Ana içeriğe atla

FARK EDİLMEYİ BEKLEYEN GÜZELLİKLER-EYLEM YILMAZEL

 

FARK EDİLMEYİ BEKLEYEN GÜZELLİKLER

Siz değerli okuyucularımı kucak dolusu sevgiyle selamlıyorum. Umarım hayatınızda her şey yolundadır. Buradan uzattığım pozitif enerji sizlere de ulaşıyordur.
Bu ay hepimizin içini ısıtıcak bir konuyla karşınıza geldim. Sıkı durun. Yazacaklarım ‘mutlulukla’ ilgili. Mutluluk insanlık var olduğundan beri herkesin peşinden koştuğu bir duygu. Yıllarca filozoflar, edebiyatçılar,düşünürler,bilim insanları mutluluğun sırrına ulaşabilmek için uzun uzun düşünmüşler, farklı fikirler öne sürmüşlerdir. Öncelilikli olarak bu kavramın TDK’daki karşılığına bakacak olursak ‘Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu’ olarak tanımlandığını görürüz. Her ne kadar sözlükte karşımıza böylesi bir tanım çıkıyor olsa da biz biliyoruz ki herkesin mutluluk tanımı kendine has. Kişilere yöneltilen ‘Sizin için mutluluk nedir?’ sorusuna birbirinden oldukça farklı yanıtlar almamız mümkündür ve bu durum çok doğaldır. Çünkü mutluluk bakış açısının bir sonucudur. Benim mutluluk kaynağım derginin yanında içilen bir kahveyken, bir başkasının mutluluk kaynağı dik yamaçlara tırmanışlar olabilir. Bir kişi komşusunun ona verdiği merhabadan mutluluk duyabilirken, bazıları ise aynı duruma tam tersi duygular hissedebilirler. 
Mutluluk kişiler için farklılık gösterse de aynı zamanda öğrenilen de bir duygudur. Hayatımız boyunca anne- babamızdan, arkadaşımızdan, öğretmenimizden, yolda karşılaştığımız herhangi birinden farklı mutluluk kaynaklarını gözlemleriz. Bir çocuk bize baloncuk çıkarmanın, sakız patlatmanın aslında müthiş bir mutluluk kaynağı olabileceğini gösterir. Sadece kazanılan sınavların, geçilen derslerin,alınan ev- arabanın değil de gelmekte olan yaz ayının, güneşin bizi sıcaklığıyla ısıtmasının, bir çocuğunun gülümsemesinin de mutluluk kaynağı olabileceği hep öğrenilecek şeylerdir. Bu yüzden yanımızda, yakınımızda olan kişilerin de mutlu olma durumumuzda etkileri büyüktür. Eğer etrafımız mutlu olmayı öğrenememiş ve bakış açısını da pozitiften yana çevirmeyen kişilerle örülüyse maalesef ki yamacımızdaki mutluluk kaynaklarını gözümüzden kaçırmamız büyük bir olasılık olacaktır. Ama unutulmamalıdır ki mutluluk öğrenilebildiği gibi öğretilebilen de bir duygudur. Bizler çevremizdeki negatif kişilere uyup mutlu olmamayı seçmek yerine mutlu olmayı onlara öğretebiliriz.  Eğer bakış açımızı pozitiften yana çevirmeyi denersek mutlu olma ihtimalimizin de gün be gün artacağını göreceğizdir.


Bilimsel boyutuna bakıcak olursak mutluluğun vücutta melatonin, serotonin ve endorfin hormonlarının salgılamasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Hatta serotonin hormonu halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinmektedir. Kış aylarında bu hormonların salgınlanma oranları daha düşük olduğu için insanların kışa kıyasla yazın gelişiyle birlikte mutluluklarında gözle görünür bir artış gerçekleşmektedir. Hatta kuzey kesimlerindeki intihar oranlarının yüksekliğinin nedeni olarak da bu faktör ileri sürülmektedir. 
Yapılan çeşitli araştırmaların sonucunda mutlu olmanın birçok yönden bizi olumlu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Mutlu olan kimseler, hastalıklara karşı daha dayanıklı olurlar çünkü mutlu olmak bizim bağışıklık sistemimizi de güçlendirir. Mutlu olan kişiler, mutlu olmayı bilenler olarakta değiştirebiliriz bu ifadeyi; hayattaki stres faktörlerine daha dirençlidirler. Daha yaratıcı, sosyal hayatta daha becerili hatta daha uzun ömürlüdürler bile diyebiliriz. Şimdi tüm bu artılara baktıkça insanın içinde algılarını daha da açmak, gözünün önündeki hiçbir mutluluk kaynağını es geçmemek için büyük bir istek uyanıyor.


Son olarak değineceğim konu ise haz konusudur. İnsanların büyük bir çoğunluğu haz ile mutluluğu birbirine karıştırmaktadırlar. TDK’da haz ‘Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk olarak.’ tanımlanmıştır. En özet şekliyle açıklamamız gerekirse de haz daha yüzeyselken, mutluluk daha derindir. Bir kişi yeni bir araba aldığı için haz duyabilir. Ama bu haz oldukça kısa sürecektir. Bir doktorun hastalarına yardım etmesini de mutluluk örneği olarak verebiliriz. Doktor, meslek hayatı boyunca aynı durumdan mutluluk duymayı sürdürecektir. Bu yüzdendir ki parayla mutluluğu yakalamak olanaksızdır. Para bize konfor alanı sağlar fakat mutluluğu getirmek bizim bakış açımızda saklıdır. En büyük mutluluklar bizim gözümüzün önünde duruyor, sıra sadece onları fark etmekte.
                                                                                                                                    Teşekkürler...
                                                                                                                                     Eylem YILMAZEL
Kaynakça


Türk Dil Kurumu Sözlükleri. (2019). Erişim adresi https://sozluk.gov.tr/

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik