Ana içeriğe atla

PSİKOLOJİ ÖĞRENCİLERİ ANLATIYOR!

PSİKOLOJİ ÖĞRENCİLERİ/MEZUNLARI ANLATIYOR!



Anlatmak ve anlaşılmak, anlatılanları okumak, anlatılanlarda kendini bulmak için yalnız olmadığınızı bilmek ve hissetmek için buradayız.

SİZDEN GELENLER; 


Psikoloji mezunuyum
İladnz

Bu bölümü tercih eden kişiler kesinlikle insan ilişkilerinde başarılı ve istekli olmalıdır. Bölümü okurken yaşadığım sıkıntılardan bahsetmem gerekirse çok fazla zor bir alan değil sınavlar derslere katılım sağlandıkça gayet güzel geçiyor. Ancak istatistik dersi tam bir kabus evet ileride araştırma tekniklerini yapabilmeniz için gayet önemli bir ders olabilir ama kredisinin bu kadar yüksek olması ve çok fazla kapsamlı olmasına bence bizim için çokta gerekli değil. Gelecek kaygım çok fazla yok çünkü bölümümüz mesleki anlamda çok fazla kapı açabiliyor. Gelecek için olan planım ise klinik Psikolog olmak ki zaten bu bölümü okuyan %90 birlik bir kısım benimle hemfikir.


Psikoloji mezunuyum
Etiburçakk

Merhaba, Işık üniversitesi ocak mezunuyum. Psikoloji bölümünden mezun olduysanız hayat yeni başlıyor demektir. Hele ki mezun olup alanınıza karar vermediyseniz kocaman bir boşlukta bulabilirsiniz kendinizi. Bazı şeyler düşündüğümüz gibi gitmiyor hayatta internet ağı üzerinden iş bulmanız çok zor kariyer.net gibi sayfalarda iş bulmanız imkansıza yakın. Yüksek lisans yapmadan klinikte danışan göremiyorsun üniversiteye yeni başlarken insan bilinçli olamıyor. Geleceğim umarım yeni mezunlardan tecrübe isteyecek insanların eline kalmamıştır. Mezun olduktan sonra rehabilitasyon merkezlerine başvuru yaparak başladım koşullar ve maaş sizi tatmin etmeyecek. Yeni mezunsanız ve tecrübeniz yoksa asgari ücretin bir tık üstü peki değiyor mu bu koşullar için büyük bir soru işareti..?


Psikoloji öğrencisiyim
Eren Demir

Henüz 1.sınıf öğrencisiyim ve bu bölüme çok severek ve isteyerek girdim.Bu dönemde olduğu gibi toplumun genelini etkileyen olaylarda bu bölümü neden tercih ettiğimi çok daha iyi anlıyorum çünkü insanlar şu an yiyecek ya da temizlik malzemesi gibi fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösterse de bu dönem bittiğinde insanların iç dünyasında büyük bir değişim meydana gelecek ve insanlar eski yaşama tekrardan uyum sağlamada zorluk yaşayacaklardır.Bu durumlarla başa çıkmak için de başvuracakları adresler psikologlar olacaktır.Bu yüzden psikoloji bilimi ve psikologlar her ne kadar önemsenmese ve psikoloji lisansı olmayan kişile toplum önünde ''gerçek" psikologlara nispeten daha göz önünde olsalar insanların böylesi dönemlerle ya da zorlu başka olaylara başa çıkmasını sağlayan psikoloji bilimidir.


Psikoloji öğrencisiyim
Azra Kaya

Psikoloji benim için bir bölümden çok daha fazlası. Ortaokuldan beri istediğim bir bölümdü ve şu an 2. Sınıf bir psikoloji öğrencisiyim. Eğer severek seçtiğiniz bir bölümü okursanız ders çalışmak size hiçbir zaman yük gibi gelmiyor, aksine yeni şeyler öğrendiğinizde ufkunuzu açan bir bölüm psikoloji. Benim gibi dilini geliştirirken aynı zamanda lisansını tamamlamak isteyen arkadaşlara İngilizce okumalarını öneririm.


Psikoloji öğrencisiyim
Zeynep Çermikli

Psikolog olmak uzun yıllar hayalimdi.Her öğrenci gibi ben de çevre baskısıyla çok karşılaştım..Psikoloji derya deniz bir alan..Herkes kendinizi geliştirmekten bahsederken bunun zor olacağından bahsetmiyor ne yazık ki..İnsanı anlamak ve anlamlandırmak gibi zor bir duyguyu tabi ki dört yıllık lisans hayatıma sığdıramayacağımı biliyorum. Var olduğum sürece mesleğimle ilgili hep sıkıntıyla karşılaşacağımın farkındayım.Gerek meslek yasamızın olmaması gerek herkesin psikolog kimliğini rahatça kullanabilmesi gibi olumsuz etkenler her ne kadar motivasyonumu düşürse de iyi ki mesleğim diyorum!


Psikoloji öğrencisiyim
Habibe Çetintaş

Herkese merhaba! Psikoloji ile ilgili duygu ve düşüncelerim alanın kendisi kadar geniş ve fazla ama kısa bir şekilde özetleyeyim. Öncelikle alanın içinde bulunmak bile bana psikolojik bir doyum sağlıyor. İnsanın yapısını ve işleyişi öğrenmek, davranışların temellerini ve nedenlerini görmek bambaşka ve çok güzel bir bakış. Sürekli kendini yenileyen ve hala gelişen bir alan, tıpkı insan gibi. Lisans hayatımın son dönemindeyim ve şunu söyleyebilirim ki başladığım noktadan çok fazlasıyım. Sadece bilgi açısından değil insan olarak da. Bunda psikoloji okumanın etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Kısacası gelecek ve iş kaygısını bir kenara bırakarak lisans döneminin tadını çıkarmak en güzeli. Çünkü birçok şey telafi edilebilir, geçen zaman hariç. Alanla ilgili tüm psikoloji öğrencileri gibi kaygılarım var. Evet, fazla suistimal edilen bir alan. Ve maalesef henüz bir meslek yasamız yok.Fakat bu konuda ne kadar birlikte mücadele verirsek o kadar başarılı olacağımızı da biliyorum. Çünkü ruh sağlığının değerinin anlaşılması günden güne artıyor ve bu bir umut ışığı. Ve psikolog unvanı yalnızca lisans sahiplerinin hakkı, bu da unutmamamız ve insanları bilinçlendirmemiz gereken bir konu. Alana yeni başlayanlar için kaygıya sebep vermek istemem, çünkü olumsuz şeyler zamanla görülüyor ve tabi bu doğal bir süreç, her mesleğin belli başlı zorlukları vardır. Bunun dışında lisansı tamamlamak üzere olan bir psikolog adayı olarak yeni başlayanlara veya tercih etmek isteyenlere önerim tüm kaygıları bir kenara bırakıp tadını çıkarmanız. Tabi ki akademik olarak kendini geliştirmek, uygulamalar yapmak-ki bu psikoloji için önemli bu yüzden staj yapmanızı da kesinlikle öneririm- da çok önemli. Sadece bulunduğunuz an'a odaklanın :) Dilerim ki hepimiz hedeflerimiz doğrultusunda ilerler ve kendimizi gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaşırız.


Psikoloji öğrencisiyim
Yaren Asena

Daha küçük yaşlarda bile ileri de yapmam gerekenin insanların hayatına dokunmak, iyi gelmek ve az da olsa iz bırakabilmek olduğunu biliyordum. Psikoloji okumaya başladığımdan beri şu son yıllarda en büyük değişimimi yaşıyorum ve bu durum doğru yerde olduğumu kanıtlıyor kendimce, gelişiyorum öğreniyorum ve içimde ki beni artık görebiliyorum. Bölüme başlamadan önce olan isteklerimle şu an ki isteklerim tabii ki çok farklı çünkü her yeni dönem yeni bir ufuk kapısı aralanıyor bize o kapıdan girmekse aynı hayata ayrı bir pencereden bakmamızı sağlıyor. Evet bunlar her bölümün, mesleğin insana katmadığı şeyler bu yüzden çok kıymetli bir alandayız ancak bunların yanında tedirgin eden acaba diye düşündüren birçok durum da var. Bir meslek yasamız yok mesela veya bu alanın içinde pişmemiş psikoloji lisansı okumamış ama nasıl olduysa kendini psikolog ilan etmiş birtakım insanlarla baş etmek zorundayız. Bunu yılmadan sabırla yapmamız gerekiyor tabii ki en başta böyle bir durumun biz psikologlara ve psikolog adaylarına haksızlık olduğu için ama bunun yanında bu lisans eğitimini almamış sahte psikologların danışanı olabilecek insanların ruh sağlığı için. Umarım meslek yasamızın olduğu, haklarımızı savunabildiğimiz ve insanların ruh sağlığının çok daha fazla ciddiye alındığı günleri el ele görürüz.Bu alana kalbini ve emeğini vermiş her psikoloğa ve psikolog adaylarına sevgiyle.


Psikoloji öğrencisiyim
Onur Tunç Yıldız

Psikoloji bir bilim dalı olaraktan, diğer bilimlere göre daha çok emek ister. Örneğin fizik tek bir Evren ile psikoloji ise milyarlarca Evren ile ilgilenir. Bu sebepten dolayı psikoloji alanında üretilen teorilerin çoğunun amacı gerçeği üretmek değil olabildiğince geneli kapsamaktır. Kısaca gerçek yok, yorum vardır. Olabildiğince doğru yorum yapmak ve milyarlarca insanı kapsamak, psikoloji alanında yapılan çalışmaların ne kadar emek istediğini gösterir.

Psikoloji alanını karmaşık kılan bir diğer konu ise geçmişten aldığımız teorilerin, eğitimciler ve araştırmacılar tarafından tekrar göz önünde bulundurularak incelenmemesidir. Teorinin oluştuktan sonraki süreçte eğitim siteminin içinde yer aldığı ve ezber mantığı ile varlığını sürdürdüğü söylenebilir. Unutmamak gerekir ki, bilim dallarında ki birçok teori ilk bakışta doğru gözükmüştür, ta ki biri gelip onu sorgulayana kadar.

Son olarak, psikoloji dalında doldurulması gereken birçok alan olduğunu ve kültürel kısıtların çalışmalarımıza engel olmaması gerektiğini düşünüyorum. Dayanışma ile yarınlara sağlam adımlar atmamız gerektiğini ve bu alana bizden başka kimsenin sahip çıkmayacağını belirtmek isterim. İnsan yaşamının sırlarını nice günlerde hep birlikte çözmek ve anlamak umuduyla...


Psikoloji öğrencisiyim

Psikoloji gerçekten sınırsız bir alan ve bu alanda olmaktan çok mutluyum ancak bu kadar sınırsız alanda hala işsiz kalma korkusu yaşamak çok garip.


Psikoloji öğrencisiyim

Böylesine bir alanda nasıl işsiz kalınabiliyor? Bu kadar konu olarak geniş ve çalışma alanı olarak geniş bir alanda? Bir şeyler yapmalıyız.


Psikoloji öğrencisiyim
Yoxgatli

Üniversitemizde yüksek lisans olmadığından (ÇÜ) ve özel üniversitelerde de yüksek lisans yapacak paraya sahip olmadığımızdan, devlete atanmak da zor olduğundan formasyon alarak iki daldan devlete atanmaya çalışacağım


Psikoloji öğrencisiyim
Zeliha Öğretmen

Psikoloji insan oldukça olacak sürecek bir bilim dalı ama gerektiği özenin verildiğini sanmıyorum görmüyordum da psikoloji öğrencilerine temel bilgilerin bile yeterli verildiğini düşünmüyorum yüksek lisans hakkında bilgisi olmayan neye yöneleceğini bulamayan kafasında soru işareti olan öğrencilerle dolu bir bölüm hangi alana yönelsek iş alanımız ne olacak bunu bile okuldan eğitimden değil internetten araştırarak buluyoruz kimse ne tam olarak istediğini biliyor ne de istediği yönde nasıl ilerleyeceğini haliyle gelecek kaygısı süregeliyor.


Psikoloji öğrencisiyim
Ezgi Seda YAYLA

Bölümü tercih ederken mesleğimizin bir destek verme süreci olduğunu biliyordum ama zaman içerisinde çok daha anlamlı olduğunu fark ettim. Gücün aslında biz de olduğunu düşünen danışanlara bunun bir yanılsama olduğunu göstermenin meziyet olduğunu öğrendim. Kendi güçlerinin farkına varmalarının iyileştirici gücünü öğrendim. Hani hep şikayet edilen bir söylem vardır; psikolog ve psikoterapistler bizim elimizde sihirli değnek yok der, sihre de ihtiyaç olmadığını öğrendim. Danışan size gelecek gücü bulduysa değişmesinin de, iyileşmesinin de gücü ondadır. Sihir denen şeyin samimiyetle dinlenmek olduğunu öğrendim. Danışanların gücünü küçümsediğini gördüm ve o gücü küçümsememelerini sağlamanın mucizesini öğrendim. Ve yaptığımız mesleğin besleyiciliğini öğrendim, sadece yardım verme süreci olmadığını Carl Rogers gibi öğrendiklerimizden işimize yarayanları kendi hayatımıza adapte ettiğimizde mesleğimizin hiç bitmeyen bir kişisel ve sosyal gelişim süreci olduğunu öğrendim. Kendimizin en iyi versiyonu olmak için daha iyi bir meslek olmayacağını öğrendim.


Psikoloji öğrencisiyim
Hüseyin Güzey

Çok sevdiğim bir bölüm ama gelecek kaygısı beni endişelendiriyor.


Psikoloji öğrencisiyim
Ceyda Polat

Üniversiteye başladıktan sonra psikolojinin sandığımdan çok daha zorlu bir bölüm olduğunu fark ettim. Çoğumuz bu alana başlarken “insanlara iyi gelmek” gibi düşüncelerle başlasak da bu yolda sürekli gelişmelere açık olmamız gerektiğini, alanı her açıdan tanımak ve hakim olmak gerektiğini, asıl konunun birinin hayatına dokunmak veya o “sihirli değnek” olmadığını, pek çok alt dalı olduğunu ve bize hangisinin daha uygun olduğunu keşfettik. Severek yürünen her yol gibi öğrencilik hayatım boyunca yürümüş olduğum psikoloji lisans eğitimi yolu da hem bana çok şey kattı hem de her geçen gün daha da sevmemi sağladı. Bence bu alanı tercih ederken en çok dikkate almamız gereken şey gerçekten severek yapacağımız bir meslek olup olmadığı. Kendi adıma doğru tercihi yaptığıma inanıyorum. Severek yapacağımız bu meslekte önümüze çıkan engelleri de sevgi ve inançla, azimle aşacağımıza inanıyorum. Bu engellerin en büyüğü meslek yasamızın olmayışı, psikoloji lisans eğitimi almadan ortaya çıkan “yaşam koçları” ve türevlerinin bizim alanımıza adeta hücum etmesi, alan içinden olan kişilerin bile yaptığı çeşitli etik dışı davranışlar, mezun olduktan sonra hayallerimizdeki iş imkanlarını bulamamak ve hep daha çok çalışmak gerektiğini fark etmek, yüksek lisans yapmanın hayallerimize kavuşmak için adeta zorunlu hale gelmesi ancak devlet üniversitelerinde çok az kontenjan açılması... Bu tarz ciddi sorunlarla karşılaşabiliyoruz ancak karşımıza çıkan her sorunda hep daha çok çalışmak gerektiğini de fark ediyoruz. Nihayetinde, kimseye “harika iş imkanları” ,“mükemmel bir hayat” , “zorlanmadan geçecek bir öğrencilik hayatı” sunulmuyor. Mevcut şartlarda zaten genel olarak saygı gören bir alan olduğu da yadsınamaz. Bu bölümün iş imkanları diğer bölümlerden eksik değil. Zorlukları konusunda göreli yorumlar yapılabilir ama yatkınlığınız varsa ve seviyorsanız ders çalışmak bile keyif verebiliyor. Tüm bu yazdıklarımdan çıkan sonucu bir ay sonra mezun olacak biri olarak kısaca özetlemek gerekirse “Bu alanda herkes kendi yolunu çiziyor.” Önemli olan da zaten başkalarının yoluna girmemek, başkalarının meslek yaşamını ve haklarını ihlal etmemek. Hepimiz kendi meslek hayatımızda kendi yolumuzda düşe kalka ve tüm anlatılan zorluklarla mücadele ederek belirli bir noktaya geliyoruz. Dileğim, kısa zamanda daha az zorlukla mücadele etmemiz gereken şartların oluşması.


Psikoloji öğrencisiyim
Gözde Koçak

Psikoloji isteyerek geldiğim bir bölüm ancak beklentilerim bölümün daha üstündeydi. Örneğin pratik eğitimin alanda önemli olduğunu düşünüyorum ama ülkemizde teorik eğitim veriliyor. İnteraktif öğrenme şekli hele ki psikoloji gibi bir bölümde çok önemli. Meslek hayatına adım attığımızda elimizde diplomadan ve kısa bir stajdan daha fazlası olmalı. Kendi gelişimimizden biz sorumlu olsak da destek sağlanması öğrencileri olumlu etkileyecektir. Meslek yasası konusunda hepimiz gelişme bekliyoruz bir an evvel uygulanması gelecek kaygısını bir nebze olsun hafifletecek. Zorluklarına ve risklerin rağmen bölümümü seviyorum. Gelecekte birilerine profesyonel destek sağlayabilmek, alanı daha ileriye taşımak ve daha fazla öğrenmek istiyorum. Ne kadar fazla terapi tekniği, yöntem ve uygulama olduğunu gördükçe daha çok iyi ki diyorum. İyi ki psikoloji öğrencisiyim.


Psikoloji öğrencisiyim
Özgecan Budumlu

Psikoloji bölümünü gerçekten severek ve isteyerek seçtim. Bu alanda yapılan deneyler,araştırmalar,klinik görüşmeleri oldukça ilgimi çekiyor. Bir bilim dalı olarak psikolojinin gerçekten çok değerli olduğuna inanıyorum ancak ülkemizde bu bilim dalına yeteri kadar değer verildiğini düşünmüyorum. Bölümü seçerken bile aklımda hep bir gelecek kaygısı vardı bu kaygıyı göze alarak seçtim bu bölümü ama aklımda hep acaba mezun olunca napıcam,nasıl iş bulacacağım,yüksek lisans yapmak zorundayım başka çarem yok gibi düşünceler dönüp duruyor, buna ek olarak bir meslek yasamızın bile olmaması hem psikologlar hem de psikolog adayları açısından çok büyük bir dezavantaj. Çok çalışarak,çabalayarak bu bölüme geldim ve alanın bu kadar alan dışı kişiler tarafından ihlal edildiğini görmek kesinlikle çok büyük bir hayal kırıklığı. Daha iyi olmasını dilemekten ve bunun için yapılan çalışmalara katılım sağlamaktan başka da bir şey gelmiyor elimden. Umarım psikologlar ve psikolog adayları olarak daha güzel, alanımızın ihlal edilmediği,bir meslek yasasına sahip olduğumuz günler görürüz.


Psikoloji öğrencisiyim
Elif Nur

İngilizce psikoloji öğrencisiyim. Öncelikle Türkçe ve İngilizce okumak arasında çok kararsız kalıp literatüre erişim konusu yüzünden İngilizce seçtim bölümü ancak bu durumda fark ettim ki kendi ana dilimde olmadığı için bir şeyleri ifade etmekte zorlanıyorum yaşadığım en büyük sıkıntılar arasında bu var. Gelecek kaygıma gelince Nöropsikoloji alanında çalışmak istiyorum ancak ülkemizde bu yaygın değil ve yurt dışında olma durumu beni düşündürüyor. Alan konusunda gerçekten bir çok seçeneğe sahip bir bölüm ancak ülkemizde sadece klinik psikoloji yaygın olduğu gerçeği var. Bu bölümü okumak hayata başka bir bakış açısıyla bakabilmemi sağladı.Bölüm zaten lise yıllarımın başından beri kazanmak istediğim bölümdü ve hedefime ulaştım ve her şeye rağmen iyi ki psikoloji öğrencisiyim.


Psikoloji öğrencisiyim
Ahmet Doğukan Candemir

Psikoloji bölümü deniz ve deryadır insan zihnini inceleyen bir bilim dalıdır dünyada 7 milyar insan var her birinin zihni duyguları düşünceleri farklılık gösterir psikoloji eğitimi almak incelikli ve teferruatlı bir iştir supervisor eğitimi almak gerekir ben öncelikle bir psikoloji öğrencisi olarak ruh sağlığı alanında hizmet gösteren psikologların yasası olmaması psikoloji lisans eğitimi almayıp yasanın olmamasından faydalanan fırsatçıların insanların ruh sağlığı ile oynadıklarını düşünüyorum özellikle sosyoloji veyahut PDR bölümü mezunlarınında yüksek lisansla psikolog olmalarına bir psikoloji öğrencisi olarak karşı çıkıyorum benzer dallar olabilirler ama psikologluk unvanı sadece psikoloji bölümü mezunlarına ait bir unvan ve görev olmalı saygılarımla.


Psikoloji öğrencisiyim
Melike

Psikoloji okumak; hep gözümüzün önünde olan, en ulaşılabilir olan ve bir yandan da ulaşması en zor olana ilgi duymak... Alemin özü olan “Yüce İnsan”a... Mezun olduktan sonra da, yüksek lisans yaptıktan sonra da, doktora yaptıktan, hatta profesör olduktan sonra da, insan, okumaya doyamadığımız bir kitap ve uçsuz bucaksız bir okyanus olarak kalmaya devam edecek şüphesiz. Bu sınırsızlık içinde zorunlu bazı bilimsel ve etik sınırlar çizerken ufkumuzu daraltmamak ve asıl yolculuk olan kendimizi arama yolculuğumuza sınırlar koymamak ilkemiz olmalı. Çünkü “Bir kez kendini bulmuş olanın bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendini anlamış olan bütün insanlığı anlar.” Ulaşabildiğimiz yere kadar elimizden gelen en büyük faydayı sağlayacak şekilde gidebilmek dileğiyle... “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”


Psikoloji öğrencisiyim
nya

Şu anda 2.sınıfım, bölümümü seviyorum fakat hiç beklediğim gibi olmadı açıkçası. Psikologluğa dair bir şeyler öğrendiğimi hissedemiyorum. Genel olarak sürekli araştırma yapmamız ve makale yazmamız isteniyor. Bir ara yanlış bir bölüm tercihi yaptığımı düşünmüştüm ama belki bu durum 2.sınıf olmamdan kaynaklıdır. Herkes 3.sınıfta her şeyin daha farklı olduğunu söylüyor şu anda. Umarım bazı şeyler değişir çünkü kendimi sanki psikolog olmaya değilde araştırmacı veya akademisyen olmaya hazırlanıyormuş gibi hissediyorum.


Psikoloji öğrencisiyim
İbrahim

Faydalı, felsefi ve entelektüel bir alan. çok okuyan, akademik, öğrenmeye meraklı, kültürel zenginliğe açık, farkındalığı yüksek olanların iyi bir şekilde yapacağı meslek. Diğerleri iyi yapamaz, iyi yaptığını sanabilir.




Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik