Ana içeriğe atla

İLACIN/MADDENİN YOL AÇTIĞI TAKINTI ZORLANTI BOZUKLUĞU- NİSA SIK


İLACIN/MADDENİN YOL AÇTIĞI TAKINTI ZORLANTI BOZUKLUĞU



Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), obsesyon denilen inatçı ve tekrarlayan düşünce ve dürtülen yarattığı kaygıyı azaltmak için oluşan kompulsiyonların bireylerde aşırı zaman almasıyla yarattığı stresin oluşturduğu patolojidir (Çil, 2017). Kişiler, kaygılarını azaltmak için yaptıkları kompulsiyonlar aslında mantık dışı olduğunu bilseler dahi kendilerini bundan alıkoyamazlar. OKB’nin etiyolojisi Frud’dan beri araştırmacıların üzerinde çalıştıkları bir konudur. Teknolojinin hızla ilerlemesi, bilgi birikimlerinin artması dahi OKB’nin etiyolojisi tam olarak bize açıklayamamaktadır.

Ülkemizde %5 oranında yaygınlık göstermektedir. Güncel epidemiyolojik çalışmalar OKB’nin en sık görülen dördüncü rahatsızlık olduğunu ortaya koymaktadır. Yine etjolojisini incelediğimizde genetik faktörlerin etkisinin olduğuna dair çalışmalar alanyazında mevcuttur. Birçok çalışma seratoninin de bozuklukta etkili olduğunu göstermektedir (Reha Bayar, 2008). Yine psikososyal etmenlerde hastalığın etiyolojisinde yer bulmaktadır. Madde kullanımı ise OKB gelişiminde ayrı bir risk faktörü olarak düşünebilir. Yapılan çalışmalara göre alkolü kötüye kullanma ve alkol bağımlılığı, aynı zamanda kokain ve marijuhana kullanımının OKB gelişmesini hızlandırdığı ortaya konulmuştur (Çil, 2017). Sadece bir nörotransmitter maddenin OKB’nin tüm fizyolojisini açıklaması beklenemez. Ama etkileri de göz ardı edilemez. OKB’yi serotonin hormonuna bağlayan serotonin hipotezi, büyük ölçüde farmakolojik tedavi yöntemlerine dayanmaktadır (Aşkın, 2017). Alkol ve madde kullanım bozukluğunun sağlıklı olmayan temel inançlar ve varsayımlarla ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Uğurlu ve arkadaşları (2012) tarafından yapılan çalışmada alkol bağımlılarının işlevsel olmayan inançlara sahip olduğu saptanmıştır. Bilişsel bozukluk varsayımına göre ise bağımlılığın temel sebebi düşünce süreci ve işlevsel olmayan bilişlerdir. Bilişsel yaklaşımda bağımlılığın hem duyguları hem de davranışları etkileyen ancak gerçekçi olmayan, obsesif nitelikli, hatalı inançlar ya da şemalar sebebiyle oluştuğu ileri sürülmektedir (Yalçın, 2018).

Madde ile ilişkili OKB’nin, hem keyif verici maddelerin, hem de reçetelenen ilaçların kullanımı sonucu görülebilir. Amfetamin, kokain, kafein gibi sempatomimetikler ile serotonerjik ilaçların kullanımı, akut ve kronik obsesyonlara sebep olabilir. maddeyi kullanım esnasında yada maddeyi bıraktığından takiben 1 ay içerisinde obsesyonlar başlar. Tedavisinde ise, sorun olan maddenin kullanımına son verilmesi önerilmektedir.


Teşekkürler,

NİSA SIK


KAYNAKÇA


Aşkın, R. (2017). Obsesyon. http://rustemaskin.com/ucuncu-yazi/ adresinden alındı

Çil, Ç. (2017). Obsesif Kompulsif Bozukluk Demografi ve Risk Faktörleri. İstanbul.

Reha Bayar, M. Y. (2008). OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Cerrah Paşa Tıp Fakültesi .

Yalçın, H. (2018). MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERİN İŞLEVSEL OLMAYAN BİREYLERİN TUTUMLAR, ANKSİYETE ve DEPRESYON DÜZEYLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ. Gaziantep.

Uğurlu, G. K., Uğurlu, M., Turhan, L. ve Türkçapar, M. H. (2012). Alkol bağımlılarında işlevsel olmayan inançlar: Karşılaştırmalı bir çalışma. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 1, 113-120.



 

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle