VAJİNİSMUS
Vajinismus, vagina (kılıf) ve ismus (eylem) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşan bir kavramdır ve cinsel ağrı bozuklukları içinde sınıflandırılır. Ağrı veya korku sebebiyle cinsel birleşmenin gerçekleşememesi ya da oldukça ağrılı bir şekilde gerçekleşmesi olarak tanımlanabilir. Fakat bu durum sadece penisin vajinaya penetrasyonu ile sınırlı değildir. Sıklıkla parmak , tampon ya da jinekolojik muayene sırasında da karşılaşılabilir ( Er, Özdel, Özpolat, 2010). Ayrıca bir nesnenin ya da penisin vajinaya girişinin hayal edilmesi (imajinasyon) durumunda da görülebilir ( Er, Özdel, Özpolat, 2010). DSM IV-TR’de “Cinsel Ağrı Bozuklukları” alt kategorisinde yer verilen vajinismus, DSM V’de Cinsel İşlev Bozuklukları’nın alt kategorisinde bulunan “Cinsel Organlarda-Pelviste Ağrı/İçe Girme Bozukluğu”olarak yer almaktadır. Temel tanı ölçütleri aşağıdaki gibidir (DSM V, 2013):
A. Aşağıdakilerden birinde ( ya da çoğunda), sürekli ya da yineleyici güçlük çekme:
1. Birleşme sırasında vajinaya girme.
2. Vajinaya girme ya da girişimleri sırasında vulvovajinada ya da pelviste belirgin ağrı duyma.
3. Vajinaya girme eyleminin gerçekleşeceği beklenirken ya da vajinaya girme sırasında ya da girilmesinden ötürü, vulvovajinada yada pelviste ağrı duymayla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma.
4. Vajinaya girme girişimi sırasında pelvis tabanı kaslarını çok germe ya da sıkma.
B. A tanı ölçütündeki belirtiler en az, yaklaşık altı aydır sürmektedir.
C. A tanı ölçütündeki belirtiler, kişide, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden olur.
D. Bu cinsel işlev bozukluğu, cinsel kökenli olmayan bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz ya da ağır bir ilişki bozukluğundan (örn. Eşin kaba güç kullanması) ya da gerginlik yaratıcı önemli başka etkenlerden kaynaklanmamaktadır ve bir maddeye/ilaca ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamaz. Burada önemli olan bir nokta vardır. Bu da vajinismus ile disparoninin ( penisin vajinaya penetrasyonu ile ortaya çıkan yineleyici, sürekli ağrının olmasıdır) birbiri ile karıştırılmamasıdır. Vajinismusun tanı ölçütlerinde de ağrı bulunsa da ağrı vajinismus için tek başına bir ölçüt değildir. Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya göre vajinismusu olan hastalarda disparoni görülme sıklığı %47.2 olarak saptanmış ( Doğan, 2008). Buradan yola çıkarak vajinismus görülen hastalarda sıklıkla disparoni görülebildiği de söylenebilir.Türkiye’de yapılan bir başka çalışmaya göre ise ülkemizde kadınlarda en çok görülen cinsel sorun vajinismustur (Öniz ve ark. 2007). Disparoni ve vajinismus tanısının ayırımında ise terapistin deneyiminin ortak özellikleri ayırt etmede önemli olduğu söylenmektedir.
2. Vajinaya girme ya da girişimleri sırasında vulvovajinada ya da pelviste belirgin ağrı duyma.
3. Vajinaya girme eyleminin gerçekleşeceği beklenirken ya da vajinaya girme sırasında ya da girilmesinden ötürü, vulvovajinada yada pelviste ağrı duymayla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma.
4. Vajinaya girme girişimi sırasında pelvis tabanı kaslarını çok germe ya da sıkma.
B. A tanı ölçütündeki belirtiler en az, yaklaşık altı aydır sürmektedir.
C. A tanı ölçütündeki belirtiler, kişide, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden olur.
D. Bu cinsel işlev bozukluğu, cinsel kökenli olmayan bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz ya da ağır bir ilişki bozukluğundan (örn. Eşin kaba güç kullanması) ya da gerginlik yaratıcı önemli başka etkenlerden kaynaklanmamaktadır ve bir maddeye/ilaca ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamaz. Burada önemli olan bir nokta vardır. Bu da vajinismus ile disparoninin ( penisin vajinaya penetrasyonu ile ortaya çıkan yineleyici, sürekli ağrının olmasıdır) birbiri ile karıştırılmamasıdır. Vajinismusun tanı ölçütlerinde de ağrı bulunsa da ağrı vajinismus için tek başına bir ölçüt değildir. Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya göre vajinismusu olan hastalarda disparoni görülme sıklığı %47.2 olarak saptanmış ( Doğan, 2008). Buradan yola çıkarak vajinismus görülen hastalarda sıklıkla disparoni görülebildiği de söylenebilir.Türkiye’de yapılan bir başka çalışmaya göre ise ülkemizde kadınlarda en çok görülen cinsel sorun vajinismustur (Öniz ve ark. 2007). Disparoni ve vajinismus tanısının ayırımında ise terapistin deneyiminin ortak özellikleri ayırt etmede önemli olduğu söylenmektedir.
Vajinismus kavramına bakacak olursak ilk defa 1861 yılında Sims tarafından ortaya atılmıştır. 1909 yılında ise ilk kez Walthard, vajinismusun tedavisinde cinsellik eğitiminin ve psikoterapinin önemli olduğunu vurgulamıştır. Etiyolojiye bakıldığında ise fiziksel/organik olarak cinsel yolla bulaşan rahatsızlıkların, enfeksiyonların , vajinal lezyonlar ve tümörlerin ve vajinal operasyon veya intravajinal radyasyonların neden olabileceği düşünülmektedir.
Psikolojik nedenlerine bakıldığında ise daha çok bilinçdışı süreçler ile açıklandığını görüyoruz. Kişinin cinsel etkinlikten zarar göreceğini düşünmesi ve buna bağlı olarak korku, düşmanlık duyguları geliştirmesi örnek olarak verilebilir. Bilişsel yaklaşıma göre vajinismus cinselliğe yönelik olumsuz düşüncelerden, yanlış ve abartılı inançlardan kaynaklanabilirken psikodinamik yaklaşım ise vajinismik yanıt geliştiren kadınların eşlerine karşı kızgınlık, düşmanlık gibi duyguları olabileceğinden ve bundan dolayı cinsel eylemde onları mutsuz etmek için böyle bir yanıt geliştirdiklerinden bahseder. Psikodinamik yaklaşım aynı zamanda kadınların bu vajinismik yanıtlarından tatmin olduklarını da söyler.
Son olarak tedavide ise en etkili yöntemin cinsel terapi olduğu bilinmektedir. Helen Singer Kaplan tarafından 1974 yılında bir tedavi stratejisi de söylenmiştir. Kaplan’a göre vajinal egzersizler yolu ile kişiyi vajinal penetrasyona karşı duyarsızlaştırmak, cinselliğe yönelik abartılı inançları yıkmak, cinselliğe yönelik fobik düşünce ve duyguları psiko-terapötik veya cinsel terapi yolu ile gidermek (Kaplan, 1974). Tüm bunlar vajinismus tedavisinde oldukça önemlidir.
KAYNAKÇA
Er, O , Özdel, K , Yılmaz Özpolat Ayşe, G . (2010). Vajinismus. Kriz Dergisi, 18 (3), 37-46. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/kriz/issue/41042/496056
Doğan S, Özkorumak E. (2008) "Ağrılı genital cinsel aktivite ve vajinismus tanısında yaşanan güçlükler", Klinik Psikiyatri, 11:135-142
Kaplan H. S. (1974) The new sex therapy: Active treatment of sexual dysfunctions. New York: Brunner & Mazel Publication.
Öniz A, Keskinoglu P, Bezircioglu I (2007) The prevalence and causes of sexual problems among premenopausal Turkish women. J Sex Med. 4(6): 1575- 1581. Epub 2007 Oct 1.
Son olarak tedavide ise en etkili yöntemin cinsel terapi olduğu bilinmektedir. Helen Singer Kaplan tarafından 1974 yılında bir tedavi stratejisi de söylenmiştir. Kaplan’a göre vajinal egzersizler yolu ile kişiyi vajinal penetrasyona karşı duyarsızlaştırmak, cinselliğe yönelik abartılı inançları yıkmak, cinselliğe yönelik fobik düşünce ve duyguları psiko-terapötik veya cinsel terapi yolu ile gidermek (Kaplan, 1974). Tüm bunlar vajinismus tedavisinde oldukça önemlidir.
Teşekkürler.
Kürşat KEŞAN
KAYNAKÇA
Er, O , Özdel, K , Yılmaz Özpolat Ayşe, G . (2010). Vajinismus. Kriz Dergisi, 18 (3), 37-46. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/kriz/issue/41042/496056
Doğan S, Özkorumak E. (2008) "Ağrılı genital cinsel aktivite ve vajinismus tanısında yaşanan güçlükler", Klinik Psikiyatri, 11:135-142
Kaplan H. S. (1974) The new sex therapy: Active treatment of sexual dysfunctions. New York: Brunner & Mazel Publication.
Öniz A, Keskinoglu P, Bezircioglu I (2007) The prevalence and causes of sexual problems among premenopausal Turkish women. J Sex Med. 4(6): 1575- 1581. Epub 2007 Oct 1.
Yorumlar
Yorum Gönder