BİR BİLİM DALI OLARAK PSİKOLOJİ
Psikoloji; insan ve hayvanların zihinsel süreçlerini araştıran; duygu, düşünce ve davranış bütünlüğünün işleyişini inceleyen bir bilim dalıdır.
Psikolojinin tarihsel sürecini inceleyecek olursak, ilk olarak temellerinin Antik Yunan'da atılmış olduğunu görürüz. Antik Yunan'da yaşayan filozofların; insanlar hakkında sordukları ve sorguladıkları bilgiler, felsefenin getirdiği bir arayış iken, aslında psikoloji biliminin de başlangıcı olmuştur. Örneğin; Sokrates, bilginin doğuştan gelip gelmediğini sorgulamış ve nihayetinde doğuştan gelen bilgilerin olduğunu savunmuştur. Descartes, akıl yoluyla bilginin elde edilebileceğini ve zihnin doğuştan düşünce barındırdığını savunmuştur. Farabi, insan aklında sezgisel olan doğuştan bilginin varlığını kabul etmiştir. (Elbette, doğuştan bilginin olmadığını ve bilginin tecrübeyle elde edileceğini savunan filozoflar da bulunmaktadır: Örneğin; John Locke) Felsefe tarihinin bu ünlü düşünürleri, insanla ve insan aklıyla ilgili yani bilişsel fonksiyonların işleyişiyle alakalı meraka kapılarak ilk sorgulamaları başlatmışlardır.
Bu sorgulamalarda bulunarak, insan biliminin gelecekte ki önemli nüanslarının araştırılması adına büyük bir girişimde bulunmuşlardır. Psikolojinin gelişiminde felsefe ve tarihi olaylar büyük önem arz eder. Tarihte yaşanan savaşlar, göçler, başarılar, önemli kişilikler, sanatçı ruhlar, bilim insanları; sorgulayan insanlar tarafından keşfedilmek istendikçe evren, insan var oluşu, insanın sahip olduğu özellikler ve yetiler, fikirlerin nasıl oluştuğu, bilginin nereden geldiği, sanatın nasıl meydana geldiği, diğer canlıların şaşırtıcı ve insana benzeyen özellikleri geniş kapsamlı bir ilgi alanı oluşturmuş ve merak edilenler ilk önce ilkel yöntemlerle daha sonra deneysel çalışmalarla günümüzün en çok rağbet gören alanlarından biri olan "Psikoloji"yi bugün ki şanına kavuşturmuştur. İnsanın kendi mekanizmalarının ve diğer canlı oluşumların mekanizmalarının işleyişini merak etmesiyle başlayan bu serüven, psikoloji alanında önemli kişiliklerin doğuşuna da neden olmuştur.
Freud, Jung, Adler, Skinner, Bandura, Beck gibi şahıslar bu alana katkıda bulunmuş önemli isimlerden sadece bazılarıdır. Freud'un "Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.", "Her insan gördüğü rüyanın tabiridir.", "Zayıf noktalarınızdan güçlü yanlarınız doğacaktır." sözleri, insanla ilgili çıkarımlardan doğan ve psikolojide değer gören "çocukluk, rüya ve zayıf noktalar" kavramlarının o günden bugüne kadar halen tartışılan önemli detaylarıdır. Psikolojiye katkı sağlamış olan bu ünlü kişilikleri araştırdığınızda, her birinin kendi çocukluklarından itibaren yaşadıkları önemli olayların detaylarını keşfettiklerini ve bu detaylar hakkında önemli bilgileri bizlere sunduklarını göreceksinizdir. Yani her biri farklı yaşanmışlıklarıyla beraber psikolojiye farklı bakış açıları kazandırmış ve psikolojinin geniş bir perspektife sahip olmasını sağlamışlardır. O yüzden, bu ünlü kişiliklerin hayatlarını araştırmak da bizler için önemli olacaktır.
TEŞEKKÜRLER
Seda ULUDAĞ
Yorumlar
Yorum Gönder