Ana içeriğe atla

ANKSİYETE- RABİA ARI



ANKSİYETE



Kaygı, çevresel değişikliklere ve yaşam olaylarına karşı uyuma dönük olarak verilen doğal bir tepkidir. Bireyin günlük yaşantısı içinde gerekli bir etmendir. Tehlike durumlarında hızlı karar almasına yardımcı olur ki böylesi bir kaygı hafif ve baş edilebilir düzeydedir. Anksiyete diğer ismiyle kaygı bozukluğu, sebepsiz bir tedirğinlik ve korku halidir. Anksiyete yaşayan bireylerde ‘sürekli, aşırı ve duruma uygun olmayan bir endişe durumu’ söz konusudur. Kaygı, sıkıntı, bunaltı, endişe ve korkuya benzer duyguların güdümündeki birey bu durumu ‘kötü bir şey olacakmış hissi’, ‘nedensiz bir korku’ olarak tanımlar. Bu duyguya vücutta birtakım duyumlar eşlik edebilir. Anksiyetenin bu belirtileri:
* Göğüste sıkışma hissi
* Kalp çarpıntısı
* Terleme
* Baş ağrısı, baş dönmesi, başta uyuşma ve sersemlik hissi
* Çabuk yorulma
* Uyku bozuklukları
* Kolay irkilme ve tetikte olma hali
* Midede boşluk duygusu
* Kulaklarda uğuldama, çınlama, görme bulanıklıkları
* Sık idrara çıkma
* Ellerde titreme
* Umutsuz hissetmek
* Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak sıkça görülen belirtilerdendir.
    Bu belirtiler en az 6 ay sürmelidir. Eğer bu belirtiler bireyin mesleki ve ailevi yaşantısını etkiliyor, sosyal ilişkilerinde zorluklar oluşturuyor ve gününün büyük bir bölümünü bu duygular içinde geçirip duygularını kontrol edemiyor/başa çıkamıyorsa bir uzmana danışması gerekir. Görülen bu anksiyetenin sebebi genetik olabileceği gibi çevresel faktörlere de dayanabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanılan travmatik olaylar, beyindeki ‘korku işleme mekanizmalarında’ hassasiyete neden olur. Bu durum bireyi stres yaratan durumlara karşı daha duyarlı hale getirir ve normalin üzerinde strese girerek anksiyete durumu tetiklenir. Anksiyetenin bir diğer oluşum sebebi olarak beyin tarafından salgılanan serotonin ve neropinefrin adı verilen kimyasalların seviyelerindeki dengesizliklerdir. Anksiyete bozuklukları sıklıkla diğer akıl hastaları özellikle depresif bozukluk, kişilik bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu ile de ortaya çıkabilir.
    Anksiyete bozuklukları psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. Bunun için gereken şey psikiyatri uzmanına başvurmaktır. Yapılabilecek ilaç tedavisiyle anksiyete semptomları giderilebilir. Bir diğer tedavi ise psikolojik terapi yöntemidir. Bu tedavi de bilişsel davranışçı terapi ve konuşma terapisiyle bireyde anksiyeteye sebep olan düşüncelerin köküne inmeye ve sorunun çözümü için farklı davranış alışkanlıkları edindirmeyi sağlamaktadır. Bu süreçte yardım alınacak psikoloğun iki yıllık yüksek lisans yapması ve alanında yetkin olduğunun teyidi ayrıca önemlidir.
Teşekkürler.
Rabia ARI

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat ...

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir ara...

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Öze...

FETİŞİZM BOZUKLUĞU-HÜSEYİN GÜZEY

  FETİŞİZM BOZUKLUĞU Fetişizm bozukluğu; toplumsal, meslekî veya başka önemli alanlarda işlevselliğin anlamlı rahatsızlığına ve bozukluğuna neden olan düşlemler, cinsel dürtüler ve davranışlar olarak tanımlanır (Ventriglio, Bhat, Torales ve Bhugra, 2018). Bu düşlemler, cinsel dürtüler ve davranışlar kişinin normal yaşantısını sürdürmesinde önemli ölçüde engelleyici etki ve fonksiyonel çarpıklıklara sebep olur. Fetiş kelimesi, genel literatür incelendiğinde iki temel anlama sahiptir. Bu anlamlardan ilki ve asli olanı, kişilerin doğaüstü güçlere sahip olduğunu düşündüğü ve özel bir anlam atfettiği nesnedir. Bu nesneler, genellikle onu kutsal kabul eden kişiler üzerinde yönlendirici ve kısıtlayıcı bir etkiye sahiptir. Fetiş kelimesinin literatüre 1887 yılında Alfred Binet tarafından kazandırılan ikinci anlamı ise bir kişi üzerinde erotik düzeyde çekim oluşturan cansız nesne, genital olmayan vücut uzvu veya belirli bir biçimde düzenlenmiş ortamdır. Nitekim, ilk anlamına paralel olarak ...