Ana içeriğe atla

KARŞIGİYİM BOZUKLUĞU-ALİ AKBULUT


KARŞIGİYİM BOZUKLUĞU

Herkese merhaba arkadaşlar bu sayımızda size DSM-5 içerisinde Cinsel Sapkınlık (Parafili) Bozuklukları başlığı altında yer alan Karşıgiyim Bozukluğunu açıklamaya çalışacağım. Öncelikle başlığı gördüğünüz zaman ya da bu satırları okurken “Ne, hadi canım, nerede bireye saygı?” gibi kendi içinizde kurabileceğiniz olası cümlelerin yaratacağı kafa karışıklığını önleyebilmek adına bazı kavramları açıklamanın isabetli olacağını düşünüyorum.

Öncelikle transseksüel ve travesti kavramları arasındaki farka değinelim ve sonrasında da karşıgiyim bozukluğu hakkında bazı genel bilgilerden bahsedelim. En genel tanımı ile transseksüel; bireyin kendisini dünyaya geldiği biyolojik cinsiyetinden farklı bir cinsel kimliğe ait hissetmesi diyebiliriz. Bu arada cinsel kimlik ile cinsel yönelim de aynı şeyler değildir. Cinsel yönelim, bireyin kimlerden hoşlandığı, kimlerin ilgisini çektiği, kimle beraber olmayı seçtiği durumudur. Biyolojik cinsiyeti erkek olan ancak kendisini tanımlarken kadın olarak tanımlayan biri erkeklerden hoşlanabilir. Bu cümleyi de çözümleyecek olursak bireyin biyolojik cinsiyeti erkek ancak kendisini kadın olarak tanımlıyorsa bu durumda cinsel kimliği kadındır. Peki bu birey erkeklerden hoşlanırsa gey mi oluyor? İçinizden hayır dediğinizi duyuyor gibiyim cevabımız heteroseksüel değil mi? Transseksüellik konusunda hala dünya üzerinde tartışmalar yaşanırken sanırım insana düşen şey “Bırakın kardeşim insanları, herkes kendini hissettiği gibidir deyip insanların hayatlarından elini, kolunu, bacağını, sözünü, cümlelerini, ayrımcılığını, anlayışsızlığını çekmesidir.” diye düşünüyorum. 

Travesti sözcüğünün kelime kökenine baktığımız zaman kelimenin 1969’da Meydan-Larousse kitabında tiyatroda kılık değiştiren aktör anlamında karşımıza çıktığını görüyoruz. Fransızca travesti kelimesinin ikinci anlamın ise "kadın kılığına giren erkek eşcinsel" olarak görüyoruz. Fransızlarda bu sözcüğü İtalyanların travestito kelimesinden almışlardır. İtalyancada ise travestito karşımıza yine "tiyatroda karşı cinsi oynayan oyuncu, maskeli balo için kılık değiştiren kimse" olarak çıkıyor.Yani arkadaşlar travesti kelimesinin kökenine baktığımız zaman ülkemizde bilgi yarışmalarında çokça sorulan ve psikoloji kazanabilmek için zamanında edebiyat kasan herkesin aşina olduğu Geleneksek Türk Tiyatrosunun vazgeçilmezi orta oyununda kadın kıyafeti giyip sahneye çıkan erkek oyuncu zenne çıkıyor karşımıza. Travesti ve zenne bu iki kelimeyi hiç getirmiş miydiniz yan yana? Bu arada TDK’de travesti kelimesinin anlamı kadın gibi giyinip süslenen eşcinsel olarak geçmektedir.

"Yazının bağlamından kopup yanlış anlaşılmayı önlemek isterim. Yazıda bahsedilen şey bireyin karşı cins gibi hissetmemesine rağmen karşı cinsin takı kıyafet vb. eşyalarını kullanmaktan cinsel haz duymaları, uyarılmalarıdır."

DSM-5 baktığımız zaman karşıgiyim bozukluğu ile ilgili çıkarabileceğimiz başlıca düşünce bireyin karşı cinse ait giyisi, takı gibi materyalleri kendi bedeni üzerinde kullanarak cinsel olarak çok uyarılma, cinsel hazza ulaşma olabilir. Gelin şimdi tanı kriterlerine göz atalım.

A- En az altı aylık bir süre boyunca, düşlemler, itkiler ya da davranışlar olarak kendini gösteren karşıgiyimden (karşı cinse özel giysileri giymekten) yineleyici bir biçimde cinsel olarak çok uyarılma.

B- Bu düşlemler, cinsel itkiler ya da davranışlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.

Varsa belirtilmesinin gerekli olduğu durumlar:

Fetişizm ile giden: Dokumalardan, gereçlerden ya da takılardan cinsel olarak uyarılıyorsa.

Otojinefili ile giden: Kendini kadın olarak düşünmekten ya da düşlemekten cinsel olarak uyarılıyorsa (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2014)

Umarım yazdıklarım ile size anlatmak istediklerimi aktarabilmiş ve birazda olsa merak uyandırıp daha derin araştırmalar için size bir kapı açabilmişimdir. 


Teşekkürler,

Ali Akbulut


Başvurular

Amerikan Psikiyatri Birliği. (2014). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı. (E. Köroğlu, Çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Kelime: Travesti. (tarih yok). Etimoloji-Türkçe Etimoloji Sözlüğü: https://www.etimolojiturkce.com/kelime/travesti adresinden alındı

Transseksüel. (2018, 09 13). Psikolojik: https://www.psikolojik.gen.tr/transseksuel.html adresinden alındı



Yorumlar

  1. Travesti.site, Türkiye'deki travesti bireyler için bir destek ve iletişim platformudur. Topluluğun bir araya gelmesini sağlayarak destek ve bilgi paylaşımını teşvik eder. Sağlık, güzellik, ilişkiler ve toplumsal konular hakkında içerik sunar, ayrıca travesti.site etkinlikler ve forumlar aracılığıyla iletişimi artırır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik