Ana içeriğe atla

OBSESİF-KOMPULSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU- GİZEM GÖZEN


OBSESİF-KOMPULSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Kişilik bozuklukları üç farklı gruba ve Obsesif—Kompulsif Kişilik Bozukluğu ‘C Küme (C Cluster) kişilik bozuklukları arasındadır. Aynı zamanda, bu küme içerisinde kaçıngan kişilik bozukluğu ve bağımlı kişilik bozukluğu yer alır. C kümesindeki kişilik bozukluklarının ortak ve C kümesini diğer kümelerden ayıran özelliği anksiyete ve korkulu kişiliklere sahip olmalarıdır. Genel olarak ‘kaygılı’dırlar.


Kişilik Bozukluğunun Diğer Psikolojik Hastalıklardan Farkı Nedir?

Kişilik bozukluğu dendiğinde bu kişiler belirgin semptomlar segilemektense, uyumsuz ve değiştiremedikleri karakteristik özelliklere sahiptir. Kişilik bozukluğunu karakterize eden genel özelliklerden ikisi şudur:1) Kronik kişilerarası zorluklar, 2) Kişinin kimliği ve benlik duygusuyla ilgili problemler.

Bir kişinin kişilik bozukluğu teşhisi alabilmesi için kişinin sergilediği davranış örüntüsü geçici olmamalı; tam tersine kalıcı ve uzun süreli olmalıdır. Kişilik bozukluğuna sahip bireyler sadece kendi hayatlarını değil, çevresindekilerin yaşamlarında da zorluk çıkarırlar. Diğer kişiler, kişilik bozukluğuna sahip bireylerin davranışlarını kafa karıştırıcı, sinir bozucu, ve kabul edilemez bulurlar. Bu uyumsuz davranışlar tekrarlanır çünkü hatalarından öğrenemezler.

Obsesif—Kompulsif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Mükemmelliyetçi, düzen ve kontrolü korumaya yönelik aşırı endişe geliştirilmesi Obsesif— Kompulsif Kişilik Bozukluğu (OKKB) olan bireyleri karakterize eder. Hata yapmamak için yaptıkları işte çok dikkatlı davranırlar. Fakat, uğraştıkları ayrıntılar önemsiz olduğu için zaman kaybı yaşarlar. Aynı zamanda, yeniliği ve değişimi sevmezler; tam tersine, yenilikten kaçınırlar. 

“Mükemmelliyetçi Tren Memuru:

Fırat vicdanlı, mükemmeliyetçi, ve en küçük ayrıntılara dikkat eden bir tren memuruydu. Ancak iş arkadaşlarıyla hiç yakın değildi ve arkadaşları onu ‘soğuk’ olarak nitelendiriyordu. Günlük rutininde küçük değişiklikler veya aksamalar olduğunda oldukça üzülürdü. Örneğin, iş arkadaşları kendisinin özenle hazırlamış olduğu planı tam olarak takip etmezse gergin ve sinirli olurdu.” (Butcher, , p.357).

Obsesif—Kompulsif Kişilik Bozukluğuna sahip bireyler kendilerini işlerine adarlar. Rahatlamakta ve eğlenmek için bir şey yapmakta zorlanırlar. Görevleri başkasına devretmekte de güçlük çekerler. Katı, inatçı, ve soğukturlar. Araştırmalara göre, katılık, inatçılık, mükemmeliyetçilik, ve görev devretme isteksizliğinin OKKB’nin en yaygın ve kalıcı özellikleri olduğunu gösteriyor.


Obsesif—Kompulsif Kişilik Bozukluğu ve Obsesif—Kompulsif Hastalığın Farkları Nelerdir?

Obsesif—Kompulsif Kişilik Bozukluğu (OKKB), Obsesif—Kompulsif Bozukluktan (OKB) farklıdır. İkisinin çok belirgin ayrımları vardır. OKKB’ye sahip kişiler, OKB hastaları gibi aşırı sıkıntı ve kaygı kaynağı olan gerçek obsesyon veya kompulsif ritüellere sahip değildir.

Bunun yerine, OKKB’ye sahip bireyler, aşırı katı, vicdanlı, ve mükemmeliyetçi kimlikleri ile karakterize edilen, ancak obsesyon ve ritüelleri olmayan bir yaşam tarzına sahiptirler. Örneğin, OKKB tanısı alan kişilerin sadece %20’si OKB komorbid tanısı da almıştır.

Obsesif—Kompülsif Kişilik Bozukluğuna Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Bazı araştırmacılar, son yıllarda Amerika’da toplumun bazı kesimlerinde belirli kişilik bozukluklarının arttığını göstermekte. Eğer bu iddia doğru ise, yaşam tarzlarına bağlı olarak belirli kişilik bozukları daha sık görülürken; bazılarına ise daha az rastlanabilir.

Buna örnek vermek gerekirse, kişisel hırs ve başarının teşvik edildiği Batı kültüründe Narsisistik Kişilik Bozukluğu’nun daha sık görüldüğü; cinsel anlamda baştan çıkarmanın ve dikkat çekmenin fazla hoş karşılanmadığı Asya kültürlerinde Histrionik Kişilik Bozukluğu’nun daha az görüldüğü; fakat, bunun iyi karşılandığı Hispanik kültürlerde daha yaygın olduğu bilinmektedir.

Gelecek ay görüşmek üzere!
 Gizem Gözen

Kaynakça
Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2012). Abnormal psychology (15th d.). Pearson.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik