Ana içeriğe atla

Kendi Duygularımızı Anlamlandırmak Ve Depresyon- Kürşat KEŞAN



Kendi Duygularımızı Anlamlandırmak Ve Depresyon




collage art depression ile ilgili görsel sonucuDuygular, tüm hayatımız boyunca maruz kaldığımız uyaranların fizyolojimiz , biyolojimiz üzerinden bizi derinden etkilemesi üzerine hissettiğimiz ve aynı zamanda insanı diğer canlılardan ayıran en temel yetkinliklerinden biridir. Çünkü insan uyarılma sonucu hissettiği duyguyu dile getirerek bir başka bireyin duygularının uyaranı da olabilme yetkinliğine sahiptir. Ancak duygularını kontrol edebilmekte başarılı olduğunu söylemek güç. Duyguların gündelik yaşama olan etkilerini düşündüğümüzde sık duygu durum değişikliği yaşama , travmatik deneyime ait yaşamın herhangi bir noktasında ipucu algılamanın duygulara etkisi ve daha bir çok durum insanın , duygu durumunu etkilemektedir. Depresif bozukluk ise hayat kalitesini önemli ölçüde etkileyen ve yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Depresyonu etkileyen nedenlere bakmadan önce toplumda depresyona yönelik algıya bakmak bizi nedenlerine götürebiliyor. Toplum içerisinde depresyonun özellikle sosyal çevre, medya tarafından zaman zaman özendirildiği durumlar olabiliyor. Özellikle internette ‘’Depresyonda mısınız?‘’ adı altında birçok test içeriği bulmak mümkün. Ancak depresif bir duygu durum içerisinde olan her birey için bu duygunun nedeni ve anlamı farklı olabilir. Yapılan çalışmalar travmatik deneyimlerin, çocukluğun , sosyal çevrenin , mizacın depresyonu yaşamak ve atlatmak konusunda önemli olduğunu vurguluyor. Tüm bu etkenler depresif durum içerisinde iken de oldukça etkilidir ve depresif durum ile baş edemeyen bir bireyin kendine zarar verme ihtimali de ortaya çıkabilir. Bu yüzden depresif bir duygu durumunda olan bireylerin ruhsal destek alması çok daha sağlıklı olacaktır. 

Ä°lgili resimAni duygu değişimleri, bireyin kendini kötü, yorgun, umutsuz hissetmesi ve bu durumun uzun bir zaman aralığında devam ediyor olması ya da aralıklarla tekrar ediyor olması insan sağlığı için göz ardı edilmemesi gereken önemli unsurlar ve bu duygu durum içerisine girmenin başlıca sebepleridir. Bir uzman desteği almak bireyin duygusunu anlamlandırması, kendini ifade etmesi ve duygu durum bozukluğu halinden uzaklaşması için çok önemlidir. Tüm bu süreçleri kendi başına atlatabilmeyi düşünmek oldukça riskli bir durumdur. ‘Major Depresyon Hastalarında Çocukluk Çağı Travmaları ve Başa Çıkma Tutumlarının Cinsiyete Özgü Farklılıkları’ üzerine yapılan araştırmada kadınların ve erkeklerin cinsel istismara maruz kaldıklarında duygusal başa çıkma yöntemlerini kullandıkları saptanmış bu yöntemlerinde zaman içerisinde bireyi yıpratarak depresyonu tetiklediği tespit edilmiştir. Bu çalışma da bize göstermektedir ki yaşanılan duygu durumu anlamlandırmakta uzman desteği çok önemli bir unsurdur. Aksi takdirde deneyimler ile başa çıkmak için geliştirilen duygusal başa çıkma yöntemleri, savunma mekanizmaları zamanla bireyi yıpratmakta ve duygu durum bozukluğuna sürüklemektedir. Aynı zamanda unutulmaması gereken bir şey vardır ki bu da içinde bulunduğumuz her düşük enerjili, yorgun ve kötü hissettiğimiz duygulanımı depresyon ile bağdaştırmamak. Örneğin; mevsim geçişlerine karşı hassas olan bir bireyin bu dönemde kendini iyi hissetmemesi, yeni bir çevreye girmiş birinin bu duruma adapte olamaması ya da hayatındaki önemli bir rutini değişen bir birey gibi hayatın olağan akışında bir değişiklik yaşamak sıklıkla bireylere depresif olmak zorundaymış gibi hissettirebiliyor. Yeniliklere ve zor koşullara her birey aynı tepkiyi vermemektedir bu yüzden çoğu zaman adapte olamamayı ya da bir döngü içerisinde yer alamamayı depresiflik olarak değil de yaşamdaki bir yenilik olarak algılamak bireyin duygu durumunu daha da yükseltecektir. Duygularımızı kontrol edemesek de bazı durumlarda belirli duygulanımlar içerisine kendimizi sürükleyebiliyoruz. Bunun içinde yine kendi duygularımızı anlamaya çalışmak , bir uçurum kenarında değil de o uçuruma her saniye vuran dalgalar gibi bir şeylerin bizleri değiştirebileceğini, değişebileceğimizi, yeni şekiller alabileceğimizi kabullenmek duygularımızı anlamakta çok önemli. 

TEŞEKKÜRLER
Kürşat KEŞAN 


KAYNAKÇA

Türk Psikiyatri Dergisi - Major Depresyon Hastalarında Çocukluk Çağı Travmaları ve Başa Çıkma Tutumlarının Cinsiyete Özgü Farklılıkları

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik