Ana içeriğe atla

KUSURSUZLUK- ÖZDEN NUR KARPINAR



KUSURSUZLUK




“Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacacak olmalı.”

İhsan Oktay Anar

Vaka örneği;


“Bay A, 52 yaşında başarılı bir avukattır. Hafızasını kaybetme korkusu yaşamaktadır. 30 yaşında depresif bir atak geçirmiştir. Depresyon yedi seanslık EKT (Electro Convulsive Therapy) sonucunda başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir. EKT ardından unutkanlık yaşadığını bildirmiştir. EKT, yaygın bilinen adı ile elektroşok günümüzde majör depresyon vakalarında, manik bozukluklar ve şizofreni tedavisinde kullanılır. Hastanın kafasına yerleştirilen elektrotlar ile beyne verilen elektroşoklardan oluşur demek en kısa tanımlaması olabilir. Başarılı bir sonuç gösterse de elbette yan etkileri mevcuttur. Bay A, 47 yaşına geldiğinde bir depresif atak daha geçirmiştir ve onu kaygılandıran depresyonun kendisi değil, yaşadığı unutkanlığın tekrardan yaşayacak olması olmuştur. Bay A, işe giderken bir gün yanından geçen birinin kıyafetini hatırlarsa kendince yaptığı hafıza testini başarı ile geçeceğini düşünmüştür. Artık bu bir ritüel haline geldiğinde kıyafetleri hatırladığında kendini rahatlamış, hatırlamadığında kaygılı ve mutsuz hissetmiştir. Ardından zihninin hiçbir detayı atlamadığından emin olmak için her şeyi not almaya başlamıştır. 3 senede 67 defter not almıştır ve artık bu kompulsüyonları yaşamamak için uzun bir süre evden çıkmamaya başlamıştır.” (Uzun,2009).

Yukarıda okuduğunuz örnek bir OKB (Obsesif-Kompülsif Bozukluk) vakası öyküsüdür. OKB, obsesyonlar ve kompulsüyon eşlik ettiği bir bozukluktur. Obsesyon(saplantı), kendiliğinden bilinç alanına giren çoğunlukla saçma olduğu bilinse bile yineleyici, girici, sıkıntı yaratan düşünceler veya dürtülerdir. Okuduğumuz vakada obsesyon hafızası ile ilgiliydi. Kompulsüyonlar(zorlantı), obsesyona engel olmak için ritüel haline gelen motor davranışlar, mental eylemlerdir. (Bayar ve Yavuz,2008). Vaka örneğinde kompulsiyonlar hafıza testi ve ardından her şeyi her an not alma davranışıdır. OKB, kaygı bozuklukları arasında yer alırken DSM-5 tanı ölçütleri kitabı ile birlikte artık ayrı bir bozukluk olarak tanımlamaktayız (Amerikan Psikiyatri Birliği,2014). Çoğunlukla OKB kirlenme obsesyonu yıkanma kompulsüyonu olarak bilinse de şüphe ve zarar görme obsesyonu kontrol etme kompulsüyonu, simetri obsesyonu sıralama ve sayma kompulsüyonu, biriktirme kompülsüyonu ve cinsellik, din ve suçla ilgili obsesyonlar olarak sınıflandırılabilir (Abramowitz, Taylor ve McKay, 2009; Evliyaoğlu,2019). OKB ile karşılaşma ya da bireyin kendisinin olma ihtimali sanılanın aksine oldukça düşüktür. Zaman zaman her insanın kurtulamadığı düşünceler olur. Günlük stres, kaygı, dönemsel zorlayıcılar yaşam boyu bizlere eşlik edecektir. Fakat OKB tanısı için ritüel, devamlılık gerektiğini vurgulamakta fayda vardır. Araştırmalar bu tanının kültürler arasında değişiklik gösterdiğini saptamıştır. Örneğin,2000 yılında yapılmış bir araştırmada tanı alma yüzdeleri; Kanada’da %3.1, Almanya’da %0.5 olarak kaydedilmiştir (Grabe ve ark., 2000; Evliyaoğlu,2019). Türkiye’de yapılan bir senelik araştırma ise görülme sıklığını %3 olduğunu bulmuştur (Çilli ve ark., 2004; Evliyaoğlu,2019). Kültürel etkilerine göre değişiklik gösterdiği vurgulanmıştır. Örneğin, Türkiye’de kadınlar temizlik obsesyonu erkeklerde ise agresyon obsesyonu görülür. Arap ve Orta Doğu’da kirlenme ve din obsesyonları, Çin popülasyonunda ise simetri obsesyonu en sık görünen obsesyon tanısıdır (Evliyaoğlu,2019).


Son zamanlarda medyanın etkisi ile (bu konuda azımsanmayacak derecede) OKB konusunda toplumumuzun aşina olduğunu söyleyebiliriz. Obsesyonların zorlayıcılığının kimi zaman ilişkilere ne derinden zarar verebileceğini çok olmasa bile farkındalık kazandığını söyleyebiliriz. Çoğunlukla hatta ve hatta uzmanların bile kimi zaman OKB gibi bir rahatsızlığı dönemsel bir obsesyona bağladıklarını okumakta ve dinlemekteyiz. Evet, bu obsesyon ve kompulsüyonlar yeni ortaya çıkmış olabilir ama bireyi yalnızca “dönemsel” değerlendirmek herhangi bir kitabın son sayfasını okumak gibi olacaktır. Bay A. Vakası gibi bir çok vaka ve insan çevremizde herhangi bir “kirlenme” obsesyonunu kimi zaman sadece fiziksel temizlik değildir. Zihinsel kirlenme ve zihinsel olarak temizlenmektir aynı zamanda.

Bay A. vakasının başarıya verdiği önemi anlayabiliriz. Mükemmel bir hafıza, başarılı bir iş, negatifliğe karşı aşırı hassasiyet (bu hassasiyet Bay A. örneğinde depresif atağı beraberinde getirmiştir) hafızasının mükemmel olmasını kaygıdan kurtaracak ve depresif hissetmesinin önüne geçecektir. Tam bu noktada bizler anlıyoruz işte bu ritüel davranışlar bu gibi kaygılardan belki kötü olan her şeyden koruyacağına dair inançları olduğu için tekrarlıyorlar. Aslında OKB’li bireyler gayet tabii farkındalar davranışların irrasyonel oluşunun fakat bu irrasyonel davranışları bırakmak sanılanın aksine oldukça zordur (Evliyaoğlu,2019). Vaka örneğinde gördüğümüz üzere bu durumu tek bir boyut ile açıklayamayız bireyin farklı boyutlarını ele almak zorundayız. “Hafıza” olarak okumaya başladığımız metin kitabın yalnızca son sayfalarından ibarettir. Uç noktaları görmek, çözümün tekrarlama davranışı haline nasıl çevirdiğini, bu davranışın kesin çözüme evrilmesi vb. gibi faktörler vardır (Uzun,2009).

İnsani bir güdü olarak kötülükten, hastalıktan, mikroplardan vb. durumlardan kaçmak isteriz. Fakat hiçbirimiz mükemmel değiliz ve kesin çözümlerimiz bile bazen “tamamen bitti” deme şansını elimizden alır. Kusurlu olduğumuz, bazen hasta olacağımız gerçeği, birkaç şeyin eksik olması ile değerimizi kaybetmeyeceğimiz gerçeği Bay A. vakasında okuduğumuz gibi hafızamızdan bir şeyler gitse bile yine aynı insan olarak yaşayacağı açıktır. İnsanın doğuştan kötü ruhlu olduğuna dair inanç sistemini, hain birer varlık olduğumuza dair obsesyonlar cinsiyete ve cinselliğe karşı kompulsiyonlara sebep olacaktır (Uzun,2009).

Karşımıza çıkan streslerde zorlanmaları birey olarak deneyimleyebiliriz ya da sosyal çevrenin etkisi ile bu güdüyü yaşayabiliriz. Kendimizi tehlikede, savunmasız, kötü bir şeyin ortasında bulabiliriz. Fark etmeden yapılan kaygının bastırılarak “tehlike varsa(tehlike yerine kaygı, kötülük vb. kullanılabilir) aynı davranışı sergilemeliyim” davranış örüntüsünü devamlılık haline getirmemek ve işin uzmanına başvurmak doğru olacaktır. Kusurları kontrol etmeye çalışmak bazen kendimize yaptığımız yapacağımız en büyük kusurlardan biri olabilir.


Teşekkürler,

Özden N. KARPINAR


Kaynakça

Uzun C. “OKB Vaka Örnekleri Işığında OKB’nin Gelişimsel Ve Bilişsel Organizasyonu”,2009.

Ayaz T., Özpolat A., Yücel D., Altunöz U., “Kendi Çocuğunu Fiziksel Olarak İstismar Eden Ve Kendisi de Fiziksel İstismar Gören Bir OKB Vakası”, 2013, 2:116-120.

Bayar R., Yavuz M., “Obsesif Kompulsif Bozukluk”, 2008, 62:185-192.

Evliyaoğlu E., “Rıza Öpüşme Senaryolarında Nötralizasyon Türünün Zihinsel Kirleme Ve OKB Semptomlarına Etkisinin Cinsiyetler Arası İncelenmesi: Üniversite Örnekleminde Bir Çalışma, 2019, Ankara.

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik