Ana içeriğe atla

PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU- ALİ AKBULUT

 

PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Hiç gerilim filmi izlerken gözleriniz kapatıp şimdi bir şey olacak diye düşündüğünüz oldu mu? Çoğunuz muhakkak böyle hissetmişsinizdir. Ya da tek başınıza karanlıkta yürürken tedirgin hissettiğiniz? Bu tür örnekleri arttırabiliriz sanırım. Bunların hayatınızın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve böyle yaşadığınızı düşünün, sanırım hayat oldukça yorucu olurdu. Bu sayımızda kişilik bozukluklarından paranoid kişilik bozukluğu üzerinde duracağız.


Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler genelde sürekli kuşku duyan şüpheci, alıngan kuruntulu bireylerdir. Bu bireyler kendilerini çok fazla şekilde savunma eğiliminde olmakla beraber diğer insanların davranışlarını, düşüncelerini kendilerine bir zararları dokunacağı inancı ile algılayarak sürekli olarak dikkatli ve tetiktedirler. Kendileri ile alakalı olmayan sözleri, hareketleri, davranışları kendi üzerine alarak bunlar için tedbir almaları yönünde kendilerini şartlayabilirler. Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyler çok çabuk alınırlar ve aşırı gururludurlar. Çok sık kıskançlık ve kincilik gösterdikleri de olmakla birlikte olayları büyültmeye, tartışmalara ve kavga etmeye eğilimleri oldukça fazladır. Dışarıdan baktığınız zaman gözlemleriniz bu kişilerin sıcakkanlı olmadığı mağrur, eleştirmeyi seven kişiler olduğu yönünde olabilir. Haksız oldukları durumların olduğunu kabul etmez ve başarısız olduğu durumları başkalarına yükleyerek akla uygun hale getirmeye çalışırlar (Öztürk & Uluşahin, 2018, s. 428).

DSM-5 tanı ölçütlerine göre aşağıda belirtilen 7 kriterden 4 veya daha fazlasının görülmesi ile erken erişkinlik döneminde başlayıp değişik bağlamlarda ortaya çıkan, başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlayarak başkalarına karşı duyulan genel bir güvensizlik ve kuşkuculuk hali;

1-Yeterli bir temele dayanmadan, başkalarının kendisini sömürdüğünden, kendisine kötülük yaptığından ya da kendisini aldattığından kuşkulanır.

2-Arkadaşlarının ya da çalışma arkadaşlarının kendisine olan bağlıkları ya da güvenilirlikleri ile ilgili yersiz kuşkularla uğraşır.

3-Söylediklerinin kendisine karşı kullanılacağı konusunda endişelendiği için kendisini diğerlerine açmaz

4-Sıradan söz ya da olayları kendisine göre yorumlayarak aşağılama ya da göz korkutma anlamı çıkartırç

5-Sürekli kin besler
6-Hiçbir neden yokken başkalarının davranışlarını kişiliğine ya da saygınlığına bir saldırı olarak

niteler ve bundan dolayı aniden öfkeyle karşılık verir ya da karşı saldırıda bulunur.

7-Eşine ya da cinsel birliktelik yaşadığı kişiye sadakat konusunda yineleyici ve yersiz kuşkulara sahiptir.

Ali AKBULUT


Kaynakça

Amerikan Psikiyatri Birliği. (2014). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı. (E. Köroğlu, Çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Öztürk, M. O., & Uluşahin, A. (2018). A. Kümesi Kişilik Bozuklukları. Ruh Sağlığı ve Bozuklukları (s. 428). içinde Ankara: Bayt Yayınları.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik