Tercih BEN'im
Bu satırları kaleme almadan önce aklımdan binlerce düşünce geçti. Öncelikle kendi tercih dönemimde yaşadığım sıkıntıları düşündüm. Fakat şu an bu yazıyı yazabilmem için yeni tercih yapacak olanların psikolojisini bilmemin daha önemli olacağına karar vererek mezun olduğum lisenin yollarına düştüm.
Resim: Ayşe Emdirme |
Mezun olduğum lisenin kapısından içeri girdiğimde ise gördüğüm manzara beni şok etti. Rehberlik servisinin önünde bir yığın insan sıra bekliyordu. Bu sırada tercih yapacak öğrenciler, onların aileleri, arkadaşları, kuzenleri vs. bir yığın kişi yer alıyordu. Ve her birinin suratında donuk bir ifade vardı. Ben ise doğruca eski rehber hocamın odasına geçip gözlem yapmak istediğimi söyledim ve aldığım izinle tercihe gelenleri gözlemlemeye başladım.
Tercih yapacak öğrenciler belirsizlik içindeydi. (Yeni sistemden kaynaklı sorunlara hiç girmeyeceğim.) Birçoğu hayal ettiği bölüm için yeterli sıralamayı yapamadığı için hayalinden vazgeçip eşin dostun tavsiyesiyle farklı bölümlere tercih yapıyordu. Birçoğu zaten hiç hayal kurmamış, kendi üzerinde baskınlık kuran kişiler ne istediyse onları yazıyordu tercihine. Çok az bir kesim hayali için mücadele etmeye çalışıyordu onların da önlerinde o kadar çok engel vardı ki, bu engelleri aşmakta çok zorlanıyorlardı.
Şahit olduğum manzaralar beni dehşete düşürmüştü. Tercih yapmaya ailecek gelip çocuğunun tek bir fikrini bile sormadan kendi istekleri doğrultusunda tercihi tamamlayıp giden aileler gördüm. En acıklısı da bu esnada tercih yapacak olan öğrencinin suratındaki donuk ifadeydi. Sanki bu hayatı kendisi yaşamıyor sanki o bedene emanetmiş gibi bakıyordu etrafına...
İşin aslı bütün bunları gördükçe bu yazıda değinmem gereken şeyin “Asıl tercih sahibinin kim olduğu?” sorusunun cevabı olduğuna karar verdim. Ve sorunun cevabı hiç şüphesiz tercih yapacak öğrenciydi. Ve o öğrencinin bu “tercih BEN'im” diyebilmesiydi. Fakat günümüz şartlarında öğrencinin bunu diyebilmesi için bütün özgüveni, öz bilinci elinden alınıyordu. Biz psikologlar ve psikoloji öğrencilerine düşenin ise kendi içlerindeki özgüveni kazanmaları sağlamak olduğunu anladım.
İşte bu sebeple bütün bunları yazmaya karar verdim. Sözüm tercihin asıl sahiplerinedir, sevgili okurlar. Eğer çevrenizde tercih yapacak bir birey varsa ona “bu tercih senin tamamen sana ait" demelisiniz. Çünkü onun yapmış olacağı bu tercih bütün hayatını etkileyebilir ve bütün hayatının başkalarının tercih ettiği şekilde olması onun için tam bir kâbus olur.
Bir birey için en acıklı şey onun duygularını hiçe saymaktır, zannediyorum. Maalesef ki tercih döneminde bu çok sık yapılıyor. Sevgili okurlar, sizden ricam bir bireyin duygularının hiçe sayıldığını gördüğünüzde sessiz kalmayın ve unutmayın acil durumlar sadece fiziksel sağlık sorunlarında değildir. Psikolojik sorular da acil müdahale gerektirebilir.
Esen kalın...
TEŞEKKÜRLER
Ayşe EMDİRME
Yorumlar
Yorum Gönder