ANKSİYETE
Kaygı, çevresel değişikliklere ve yaşam olaylarına karşı uyuma dönük olarak verilen doğal bir tepkidir. Bireyin günlük yaşantısı içinde gerekli bir etmendir. Tehlike durumlarında hızlı karar almasına yardımcı olur ki böylesi bir kaygı hafif ve baş edilebilir düzeydedir. Anksiyete diğer ismiyle kaygı bozukluğu, sebepsiz bir tedirğinlik ve korku halidir. Anksiyete yaşayan bireylerde ‘sürekli, aşırı ve duruma uygun olmayan bir endişe durumu’ söz konusudur. Kaygı, sıkıntı, bunaltı, endişe ve korkuya benzer duyguların güdümündeki birey bu durumu ‘kötü bir şey olacakmış hissi’, ‘nedensiz bir korku’ olarak tanımlar. Bu duyguya vücutta birtakım duyumlar eşlik edebilir. Anksiyetenin bu belirtileri:
* Göğüste sıkışma hissi
* Kalp çarpıntısı
* Terleme
* Baş ağrısı, baş dönmesi, başta uyuşma ve sersemlik hissi
* Çabuk yorulma
* Uyku bozuklukları
* Kolay irkilme ve tetikte olma hali
* Midede boşluk duygusu
* Kulaklarda uğuldama, çınlama, görme bulanıklıkları
* Sık idrara çıkma
* Ellerde titreme
* Umutsuz hissetmek
* Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak sıkça görülen belirtilerdendir.
* Terleme
* Baş ağrısı, baş dönmesi, başta uyuşma ve sersemlik hissi
* Çabuk yorulma
* Uyku bozuklukları
* Kolay irkilme ve tetikte olma hali
* Midede boşluk duygusu
* Kulaklarda uğuldama, çınlama, görme bulanıklıkları
* Sık idrara çıkma
* Ellerde titreme
* Umutsuz hissetmek
* Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak sıkça görülen belirtilerdendir.
Bu belirtiler en az 6 ay sürmelidir. Eğer bu belirtiler bireyin mesleki ve ailevi yaşantısını etkiliyor, sosyal ilişkilerinde zorluklar oluşturuyor ve gününün büyük bir bölümünü bu duygular içinde geçirip duygularını kontrol edemiyor/başa çıkamıyorsa bir uzmana danışması gerekir. Görülen bu anksiyetenin sebebi genetik olabileceği gibi çevresel faktörlere de dayanabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanılan travmatik olaylar, beyindeki ‘korku işleme mekanizmalarında’ hassasiyete neden olur. Bu durum bireyi stres yaratan durumlara karşı daha duyarlı hale getirir ve normalin üzerinde strese girerek anksiyete durumu tetiklenir. Anksiyetenin bir diğer oluşum sebebi olarak beyin tarafından salgılanan serotonin ve neropinefrin adı verilen kimyasalların seviyelerindeki dengesizliklerdir. Anksiyete bozuklukları sıklıkla diğer akıl hastaları özellikle depresif bozukluk, kişilik bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu ile de ortaya çıkabilir.
Anksiyete bozuklukları psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. Bunun için gereken şey psikiyatri uzmanına başvurmaktır. Yapılabilecek ilaç tedavisiyle anksiyete semptomları giderilebilir. Bir diğer tedavi ise psikolojik terapi yöntemidir. Bu tedavi de bilişsel davranışçı terapi ve konuşma terapisiyle bireyde anksiyeteye sebep olan düşüncelerin köküne inmeye ve sorunun çözümü için farklı davranış alışkanlıkları edindirmeyi sağlamaktadır. Bu süreçte yardım alınacak psikoloğun iki yıllık yüksek lisans yapması ve alanında yetkin olduğunun teyidi ayrıca önemlidir.
Teşekkürler.
Rabia ARI
Yorumlar
Yorum Gönder