Ana içeriğe atla

BİR BİLİM DALI OLARAK PSİKOLOJİ- Seda ULUDAĞ



BİR BİLİM DALI OLARAK PSİKOLOJİ


Psikoloji; insan ve hayvanların zihinsel süreçlerini araştıran; duygu, düşünce ve davranış bütünlüğünün işleyişini inceleyen bir bilim dalıdır. 

Psikolojinin tarihsel sürecini inceleyecek olursak, ilk olarak temellerinin Antik Yunan'da atılmış olduğunu görürüz. Antik Yunan'da yaşayan filozofların; insanlar hakkında sordukları ve sorguladıkları bilgiler, felsefenin getirdiği bir arayış iken, aslında psikoloji biliminin de başlangıcı olmuştur. Örneğin; Sokrates, bilginin doğuştan gelip gelmediğini sorgulamış ve nihayetinde doğuştan gelen bilgilerin olduğunu savunmuştur. Descartes, akıl yoluyla bilginin elde edilebileceğini ve zihnin doğuştan düşünce barındırdığını savunmuştur. Farabi, insan aklında sezgisel olan doğuştan bilginin varlığını kabul etmiştir. (Elbette, doğuştan bilginin olmadığını ve bilginin tecrübeyle elde edileceğini savunan filozoflar da bulunmaktadır: Örneğin; John Locke) Felsefe tarihinin bu ünlü düşünürleri, insanla ve insan aklıyla ilgili yani bilişsel fonksiyonların işleyişiyle alakalı meraka kapılarak ilk sorgulamaları başlatmışlardır. 

Bu sorgulamalarda bulunarak, insan biliminin gelecekte ki önemli nüanslarının araştırılması adına büyük bir girişimde bulunmuşlardır. Psikolojinin gelişiminde felsefe ve tarihi olaylar büyük önem arz eder. Tarihte yaşanan savaşlar, göçler, başarılar, önemli kişilikler, sanatçı ruhlar, bilim insanları; sorgulayan insanlar tarafından keşfedilmek istendikçe evren, insan var oluşu, insanın sahip olduğu özellikler ve yetiler, fikirlerin nasıl oluştuğu, bilginin nereden geldiği, sanatın nasıl meydana geldiği, diğer canlıların şaşırtıcı ve insana benzeyen özellikleri geniş kapsamlı bir ilgi alanı oluşturmuş ve merak edilenler ilk önce ilkel yöntemlerle daha sonra deneysel çalışmalarla günümüzün en çok rağbet gören alanlarından biri olan "Psikoloji"yi bugün ki şanına kavuşturmuştur. İnsanın kendi mekanizmalarının ve diğer canlı oluşumların mekanizmalarının işleyişini merak etmesiyle başlayan bu serüven, psikoloji alanında önemli kişiliklerin doğuşuna da neden olmuştur. 

Freud, Jung, Adler, Skinner, Bandura, Beck gibi şahıslar bu alana katkıda bulunmuş önemli isimlerden sadece bazılarıdır. Freud'un "Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.", "Her insan gördüğü rüyanın tabiridir.", "Zayıf noktalarınızdan güçlü yanlarınız doğacaktır." sözleri, insanla ilgili çıkarımlardan doğan ve psikolojide değer gören "çocukluk, rüya ve zayıf noktalar" kavramlarının o günden bugüne kadar halen tartışılan önemli detaylarıdır. Psikolojiye katkı sağlamış olan bu ünlü kişilikleri araştırdığınızda, her birinin kendi çocukluklarından itibaren yaşadıkları önemli olayların detaylarını keşfettiklerini ve bu detaylar hakkında önemli bilgileri bizlere sunduklarını göreceksinizdir. Yani her biri farklı yaşanmışlıklarıyla beraber psikolojiye farklı bakış açıları kazandırmış ve psikolojinin geniş bir perspektife sahip olmasını sağlamışlardır. O yüzden, bu ünlü kişiliklerin hayatlarını araştırmak da bizler için önemli olacaktır. 


TEŞEKKÜRLER
Seda ULUDAĞ

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle