Ana içeriğe atla

ÖLÇÜTSÜZLÜK - Melis TİMUR



ÖLÇÜTSÜZLÜK

Sevgili eylül ayı okuyucuları; sizlere en derin sevgilerimi iletiyorum., yahut sizleri dürtüyor, en derin sevgimi ise kısa mesaj olarak iletmeyi planlıyor da olabilirim. Bu hafta hep birlikte “Medyadaki Ölçüt” konu başlığı altında sohbet ediyor olacağız. 


Karakterim gereği ölçüsüzlük, bana daha cazip geliyor da olabilir. Yeter ki kendime de karşı gelmiş olayım. Anarşistlik yapalım da başkaldırmış olalım, değil mi? Peki ya biz baş kaldırmayı örseliyorsak, dikkatimizi çekiyorum, erteliyorsak demiyorum; ertelemek, var olan zamanı kademeli uzaklaştırmak benim için; peki örselemek? İtip kakmak, aşağılamak, darp ederek bizden uzaklaştırmak. En son fikirleri yüzünden bir yazarın evine girilerek kütüphanesinin dağıtılmasına şahit oldum. Soracak olursanız bizzat oradaydım. Peki ya şahit olduklarım veya okuduklarım? Ölçüt ve ölçüsüzlük... Zamanın içinde ve zamanın örseledikleri dışında; yani okyanusun ötesinde mavi ve dibe yaklaşmadan; yani büyük bir parça dürüst, bir o kadar yalın. Belki feminenen o mavi, belki daha alaca. Yazı yazmanın saklı cazibesi benim için ölçüsüzlük, hani şu medyanın mayasında karışan...

Şu anda bile ben bu yazıya emek sarf ederken, bir çare bir şeyler yapabiliriz umudu ile örgütlenirken, sosyal medyanın kısıtlanması gençlerin erişim ağının daraltılması ile ilgili 123 haberin yüklendiğini biliyor musunuz? Hangi haber ağı olursa olsun hangi iletişim biçimi ile renklenirse renklensin her zaman bahsettiğim gibi özgürlük yoksa ölçütün ö’sün den bahsedemeyiz. Milli bayramlar senin lügatinde yoksa, iki taraf birbirini yerken kalbini kaptırmak istediğine yalnızca yer veriyorsan huzur ortamının bulunması imkânsız. "2009 yılı ile ilgili rapor da geçenlerde açıklandı ve Türkiye’deki insan hakları ihlalleri de tam 47 sayfada kendisine yer buldu. Raporda Türkiye’deki basın özgürlüklerinin kullanımında karşılaşılan güçlüklere de ayrıntılı olarak yer verilmiş. Uzun uzun anlatmaya gerek mi var? Dış basına rezil olmak edinilmiş bir huy haline geldi. Bazen gün içinde sokakta bizzat sokakta olanları görürken, haberleri okuduğumda kendimi halüsinasyon görüyormuş gibi hissediyorum. Aynı şeyleri görüp aynı şeyleri algılamama gibi bir durum olamaz. Nasıl ilk okulda alfabeyi hep beraber bir sınıfın içinde öğreniyoruz. Yolsuzluk, iktidar sarhoşluğu, gasp, kültür, kadın, politika, ekonomi olumlu olumsuz daha nice konu farklı bakış açıları ile olayın özünü aynı görmeyi ya öğreneceğiz ya öğreteceğiz...


Ahhh bizzz... Medyadaki ölçüt üzerine incelemelerde bulunan, gönlü rahat etmeyen gençler açlık sınırındaki emeklilerimize “emekliye müjde” başlığı atabilecek kadar vizyonsuz gazetecilerle bu sosyal ağı paylaşmamız ne kadar acı !




TEŞEKKÜRLER
Melis TİMUR

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik