Ana içeriğe atla

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU- EMİNE MİRAY BİNGÖL

 

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Merhaba sevgili Psithoth okuyucuları, sizlerle bu ay kişilik bozuklukları temasıyla buluşuyoruz.


Kişilik bozuklukları kişinin hayatının erken dönemlerinden beri başlar ve uzun süre devam eder. Kişilik bozukluklarında birçok özellik normal insanlarda da var olabilir ama buradaki en önemli ayırt edici nokta kişinin hayatında uzun süredir yoğun bir şekilde olması ve günlük yaşantısını ve ilişkilerini etkiliyor olmasıdır. Kişi birden fazla kişilik bozukluğu tanısı alabilir (Morrison, J. (2017). Her kişilik bozukluğunun belli ayırt edici özellikleri vardır. DSM-5 tarafından C kümesi kişilik bozukluğu olarak tanımlanan çekingen kişilik bozukluğu olan kişiler sosyal olarak çekingenlerdir, alay edilmekten rezil olmaktan korkarlar ve bu yüzden yeni ilişki kurmakta isteksizlerdir (Morrison, J. (2017). Kendilerini sürekli yetersiz hissederler. (Morrison, J. 2017). Başkalarının ne düşündüğünü çok önemsedikleri için yaptıklarıyla eleştirilmekten korkarlar ve sürekli onay almak isterler. Reddedilmekten korktukları için kabul edileceklerine emin oldukları kişilerle ilişkiye başlarlar (Morrison, J. 2017). Sosyal ortamlara, eleştiriye maruz kalmaktan korktukları için girmek istemezler. Bazı kişiler sosyal ortamlara girmekte başkalarına göre daha çok kaçınabilirler. Bu durum aşırı hassasiyetli olma ve günlük yaşantını büyük ölçüde etkilediğinde kişilik bozukluğu olarak değerlendirilebilir. Girdiği ortamlarda alay konusu olmaktan sürekli bir kaygı durumu yaşadıkları için iş hayatında, arkadaşlarıyla buluşmalarında sürekli kendini izole ederler. Kendilerini sürekli değersiz, çekici olmayan olarak hissederler ve başkalarına göre kendilerini aşağı görürler. Böyle hissetmelerine rağmen sosyal ortamları olmasını isterler
 (Perrotta, G. 2021). Yenilikten korkmaları onların rutin bir hayat yaşamalarına sebep olur. Aynı şeyleri yapmak, aynı insanlarla olmak onlara güven verir. Birçok hastalıkla komorbidite olabilir, özellikle sosyal kaygı bozukluğuyla sıklıkla görülür (Morrison, J. 2017). Çekingen kişilik bozukluğu sosyal fobiyle de karıştırmamak gerekir. Sosyal fobisi olan hastalar belli bir davranış sonucun rezil olmaktan, alay konusu olmaktan korkarlar. Çekingen kişilik bozukluğunda ise belirli bir davranış olmaksızın eleştirilerden korkuyorlar bu yüzden yeni ortamlara girmek istemezler. Erken yaşlarda başlayan yetişkinlik döneminde teşhisi konulun bu kişilik bozukluğuyla ilgili yeterince çalışma yapılamamıştır (Centonze, Popolo, MacBeth, Dimaggio, 2021).


Çekingen kişilik bozukluğu sosyal, genetik ve biyolojik faktörlerin birleşiminden etkilenebilir. Mizaçları genellikle utangaç, yeni durumlara karşı korku hisseden ve içe dönüktür
 (Perrotta, G. 2021). Erken çocukluk deneyimlerinde ebeveynleri daha az sevecen, çocukluklarını daha çok reddeden ve onların suçluluk hissetmelerini sağlayarak başarıları için desteklemeyenlerdir. (Lampe, Malhi, 2018)

Yapılan araştırmalarda çekingen kişilik bozukluğu tanısı olan kişiler yetişkinlerle daha az olumlu ilişki olduğu bulundu (Lampe, Malhi, 2018). Çocukluklarında duygusal ihmale maruz kalıp aile içinde olumsuz deneyimler yaşamışlardır. Çekingen kişilik bozukluğu tanısı alan kişilerin bağlanma stilleri hem kaçıngan hem de kaygılı bağlanma stilidir (Lampe, Malhi, 2018). Bu bağlanma stilleri insanlara karşı güvensizlik, reddedilme korkusu ve düşük benlik saygısına sebep olur. Erken çocukluk döneminde yaşandıkları, oluşturdukları bağlanma stilleri yeni ilişkilerinden kaçınmalarının, sürekli reddedilme korkusu yaşamalarının ve eleştirilere karşı çok hassas olmalarının nedeni olabilir (Lampe, Malhi, 2018). Onları sürekli reddeden aile yapısı olduğu gibi aşırı korumacı ailede büyüyen çocuklar da çekingen kişilik bozukluğu tanısı alabilir (Perrotta, G. 2021). Ebeveynlerinin aşırı korumacı olması çocuğun kendi kabuğuna çekinerek sosyal ortamlardan kaçınmasına sebep olabilir.

Çekingen kişilik bozukluğu bilişsel-davranışçı tedavi uygulayarak işlevsiz, hatalı ve otomatik olarak oluşan düşünceler sorgulanır ve değiştirilir (Perrotta, G. 2021). Örneğin, hastanın arkadaş ortamında sürekli dışlandığı ve o ortamda istenmediğini düşündüğünü varsayalım. Burada terapist arkadaşlarıyla eğlendiği hissettiği korkuların ve güvensizliklerin mantıksız ve hiçbir temelinin olmadığını gösterir. Çekingen kişilik bozukluğu olan hastalarda çarpık düşünceler oluşur. Kendilerini çok aşağı gördükleri için her yaptıklarının hata olduğunu ya da eleştirileceğini düşünürler. Bu düşüncelerin sebepsiz olduğunu anlamaları gerekir. Çarpık düşüncelerini, mantıklı düşüncelerle yer değiştirilmesi sağlanmalıdır. Kişilik bozukluklarının tedavisi zordur ve uzun sürer. Birçok etkenin birleşimiyle oluşan çekingen kişilik bozukluğu başka hastalıklar ortaya çıktıktan sonra değerlendirmeye gelirler.

Bir sonraki yazıma kadar musmutlu günler dilerim sizlere... 

Emine Miray Bingöl

Kaynakça

Centonze, A., Popolo, R., MacBeth, A., & Dimaggio, G. (2021). Building the alliance and using experiential techniques in the early phases of psychotherapy for avoidant personality disorder. Journal of Clinical Psychology77(5), 1219-1232.

Lampe, L., & Malhi, G. S. (2018). Avoidant personality disorder: current insights. Psychology research and behavior management.

Morrison, J. (2017). DSM-5’i kolaylaştıran: Klinisyenler için tanı rehberi (H.K, Çev.) Ankara: Nobel akademik yayınları (Orijinal çalışma basım tarihi 2014)

Perrotta, G. (2021). Avoidant personality disorder: Definition, clinical and neurobiological profiles, differential diagnosis and therapeutic framework.Journal of Neurology, Neurological Science and Disorders7(1), 001-005.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle