BELİRLİ PARAMETRELER ÇERÇEVESİNDE ROMANTİK KISKANÇLIK
Kıskançlık (Haset), bünyesinde iki farklı kavramı barındıran bir olgudur. Bu kavramlardan ilki, bir bireyin kendisinde var olmayıp başkasında var olan bir özelliği gözlemlediğinde hissettiği yoğun rahatsızlık ve çekemezlik durumunu ifade ederken; ikincisi, bir bireyin yakın ilişkiler kurduğu bir bireyi, genellikle öz güven eksikliğinin bir sonucu olarak, terk edilme veya uzaklaşılma endişesiyle sürekli kısıtlama ve kendisine mahsus kılma çabasını ifade eder.
Romantik kıskançlık kavramı yukarıda bahsedilen kıskançlık tiplerinden ikincisine aittir. Romantik kıskançlık kavramı literatürde özellikle 1980’li yıllardan itibaren irdelenen bir konu olmuştur. Bu konu, kıskançlığın; cinsiyet, cinsiyet rolü yönelimi, kıskançlığa karşı geliştirilen tepkiler, ilişkinin türü ve süresi, yaş, öz güven ve benlik saygısı düzeyi, kültür ve çeşitli psikolojik rahatsızlıklar gibi farklı parametreler çerçevesinde incelenmesine imkân tanımıştır.
Yürütülen araştırmalar neticesinde, her ne kadar birbirine ters düşen bulgulara da ulaşılsa da, kıskançlık düzeyi bakımından cinsiyetlerde (Kadın-erkek) ve cinsiyet rolü yönelimlerinde (Cinsiyet tiplemeli olanlar ve olmayanlar) anlamlı bir farklılık gözlemlenmemiştir. Evli olmayan kişilerin evli olanlara göre daha kıskanç olduğu belirtilmiştir. Ayrıca evli kadınlar evli erkeklere göre daha yüksek kıskançlık düzeyine sahiptir. Buunk’a göre bundaki temel sebep, erkeklerin çok eşli olmaya yatkın olmalarının getirdiği rahatlık ve kadınların tek eşli olmaya yatkın olmalarının getirdiği tutuculuktur.
Cinsiyet bazında kadınların kıskançlığa karşı daha yapıcı tepkiler oluşturduğu saptanırken erkeklerin kıskançlığa karşı daha yıkıcı tepkiler oluşturduğu saptanmıştır. Bryson ve Rusbult’a göre bundaki temel sebep; kadınların ilişki yönelimli, erkeklerin ise başarı yönelimli olmasıdır. Ayrıca evli olan bireyler evli olmayanlara göre daha yapıcı tepkiler oluşturmaya meyillidir. Transaksiyonel bakış açısından hareketle, bundaki temel sebebin ilişkideki yatırım ve beklentiler olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bireylerin yaş düzeyi arttıkça sergilediği kıskançlık düzeyi anlamlı ölçüde azalmaktadır. Çeşitli araştırmacılar bundaki temel sebebin yaşın ilerlemesiyle olgunluk ve ilişki deneyimi düzeyinin artması olduğunu belirtir. Partnerin çekicilik düzeyi, bireylerin sahip olduğu kıskançlık düzeyi ile olumlu bir ilişkiye sahiptir. Ayrıca ilişkinin doyumsal miktarı arttıkça gösterilen kıskançlık derecesi de artmaktadır. Kültür parametresinde ise kıskançlık, kültürlere göre ciddi anlamda farklılıklar göstermektedir.
Bireylerin, öz güven ve benlik saygısı düzeyi arttıkça gösterdiği kıskançlık seviyesi azalmakta ayrıca kıskançlık durumunda daha yapıcı bir yaklaşım takındıkları gözlemlenmektedir. Muhtemelen bu durumun altında yatan sebep, kişinin kendine karşı duyduğu güven ve saygının partneri tarafından terk edilme düşüncesini bastırmasıdır. Ayrıca kıskançlık durumunda daha yapıcı bir yaklaşım takınmalarının sebebi, sahip oldukları öz güven ve benlik saygısı yardımıyla partnerinin de daha yapıcı bir yaklaşımda bulunacağı beklentisidir.
Kıskançlık düzeyi ile obsesif-kompulsif bozukluk ve paranoid şizofreni bozuklukları arasında önemli ölçüde olumlu bir ilişki tespit edilmiştir. Obsesif-kompulsif bozukluğa sahip bireyin bitmek tükenmek bilmeyen zihinsel kuşkuları ve davranışsal kontrol etme ihtiyacı onun ikili ilişkilerinde de kıskançlık olarak göze çarpar. Zira kıskançlığın temelinde yatan olgular da kuşku ve kontrol etme ihtiyacıdır. Paranoid şizofreni de ise farklı olarak gerçeklik ve hayal dünyası arasındaki sınır silikleştiği için kişi, kendisine karşı istemsizce zihninde kurguladığı kumpas ve planları realiteye taşır ve bu da ikili ilişkilerde kendini kıskançlık ve çeşitli ihanet komplolarıyla belli eder.
Her ne olursa olsun kıskançlık kavramının farklı tanımlamaları ihtiva ettiğini ve her bireyce farklı düzeylerde yaşandığı unutulmamalıdır.
Teşekkürler,
Hüseyin Güzey
Kaynakça:
Demirtaş A. & Dönmez A. (2006). Yakın İlişkilerde Kıskançlık: Bireysel, İlişkisel ve Durumsal Değişkenler. Türk Psikiyatri Dergisi, 17(3): 181-191.
Arıkan K. Romantik Kıskançlık. 6 Eylül 2020 tarihinde https://www.kemalarikan.com/romantik-kiskanclik.html adresinden erişildi.
Çankaya T. (2020). Romantik Kıskançlık. 6 Eylül 2020 tarihinde https://www.umaypd.com/single-post/2020/08/24/Romantik-K%C4%B1skan%C3%A7l%C4%B1k adresinden erişildi.
Yorumlar
Yorum Gönder