Ana içeriğe atla

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME (PRAMİDİN ZİRVESİNDE OLMAK)-NİSA SIK

 

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

(PRAMİDİN ZİRVESİNDE OLMAK  ) 

İnsanların neyi neden yaptığını açıklamak üzere ortaya atılmış kuramlar vardır. Hepsinin de asıl amacı insan ve hayvanların davranışlarının altında yatan nedenleri ortaya koymaktır. “Neden insan yemek yemeye, aşık olmaya, uyumaya, cinselliğe, başarıya ihtiyaç duyar? Neden tüm bunlar için çalışır?”…
Davranışları dürtü azalması ilkesi ile açıklayan psikanalitik ve davranışçı kuramlar insanın biyolojik yanına daha çok önem vermekte, davranışların esas amacının fizyolojik ihtiyaçların meydana getirdiği gerilimi giderme olduğunu kabul etmektedirler. (Kuzgun, 1972)İnsan davranışlarını açıklamada dürtü tepki ilişkinin temel alınması yetersizdir. Daha sonra hümanistik psikologlar insan davranışlarını yöneten en temel güdünün “kendini gerçekleştirme” güdüsü olduğunu savunmuşlardır. Kendini gerçekleştirme kavramına ilk olarak Jung’un eserlerinde rastlarız. O, Freud’un bilinçaltı dürtülere ağırlık verip bireyin hayat amaçlarını ve emellerini ihmal etmesine karşı çıkmıştır. Jung' a göre biyolojik ihtiyaçlar hayatın gençlik yıllarında önemli ise de, yerlerini zamanla manevi doyum sağlayan, yüksek düzeyde amaçlara bırakırlar. (Akyaka, 2015)Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üstünde de kendini gerçekleştirme bulunmaktadır. Maslow’un piramidin de her bir ihtiyacın doyurulması ihtiyaçlar hiyerarşisinde yeni bir ihtiyacın belirmesine yol açar. Bu durumda gerilimden kurtulma ve statik bir dengeye kavuşmaktan söz edilemez. İnsan ömrü boyunca kendini gerçekleştirmek için çalışabilir. Çünkü koyduğu her bir hedefe ulaştığında yeni hedeflerinde kapısı aralanır. Kesinlikle, yaşamsal faktörlerinde başında gelir. Maslow kendini gerçekleştirme ihtiyacının iki şekilde olduğundan bahseder. Birisi kişinin kendi, başarısına, uzmanlığına, ustalığına duyduğu saygıdır. Diğeri ise toplum tarafından kendine duyulan saygıdır; toplum içinde itibar görmek, şöhret sahibi olmak, hâkimiyet, saygınlık, takdir edilmedir. Bu durum dâhil olduğu kültürel özelliklerden de etkilenir. (Erzenli Atunbayran & Kaya, 2019).


 
Bu sebeple insan hayatı bu saygınlığı kovalamakla geçer. Kişi öncelikle bilgisini, becerilerini ve potansiyelini farketmelidir. Hayatı, her yönü ile yaşamakla beraber, hayattan zevk almalıdır. İnsan ister istemez şu dünyadan kaçımızın kendini gerçekten gerçekleştirdiğini sorguluyor. Kendi potansiyelimizin, yapabildiklerimiz farkında olarak mı yaşıyoruz? Yoksa yaşadığımız dönemin bizlere dayattığı seçeneklerle mi sınırlıyız? Aslında hepimizin yaşımız kaç olursa olsun kendimize sormamız gereken temel sorulardır. Yoksa başkalarının kendini gerçekleştirme hikâyelerinde birer figüran olarak kalırız. Yine aynı şekilde akademik başarı, para, makam gibi unsurlara da bağlarsak hayal kırıklığına uğramayı da göze almalıyız. Hayat bir yarış ise bu yarışta ikinci olmaktan da, sonuncu olmaktan da kendimize dair saygınlıklar çıkarmalıyız. Herkesten saygınlık beklemekten önce, kendimize saygı duymalıyız. Eğer kendimizi gerçekleştirmek istiyorsak, neler yapabileceğimiz kadar neleri de yapamayacağımızın farkındalığını kazanmalıyız. Hepimizin kendini gerçekleştireceği güzel yarınlarda buluşmak dileğiyle..
TEŞEKKÜRLER
NİSA SIK

Kaynakça

Akyaka, Ş. (2015). VAROLUŞSAL BİR ÇABA OLARAK FOTOĞRAF. Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Kültürel Çalışmalar Dergisi, 8-29.
Erzenli Atunbayran, D., & Kaya, Ş. F. (2019). Üniversite Öğrencilerinin Kendini Gerçekleştirme Düzeyi ile Benlik. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 388-401.
Kuzgun, Y. (1972). KENDİN İ GERÇEKLEŞTİRM E. Ankara Üniversitesi.

                                                                                                                                                                                        

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle