Ana içeriğe atla

ANI YAŞAMAK- ÖZDEN NUR KARPINAR




ANI YAŞAMAK 
 
aetascarpe diemquam minimum credula postero. 

Horatius, Odes 1-11: Carpe Diem 
 Bu sözlerin anlamı; anı yaşa yarın da gelip geçecek; dün olacak. Anı yaşamanın önemi cümlede vurgulanırken aynı zamanda insanlığıgerçeklik kavramı üzerinde bazı soruların sorulması gerektiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Dünümüz, yarınımız bir gerçektir. Fakat şimdiyi yaşamak ve anlamak? Dünden eminiz ve gerçek olduğunu biliriz. Öyleki yarının kaygıları gerçektir. Fakat şimdiyi düşünmek gerekirse şuan yaşadıklarımızın farkında bile değiliz belki de. Hatta ve hatta şu anı sorgulamıyor bile olabiliriz.  Tam bu noktada seneler önce insanların hayatında değişimler yapmaya çalışan ve bir süreklilik içerisinde şimdiye odaklanarak birey için gerçeklik tanımını şimdiye çeviren bir beceri geliştirilmektedir. Tek gerçeklik bir süreklilik içinde var olmak ise zaman kavramını iyi anlamak ve geçmişi kabul etmek ve şimdiye bakmak olarak tanımlanabilir. Bu becerinin adı tam olarak mindfulness kavramıdır. Dilimize en yakın anlamı ile bilinçli farkındalık ismiyle tanımlayabiliriz. Bilinçli farkındalık, gelecek ve geçmiş arasında "şimdi ve burada"ya odaklanmaktadır. Bu odaklanmayı sağlamak, belli bir terapi süreci olmadan bireyi  zorlayabilir. Çünkü zaman kavramı insanlar için genellikle geçmişte yaşamaktan, geleceği düşünmekten veya yorgunluktan başka bir şey haline gelmemeye başlayan oldukça öznel bir kavramdır ve hatta bazı terapi süreçleri bile şimdiye odaklanmaz ve onlar için geçmişi çözmek daha önemlidir. Ancak bazen bu yetersiz gelebilir. İnsan geçmişinin gerçekliğini, verdiği mutluluğu, mutsuzluğu sorgulamaz ya da geleceğinin kaygısını bilir ve bunlar olağan şeylerdir, kimi zaman bunlardan fazlası daha faydalıdır. Bu süreçte yalnızca gerçekliğine inanılan geçmişten fazlası gerekebilir. Elbette tamamen geçmişi yok saymak şimdi ve burada tanımına ters düşer. Önemli olan geçmişi kabullenmektedir. Geçmişi fazla düşünmek, geçmiş sebebi ile günlük yaşamda aksamalara yol açmasını sağlamak bireye ciddi anlamda zarar verebilir. Önemli olan geçmiş yaşanmıştır ve kabullenmeyi gerektirir. Sonuç olarak belli bir zamanda geçmişe takılı kalmak psikopatolojik bir duruma yani istenmeyen şekilde kişinin denge durumunun bozulmasını yanında getirecektir. Tabiki her an dengede bir yaşam sürmek imkansızdır. Yaşadığımız hayatlar da kimi zaman mutsuzluklar, aksamalar olacaktır ve bu mutsuzluklar da kaybolmak ve takılmalar şimdiyi aksatacak güçte olabilmektedir. (Şimdi Ve Burada Terapisi;Soysal Ş., Bodur Ş., Hızlı G.) Bu aksaklıkları en aza indirgemek ve ana odaklanmak, düşüncelerini kontrol edebilmek ve kendine objektif olmak çoğu negatif durumu tersine de çevirebilir. 
 
Bilinçli farkındalık kavramı aslında 2500 sene önce Budist psikolojinin ana yapısı olarak ortaya çıkmıştır. Bu kadar farklı ve aşina olmadığımız bir kavramın işlevini anlamak özellikle işe yaradığı konusunda şüpheler ise kaçınılmaz olabilir. Örneğin; bilinçli farkındalık mutluluğu getirmekte midir? Elbette şimdiye odaklanmak bireyin düşünce akışını daha olağan bir seyirde devam etmesine yardımcıdır ve bu durumda mutluluk kavramı birey için daha kolay olacaktır. Mutluluk kavramını mindfulness, “acıyı azaltan bütün deneyimlerle ilişkide olmanın ve olumlu kişisel dönüşüm için adım atmanın basit bir yoludur.” (alıntılayan; Ülev E., aktaran; SiegelGermer ve Olendzki, 2009.) Acıyı azaltmak, olumlu bir kişilik, çoğu zaman insanların normal hayatında yapamadığı bir şey dahi olabilir. Özellikle acı durumunda ise kişi olumlu kişilik özelliğinden oldukça ödün verebilir. Bilinçli farkındalık ile aslında bambaşka bir boyutu fark etmemizi sağlar. Bu boyutlar ise oldukça komplikedir. Örneğin; hayat kimi zaman zor, acı tecrübeleri beraberinde getirirken bunu azaltmakta yine kişinin elinde olabilir. Yine mutluluk kavramına farklı bir açıdan bakarak anlaşılır. Mutluluk duygusunun bireylere, felsefecilere ve psikologlara göre bir çok tanımı olabilir. Şu sıralar bu kavramı açıklamak için en uygun cümle pek çok çağdaş filozof ve psikoloğun adlandırdığı dilimize en yakın anlamı ile çiçeklenme kavramıdır. Bu kavramın en iyi açıklamasını Aristoteles’in “anlamlı bir hayatın acıları da kapsayacağı” şeklindedir. Yani mutluluk yalnızca gülümsemelerden ibaret değildir. Direkt olarak olumlu bir histen ziyade cesaret ve özgürleştirmesinden bahseder. (Smith T.W.; Duygular Sözlüğü) Bu açıklama ışığında 2500 sene önce Budist felsefenin ortaya çıkardığı mindfulness; kavramsal olmayan, ana odaklı ve özgürleştirici yapısı ve Aristoteles’in mutluluğu ele alış biçimi ile benzeşmektedir. Ana odaklanmak kadar acının, hüznün kucaklanması da bir çeşit özgürlük ve mutluluk olabilir… (alıntılayan; Ülev E., aktaran; Germer,2005) Bilinçli farkındalık ile mutluluk rahat bir şekilde açıklanır. Fakat mutluluk kavramı tek bir bileşen olmamaktadır. Örneğin; ruhsal sağlığın iyi olması, ilişki doyumunun yüksek olması, olumlu olanı ve olmayanı pozitif şekilde kabullenmeyi sağlamaktadır. (alıntılayan; Deniz M., Erus S., Büyükcebeci A. Aktaran; Brown ve Ryan 2003.) Anlamlı bir yaşam sürmek ise bu bileşenlerin tümünü hayata entegre etmekten geçtiği ve böylece psikolojik iyi oluşun sağlandığı şeklinde açıklanmaktadır. Yalnızca birey kendisini değil bu sayede etrafını da doğru algılayabilir ve iletişimini sağlıklı şekilde sürdürebilir. Aynı zamanda bilinçli farkındalık birçok açıdan aslında bireyi hem zihin hem de zihnin gözlemcisi olmayı sağlar. Bu durumda zihin daha uyanık, deneyime açık ve kolay bir hayat sağlayabilir. İnsan kendi zihnin kontrolünü bilirse anksiyetesi azalırken aslında zihninin gözlemcisi olarak da alışılmış birçok olaya zamanla objektif bakış açısı sağlar. İnsan kendini bilir, tanır ve böylece değişim için adım atar. Bu kavram birçok insana zaman zaman “bilinçli farkındayım”. Cümlesini kurdurtabilir. Fakat nadiren aslında bunu yaparız. Birey için değişim kaçınılmazdır. Ama bunu zihnin kontrolünü yapabildiği veya zihnine objektiflik sağladığı için olup olmadığı çokta emin olunmamaktadır. Bireyler farkındalığını bilse dahi bile çoğu zaman hayatın belli kısımları sorgulayarak ya da kaygılanarak geçirebilir. Ama bilinçli farkındalık ile “dikkat geçmiş veya gelecekte değildir ya da kişi o anda olan şeyi reddetmemekte ya da yargılamamaktadır, kişi sadece o andadır.” (alıntılayan; Ülev E., aktaran; Germer,2004). Böylece uyanıklık, iletişim, mutluluk, enerji ortaya çıkar. (Ülev E., 2014.)  Mindfulness kavramı geliştirilebilir bir beceridir. Geçmişten kaçınma ve kabullenmemek kimi zaman öğrenilen bir beceri ise farkındalık kazanmanın da geliştirilebilir tarafı ortaya çıkabilir. Aslında sıkça duyduğumuz bir kavram bilinçli farkındalık ile doğrudan ilişkili… Meditasyon. Bu durum aslında avantaj olarak düşünülebilir. Çünkü meditasyon yapmayı bilmenin ardından evde de uygulanabilir. Meditasyon sayesinde kişi hayatından memnun olup olmadığını, kendisi hakkında fikir edinmesini sağlayan bir beceridir. (Ülev E.,2014) Önemli olan günlük yaşamda zihnin saf olması, derin düşünebilmesi ve çok düşünerek değil kendi fikrini bu yolla kabullenmesini, onu izlemesini sağlar. (alıntılayan; Ülev E., aktaran; Kabat-Zinn, 1994.) Bazen yalnızca doğru nefes almak ve bunu bilmek rahatlamanın ve şuanda kalabilmenin yoludur. Mindfulness yani bilinçli farkındalık son dönemlerde sıkça duyduğumuz ve fakat insanların nadiren kendinin ve yaşadığı anda kalmayı başardığı bir beceridir. Direk mutluluk ile ilgili olmasa da verimliliği arttırıcı, daha doğru düşünebilen, anın farkında olan insana dönüştürmektir amaç. Hatta bunu bireye sağlamanın yanı sıra çok daha büyük kitleleri etkilemek bunun parçası olabiliyor. Dünya’da bunun örneklerini çokça görmekteyiz örneğin; Google, IBM, SAP, Samsung gibi markalar bilinçli farkında bireyler ile çalışmayı hedefleyen bu beceri üzerinde çalışan dünyaca ünlü markalardır. (Mindfulness Academy, 2017.) Artık bireyler kendini tanımayı ve bu beceriyi kazanmak ve deyim yerinde ise kendine iyi bakmak yolunda adım atıyor. 2017 senesinde ortalama 30 milyonun mindfulness ile ilgilendiği bilinmekteydi ve bu oran gittikçe artmaya da devam edecek ve insanların kendini keşfetmesini sağlayacaktır. (Mindfulness Academy, 2017.) Şimdinin değeri ve önemi akıp giden bu süreklilikte oldukça fark edilmesi gereken bir durum… Her an yaşamaya değer. Her an deneyimlere açık olmaya ve onları kucaklamaya değerdir. Aşağıdaki dizeler geçmişten gelen fakat sizleri şu anı kucaklamayı hedefleyen dizlerdir. 
Anı yaşamak dileği ile; 
Sormak yok (bilinmesi günah), ne ulaşacağımız zamanı Düşünme; ne benim ne senin, ne de Babilli müneccimlerin resmini Leuconoe, daha, uzun yılları tarih gibi götürecek Jupiter, ya bu sonuncuydu ya da yeni bir kış getirecek Bu da Etrüsklerin sinirlerini dalgalandıracak sahile karşı Hayat kısa, şarabı süz ve hikmetini göster, yırt arşı Konuşurken, zamanın kıskançlığı uçup gitmiş olacak Anı yaşa, yarın da gelip geçecek; dün olacak 
(Horatius, Odes 1-11: Carpe Diem) 

Teşekkürler. 
Özden Nur KARPINAR. 
 KAYNAKÇA
 Soysal Ş., Bodur Ş., Hızlı G., “Şimdi Ve Burada Terapisi”, Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:274-280 Şahin N. H., Yeniçeri Z., ““Farkındalık” Üzerine Üç Araç: Psikolojik Farkındalık, Bütünleyici Kendilik Farkındalığı ve Toronto Bilgece Farkındalık Ölçekleri” , Türk Psikoloji Dergisi, Aralık 2015, 30 (76), 48-64 Ülev E., “Üniversite Öğrencilerinde Bilinçli Farkındalık Düzeyi İle Stresle Başa Çıkma Tarzının Depresyon, Kaygı Ve Stres Belirtileriyle İlişkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2014 Mindfulness Academy, 2017, Blog. Deniz E., Erus M., Büyükcebeci A., “Bilinçli Farkındalık ile Psikolojik İyi Oluş İlişkisinde Duygusal Zekanın Aracılık Rolü”, Türk Psikolojik Ve Danışmanlık Reherlik Derneği, 2017 Horatius, Odes 1-11: Carpe Diem. 

Yorumlar

  1. Aklın,duyguların birleşmiş olduğu bu makalede zihnime aldığım bilgiler için emeği geçenler için teşekkürlerimi iletirim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle