Ana içeriğe atla

EŞİMİZİ NASIL SEÇİYORUZ? EVRİMSEL PSİKOLOJİYE GÖRE EŞ SEÇİMİ- MERVE CEREN ŞAFAK


EŞİMİZİ NASIL SEÇİYORUZ? 
EVRİMSEL PSİKOLOJİYE GÖRE EŞ SEÇİMİ





Yaşam durağan değildir. Değişim ve gelişim gösterir bizler de yılları kapsayan bu değişime evrim deriz. İnsan davranışlarının gelişimi çok uzun bir zamana dayansa da araştırmaları kısa bir zamana dayanır. Evrimsel psikolojinin araştırmaları özellikle 2000’li yıllarda hız kazanmıştır. Geç keşfedilmiş bir alan olsa da önemli bilgi kaynakları oluşmuştur.

Peki nedir bu evrimsel psikoloji?

Evrimsel psikoloji, genel anlamı ile psikolojik kavramları algılamaya ve insanın sinir sistemi ile zihinsel sürecinin evrimsel aktarımını araştırıp, sinir sisteminin getirdiği davranışların evrimin bir parçası olduğunu öne süren yaklaşımdır. Her canlı evrimin bir parçasıdır ve evrimin en önemli konularından biri de üreme ve buna bağlı olarak eş seçimidir.

Her canlının eş seçiminde cinsiyet belirleyici bir faktördür. Her canlıda değişmeyen tek faktör seçici olan tarafın daha çok yatırım yapan olduğudur. Birçok canlıda dişiler ilişkiye daha çok yatırım yaptığı için seçici olan taraftır. Elbette insanlarda her iki cinsiyetinde yatırımı yüksektir. Bu nedenle seçim sadece kadınlara yönelik değildir.

Evrimsel kişilik kuramına göre kadın ve erkek üremeye yönelik eş seçerler. Bu kurama göre, eş seçimi anne – baba rollerini üstlenmek için çocuğa iyi bir gen ve ekonomik imkan bırakmak için oluşur ancak bunlar dışında cinsiyete göre belirleyici bir çok farklı unsur vardır.

Evrim teorisine göre, Kadınların eş seçim tercihi erkeğin azimli, hırslı ve yetenekli olması ile ilişkilendirilebilir. Bu durum hem kaynak sürekliliğini sağlar hem de çocuğa daha iyi bir gen verebilmek demektir.

Kadınların bir başka eş seçimine yönelik tercihi sosyal rol teorisine göre ekonomik kaynak ve statü açısından daha yüksek olana yöneliktir. Geçmişten günümüze biyolojik sebeplerin yanı sıra sosyal gücün daha etkin olduğunu belirtir.





Erkeklerin eş seçim kriterleri ise daha çok genç olana yöneliktir. Bu durum geçmişten günümüze kadınların üretkenliği ile ilgilidir öyle ki Araştırmalara göre, erkekler kendilerine oranla daha kilolu kadınlara ilgi duyarlar. Paleolitik yani avcılık ve toplayıcılığın hakim olduğu çağdan bulunan figürler tamamen kadın vücuduna ait parçaları kapsar. Bu figürler daha çok kadın cinsel organlarının abartılarak işlenmesi üzerinedir. Bu durum üreme ve bereket ile ilişkilendirilir. (Kapanoğlu, S.,)

Her iki cinsiyetin eş seçimi için tamamlayıcı ihtiyaçlar teorisinden bahsedebiliriz. Bu teoriye göre seçim, karşılıklı ihtiyaçların tamamlanmasına yöneliktir ve ihtiyaçlar tamamlandıkça ilişki güçlenir. (Körük, S.,2019)

Her iki cinsiyet içinde fiziksel görünüm önemlidir. Araştırmalara göre, Kadınların %80 ‘i eş seçiminde ortalama 180 cm boy uzunluğu tercih ederken erkekler, kadınlar açısından bu boy uzunluğunu göz korkutucu bulmuşlardır.

Eş seçiminde her iki cinsiyet içinde simetrinin önemli olduğunu biliyor muydunuz?

Bireyler eşlerinde sağlıklı görünüm tercih ederler. Simetride sağlıklı görünüm açısından önemlidir. Diş, el ve ayak simetrisi cinsel seçilimde büyük bir yol oynar. Simetri kısaca vücudun sağ ve sol bölgesinin aynı orantıda olmasıdır. Bir araştırmaya göre, El, ayak, diş ve yüz yapısı ne kadar simetrik ise, çekicilik düzeyi de aynı oranda artmaktadır. Cinsiyet fark etmeksizin kare ve dikdörtgen olan dişler oval dişlere göre daha çekici bulunmaktadır. ‘‘Bu durum, ayrıca, karşı cinsin iç organlarının ve genetik yapısının da düzgün olduğuna yönelik olan ipuçlarını beraberinde getirmektedir.’’ (Sökmen, M., 2018) Aynı sonuç, el ve ayak simetrisinde de ortaya konulmuştur. Kadınlar karşı cinste ince ve kemikli el tercih etmişlerdir. ‘‘Erkekler kadınların ayak yapısına yönelik olan tercihlerinde, kısa süreli ilişki korelasyonuna daha yatkın çıkmışlardır. Kadınların simetrik olan ayak yapısı, erkeklerin kısa süreli ilişki yatkınlıklarını arttırmıştır. Doğadaki erkekler, en uygun olan eşler üzerinden sürekli bir biçimde döl saçmaya yönelik programlıdırlar. Böylece, genetik aktarımları da artmış olacaktır. Erkekler kadınların diş yapılarından daha çok, kadınların el ve ayak yapılarına önem vermektedir.’’ (Sökmen, M., 2018)

Teşekkürler.
Merve Ceren ŞAFAK



Kaynakça
Körük, S. (2019) Eşimizi Nasıl Seçeriz? Eş Seçimi Üzerine Bir Derleme., 21. Uluslararası Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Kongresi/ 2019 S. (112-117)

KAPANOĞLU, S. Y., & OKAY, B. T. D. (2006). Çinde kadın imgesi (Doctoral dissertation, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Sökmen, M. A. (2018). Cinsel Seçilim Sürecinde Dişlerin, Ellerin ve Ayakların Simetrisinin Eş Seçiminde Önemi (Master's thesis, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

https://evrimagaci.org/evrimsel-psikoloji-nedir-5191

Çetinkaya, H. A. Evrimsel Psikoloji, Ankara Üniversitesi Açık Ders Kaynakları. https://acikders.ankara.edu.tr/mod/url/view.php?id=7927


Yorumlar

Yorum Gönder

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik