ROMANTİK İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK
Bağımlılık, kısaca kişinin bağımlı olduğu duruma ya da maddeye karşı yoksunluğu halinde psikolojik veya fiziksel reaksiyon göstermesi durumudur. Kişiler bu durumu kontrol altına almak istese bile, düşüncelerine ve davranışlarına engel olamaz ve kendilerini sürekli çatışma halinde bulurlar. Bağımlılık bireylerin yaşam döngülerinde çeşitli zorluklara sebep olmaktadır. Bağımlılığın birçok çeşidi bulunur; bunlardan bir de ilişki bağımlılığıdır. Duygusal bir bağımlılığa dayanan ilişki bağımlılığı ebeveyn-çocuk, arkadaşlık ilişkilerinde görüldüğü gibi romantik ilişkilerde de sıkça karşılaşılan bir bağımlılık türüdür. Bu ilişki türünde bireyler bağlılık ile bağımlılığı karıştırmakta ve mükemmel eş olma isteğindedirler. Bu durum ilişkinin sağlıksız bir yöne gitmesine neden olmaktadır. Sağlıklı ilişkilerde ortak alanlar ve farklı düşünceler vardır. Kişilerin düşünceleri, inanç ve davranışları farklı olabilir. Ancak bu birlikteliği bozmaz daha çok güçlenmesini sağlar. Sağlıklı ilişkilerde kişiler kendi özgürlüklerini korumaktadırlar. Bağımlı ilişkiler ise, özgürlüğe imkan tanımaz ve sürekli birliktelik gerekliliğine inanır. Partnerlerden birinde bu bağımlılık varsa karşı taraf bunalıp, kısıtlanmış hissedebilir. Bağımlılığı olan kişi aradaki dengeyi bozar ve kendi yaşantısından çok karşısındakinin yaşantısına odaklanır. Bu bireyler ‘‘onsuz yaşayamam’’, ‘‘o yokken ben bir hiçim.’’ gibi ifadelere başvurur ve genellikle;
Kaygılı olup, yoğun bir şekilde terk edilme ve yalnızlık korkusu yaşar, partneri yanında olmadığında kendini çaresiz hisseder, tek başına karar vermekten çekinip partnerinin onayına ihtiyaç duyarlar (Kuyumcuoğlu, 2015).
İlişki bağımlılığı olan bireyleri yargılamak çok kolaydır. Birbirine zarar veren bir çifte ayrılın demekte öyle, ancak bu durum görüldüğü kadar kolay olmaz. Bağımlı birey genellikle kendini karşısındakine adamış olur ve ayrılık düşüncesini akla getirmek bile onları suçluluk hissine itebilir. Bu tür ilişkiye neden olan bireylerin genellikle çocukluk çağında ebeveynleriyle bağlanma türü kaygılı- kararsız olarak beklenebilir (Selçuk, günaydın, Sümer ve Uysal; 2005). Kaygılı- kararsız bağlanma türünde de çocuklar ebeveynlerinden ayrılmakta zorluk çeker ve tekrar bir araya geldiklerinde bile sakinleşmezler yani ebeveynlerimizle bağlama türümüz ilerideki bütün ilişkilerimize zemin hazırlayabilecek kadar güçlü bir durum olduğunun göstergesidir. Bu doğrultuda, bağımlılık suçlanacak durum değil, aksine uzmanlar tarafından ele alınan ve yardım gerektiren bir durumdur. İlişki bağımlılığını durdurabilmek için en etkili yol bireysel terapi almaktır. Bireysel terapi ile bireylerin farkındalık düzeyleri artar ve kişi bağımlılıktan kurtulabilir.
Teşekkürler.
Merve Ceren Şafak
KAYNAKÇA
1) Selçuk, E., Günaydın, G., Sümer, N., ve Uysal, A. (2005). Yetişkin bağlanma boyutları için yeni bir ölçüm: Yakın ilişkilerde yaşantılar envanteri-II’nin Türk örnekleminde psikometrik açıdan değerlendirilmesi. Türk Psikoloji Yazıları, 8(16), 1-11.
2) https://npistanbul.com/amatem/iliski-bagimliligi
3) https://www.uplifers.com/bagimli-kisiler-ve-bagimli-iliskiler/
Yorumlar
Yorum Gönder