Ana içeriğe atla

PSİKOLOJİNİN ALT DALLARI: NORÖPSİKOLOJİ, EĞİTİM, DENEYSEL VE BİLİŞSEL PSİKOLOJİ- MUHAMMED ALİ GOZEL


PSİKOLOJİNİN ALT DALLARI: 

NORÖPSİKOLOJİ, EĞİTİM, DENEYSEL VE BİLİŞSEL PSİKOLOJİ


NÖROPSİKOLOJİ

Nöropsikoloji beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi inceleme esasına dayanır. Beyin ve sinir sisteminin arasındaki bağın kişinin biliş ve davranışı üzerindeki etkiyi incelerken sinir bilim bakış açısından yaklaşır. Nörolog, beyinin yapı ve fonksiyonları ve bunların davranışlar ve bilişler üzerindeki etkisini inceler. Beyinde bir bozulma olduğunda zihinsel hastalıklara sebep olur. Nörolog bu bozulmaların nasıl olduğu ve nedenleri üzerine araştırma yaparken, zihinsel hastalıkların tedavisine açıklamalar getirir. Nöropsikolog, fiziksel beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi anlamada uzmanlaşmış psikologdur. Beyin karmaşık bir yapıdır. Beyin ve sinir sistemi içindeki bozukluklar davranışları ve bilişsel işlevleri değiştirebilir. Rochester Üniversitesi Tıp Merkezine göre, bir nöropsikoloğun rolü, beyin yapılarının ve sistemlerinin davranış ve düşünmeyle nasıl bağlantılı olduğunu anlamaktır.


EĞİTİM PSİKOLOJİSİ

Bireylerin eğitim süreci kapsamında nasıl öğrendiğini araştıran ve konu edinen bir psikoloji dalıdır. Birey hangi yaşta hangi yetenekleri geliştirmektedir ve yeteneklerini desteklemek adına nasıl eğitimler verilmelidir, bunlar da eğitim psikolojisinin içeriğindedir. Eğitim psikolojisindeki amaç bireyi kendi yetenekleri doğrultusunda en üst düzeyde yetiştirmektir. Eğitim psikolojisi, psikolojik bulguların bireylerin eğitimi üzerinde nasıl kullanılabileceği üzerinde durur. Bu bağlamda bazı alanlarda derinlemesine çalışmalar yaparak eğitime katkı sağlamaya çalışır.

Eğitim psikolojisi, psikoloji biliminin eğitim alanına uygulanması olarak da değerlendirilmektedir. Bu bağlamda eğitim sürecindeki psikolojik bağlamların hepsi eğitim psikolojisinin ilgi alanına girer. Eğitim psikolojisi, gelişim ve öğrenme psikolojisinden beslenen karma bir alandır Eğitim psikolojisi; öğrenme süreci, öğrenmeyi etkileyen faktörler, bireyin gelişimsel özellikleri, güdülenme, sınıf yönetimi, öğrenme ürünlerinin değerlendirilmesi, aile çocuk ilişkileri gibi birçok konu ile ilgilenir.


DENEYSEL PSİKOLOJİ

Deneysel psikoloji, insan davranışları ve zihin arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceleyebilmek adına bilimsel araştırma ve deneylere odaklanır. esin ve güvenilir sonuçlara ulaşmak için araştırmacılar sıklıkla bilimsel yöntemlere başvururlar. Deneysel psikoloji temel olarak bu durum üzerine kuruludur. Deneysel psikoloji; çocuk psikolojisi, sosyal psikoloji ve eğitim psikolojisi gibi alanlardaki hafıza ve motivasyon gibi temel kavramları inceler.

Neredeyse tüm deneysel psikoloji çalışmaları araştırma laboratuvarları gibi kontrollü alanlarda yürütülür. Deneysel psikologlar biliş ve davranış arasındaki ilişkiyi derinlemesine incelemek adına araştırma değişkenlerini yönlendirirler.

Psikolojinin diğer dalları insan davranışları ve düşünce süreçlerini anlamaya çabalarken, deneysel psikoloji belirlenmiş değişkenler, denekler ve istatistiksel sonuçlarla kontrollü deneyler yürütür.


BİLİŞSEL PSİKOLOJİ

Bilişsel bilim, gözlemlenemeyen ruhsal konuları ele alan bir davranış bilimidir. Daha anlaşılabilir bir biçimde, bilişsel psikoloji insan zihninde ortaya çıkan, kişinin davranışlarını ve duygularını etkileyen düşünceleri inceler. Bilişsel psikoloji, günümüzde ruhsal problemlerin tedavisinde sıklıkla kullanılır. ”Bilişsel” kelimesi belki halk arasında henüz çok yaygın olmasa da, davranışla ilgili çalışmaların odağındadır. Psikolojiyle yakın ilişkisi olmayan kişiler için bilişsel kelimesi basitçe düşünce veya bilgi olarak anlaşılabilir. Bu bilim dalı, zihinde bulunan düşüncelerin davranışı nasıl etkilediğini anlamaya çalışır. Günümüzde bilişsel terapi, birçok psikolojik sorunu çözmek için uygulanmaktadır.

Bu nedenle bilişsel terapide, bu bahsettiğimiz düşüncelere, duygulara ve inançlara odaklanılır. Çoğu zaman hastaların sahip olduğu bu abartılı düşünceler gerçeklerle bağdaşmaz. Tedavide bu düşünceleri hedef alan sorular sorularak, kişinin şüphe etmesi amaçlanır.


TEŞEKKÜRLER,
MUHAMMED ALİ GOZEL


Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik