ZİHNİMİZE TAKILAN MEGAFON
Tabular hepimizin bildiği gibi genel olarak kültürden kültüre farklılık gösteren yasaklar ve yaptırımlardan oluşmakta. Bu yasaklar ve yaptırımlar birçok insanın kendi benlikleriyle konuşmalarına engel olmaktadır.
İşin aslı bu yazıyı neden yazdığıma gelecek olursak; okuduğum bir makalede rastladığım bir bulgu beni bu konu üzerine düşünmeye itti. Ve düşüncelerimi sizinle de paylaşmak istedim. Makalede “ bir toplum ne kadar az gelişmişse ve ne kadar çok itaate önem veriyorsa” o kadar çok tabusunun olduğu belirtilmişti. Bu bulgu üzerine gelişmemiş bir toplumun özelliklerini düşünmeye başladım.
Gelişmemiş bir toplumda insanların fikirlerine değer verilmiyordu. İnsanlar kendi istek ve arzularından ziyade başkalarının onlara dayattığı gibi yaşamaktaydılar. Bu durum ise onların başkalarına itaat etmesine ve koyulmuş kurallara sorgulama yapmaksızın uymasına sebep oluyordu. İşte bunların bir araya gelmesi de tabuların büyük bir kısmının oluşmasını sağlıyordu. Tabuların kültürden kültüre farklılık göstermesinin en büyük sebebi de buydu aslında.
Daha sonra tabuların bir insana ne tür zararlar verebileceğini düşündüm ve kendimden yola çıkarak şu kanıya vardım; kız çocuğu bunu yapmaz, toplum içinde böyle konuşulmaz vb. tabular yüzünden kendim gibi olmayı bırakıp herkesin olması gerektiği gibi biri olmak için çaba harcamışım. Kendi fikirlerimi söylemek yerine “şimdi ne söylenmesi gerekiyor diye düşünüp o an söylenmesi gereken şeyleri” söylemişim. Kısacası tabuları “dünyanın sırtıma yüklemiş olduğu bir yük” haline getirip o yük ile yaşamasını öğrenmişim. Bütün bunlar olurken de zihnimin derinliklerinde yatan “ben”i susturmuşum.
Kısacası sevgili okurlar, ben kendi hayatımdaki tabuları düşündüğümde büyük bir hüsrana uğradım ve kendimi en iyi ifade ettiğim yerin yaptığım resimler olduğunu bildiğim için sizlere yazımın hemen yakınında göreceğiniz resmi bırakıyorum. ve son olarak sizlere şu cümlelerle veda ediyorum.
Hayatınız boyunca size dayatılan tabuları sırtınıza yük etmektense zihninizin derinliklerinden gelen, benliğinizi yansıtan sese bir megafon bağlayın ve bırakın bu ses sizin dünyanıza yön versin. Dünyayı yük haline getirmektense dünyanızı seslendirsin.
Esen kalın…
TEŞEKKÜRLER
Ayşe EMDİRME
Yorumlar
Yorum Gönder