Ana içeriğe atla

TAKINTILILAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?- ROJDA ÇELİK


TAKINTILILAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN 

MISINIZ?





Eveeet, sevgili okurlarım. PSITHOTH olarak vermiş olduğumuz bir aylık aranın ardından tekrar sizlerleyim ve yepyeni bir yazı ile karşınızdayım. Bu yazım tüm takıntılılara ve takıntılı adaylarına gelsin.

Sen nasıl psikoloji öğrencisisin? Takıntılı değil, obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan birey diyeceksin, dediğinizi duyar gibiyim. Yalnız bunu ben de biliyorum. Başlıkla uyumlu bir giriş olsun diye şey ettim.

Kendi kendine serzenişte bulunuyor. Deli midir nedir bu yazar, denilmeden konumuza döneyim en iyisi.

Sürekli kuşkulanır mısınız? Sizi ve çevrenizi rahatsız edecek derecede yineleyici davranışlarınız var mı? Bu davranışları istemsiz olarak mı yapıyorsunuz? Bu sorulara cevabınız evet ise, geçmiş olsun. Büyük ihtimalle obsesif kompulsif bozukluğunuz var demektir.

Endişelenmeyin, endişelenmeyin! Bu öyle tedavisi zor bir bozukluk değil. Erken tanı ve uygun tedavi ile birlikte kısa sürede atlatılacak bir bozukluk. Ama bu demek değil ki atlattıktan sonra bir daha hiç tekrar etmeyecek. Edebilir. Sanırım, yine endişelendirdim sizi. Sadece bu bozukluk hakkında detaylı bilgi vermek istemiştim. Aslında bu yazımda daha çok deri yolma bozukluğundan bahsetmem gerekiyor sizlere. Ihım ıhım, şimdi biraz ciddileşeceğim.

DSM-IV-TR’ye kadar ayrı bir tanı kategorisinde yer almayan deri yolma bozukluğu, “Başka Türlü Adlandırılamayan Dürtü Kontrolü Bozukluğu” başlığı altında yer almıştır. DSM-V’te ise “Obsesif Kompulsif Bozukluk ve İlişkili Bozukluklar” kategorisinde yer almıştır (APA, 2013; Aydın ve Gülseren, 2014).

Peki, nedir bu deri yolma bozukluğu? Dermatolojik bir problem olmamakla birlikte, cildin aşırı ve yineleyici bir şekilde yolunmasıdır. Genelde bu kişiler, derideki küçük düzensizlikleri veya önceki yolmadan kalan sivilce, nasır, skar veya kabuk gibi deri lezyonlarını yolmaktadırlar. Bunun sonucunda deri dokusunda hasarlar meydana gelmektedir. Burada ayırıcı tanı, yineleyici olması şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Odlaug ve Grant, 2008; Aydın ve Gülseren, 2014).

Deri yolma bozukluğunun tarihçesine baktığımızda, ilk kez Erasmus Wilson tarafından, 1875 yılında “nevrotik ekskoriasyon” adı altında tanımlandığını görmekteyiz (Odlaug ve Grant, 2012; Aydın ve Gülseren, 2014). Ekskoriasyon, dermatoloji literatüründen bir terim olup, deri yolmadan daha kapsayıcıdır. Bu sebeple psikoloji literatüründe pek kullanılmamaktadır. Deri yolma bozukluğu, farklı kaynaklarda farklı isimlerle adlandırılmaktadır. Bunlar; psikojenik deri yolma, kompulsif deri yolma, psikojenik ekskoriasyon, nevrotik ekskoriasyon, deri yolma, acne excoritéé ve dermatillomanidir (Arnold ve ark., 2001; Aydın ve Gülseren, 2014).

Deri yolma bozukluğunun yaygınlığına baktığımızda ise kadınlarda daha yaygın olduğunu görmekteyiz (Wilhelm ve ark., 1999; Arnold ve ark., 1998; Aydın ve Gülseren, 2014). Fakat bu durum, kadınların tedavi için sağlık kuruluşlarına daha fazla başvurmaları açısından sorgulanabilirdir (Arnold ve ark., 2001; Aydın ve Gülseren, 2014).

Psikoanalitik kurama göre cilt yolmanın, özdoyurum (mastürbasyon) eş değeri olarak kabul edildiğini biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. İlk kez Tamam ve Demirkol’un (2019) bir makalesinde okudum ve çok şaşırdım. Gerçi söz konusu Freud’un kuramı olunca, şaşırmamak elde değil.

Peki, bu bozukluk başka hangi psikopatolojilerle komorbittir? Yani hangi psikopatolojilerle aynı zamanda görülebilir? Deri yolma bozukluğu ile bağlantılı olduğu düşünülen psikopatolojiler arasında depresyon, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), anksiyete ve hipokondriyazis ilk sıralarda gelmektedir.(Gupta ve Gupta, 1996; Koo, 1995; Wilhelm ve ark., 1999; Çalıkuşu ve ark., 2002).

Bu kadar ciddiyet yeter. Biraz da karşılaştığım deri yolma bozukluğu olan bir vakadan bahsetmek istiyorum. Evgeny Grinko konserinde bir kızla tanıştım. Konser sonrası Evgeny Grinko ile tanışmak için beklerken, tırnağıyla derisini yolduğunu fark ettim. Gerçi onunki yolmak değil, kazmaktı resmen. Tırnak kenarları kazılmaktan oyulmuştu artık. Sebebini sorduğumda stres altındayken genelde bu davranışı tekrar ettiğini söyledi. Etmen guzum. Stresinizi üzerinizden atmanın bir sürü yolu var. Derinizi de yolmayıverin gari ☺


Teşekkürler.
Rojda ÇELİK


KAYNAKÇA


Aydın, P. Ç., Gülseren, L. (2014). Deri yolma bozukluğu. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 6(4). 401-428.

Çalıkuşu, C., Yücel, B., Polat, A., Baykal, C. (2002). Psikojenik deri yolmanın psikiyatrik bozukluklarla ilişkisi: karşılaştırmalı bir çalışma. Türk Psikiyatri Dergisi. 13(4). 282-289.

Tamam, L., Demirkol, M. E. (2019). Obsesif kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluklar. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları. 1644-1646.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik