal bozukluklardan ötürü acı çekmek, günlük yaşamın, insanlarla iletişimin vb. alanların negatif yönde etkilenmesi delilik anlamına gelmez. Klinik psikolog geçirilen zor zamanlarda, sorunlarla başa çıkmada veya yaşam doyumunun arttırılmasında insanlara yardım eder. Dolayısıyla klinik psikolog deli doktoru değildir ve klinik psikologa giden kişi deli değildir.
Her klinik psikolog psikoterapist değildir. Klinik psikoloji bir uzmanlık alanıdır ve bilimsel yeterliliği ifade eder ancak terapi uygulamada yeterliliğe sahip olduğu anlamına gelmez. Öte yandan, psikolojinin klinik uygulamalarına veya psikiyatride bilimsel yeterliliğe ek olarak çeşitli terapi eğitimleri ve süpervizyon süreçlerini tamamlayarak terapi uygulama yeterliliği kazanan bireylere psikoterapist denir. Dolayısıyla, klinik psikolog ilgili terapi eğitimlerini ve süpervizyon süreçlerini tamamlayarak terapi yapabilirler.
Klinik psikologlar ilaç yazamazlar. Onun yerine bilişsel davranışçı terapi, psikanaliz gibi bazı psikolojik yöntemler uygularlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi psikiyatri-psikoloji arasında kesin bir ayrışma yoktur. Fakat kullanılan teknikler, alınan temel psikoloji, biyoloji ve sosyal bilimler eğitimlerinin yoğunluğu ve eğitimler sonucu elde edilen bilgilerin kullanım tarzı ile psikoloji ve psikiyatri birbirinden ayrışabilmektedir. Alınan yoğun insan biyolojisi eğitimi sebebiyle ilaç yazma hakkı psikiyatristte saklıdır. Bu nedenle, ilaç gereken durumlarda klinik psikologlar psikiyatrlarla birlikte karar verebilirler.
Yorumlar
Yorum Gönder