Ana içeriğe atla

TABU- Melis Timur





TABU


"Deprivation Of Freedom Of Expression" - Paulo Zerbato/2011


      
Polinezca’da günah dense de  bence sicili temiz bir kelime “tabu”
Kökeni Fransızca olduğundan mı bilinmez o soğuk duvarlar sarmış gibi davranılır bu kelimeye. Ön yargılarımız sarıp sarmalar kelimeyi... Ya da kelimemizin mayası zaten onlardır.
Peki hayata karşı sert kurallar koymak mı? Yoksa hayatın sana karşı sert kurallar koyması mı bu özveri ?

Eskiler bilir; bir replikas şarkısından daha mı fazlası bu kelime? Daha kalkınmışı ya da daha mı sosyalisti? Yurtsuz bir durumu da var tabunun sığdıramadık onu bir türlü sözlüklerimize...
Düşüreceğiz, kaldıracağız, sağa sola yatıracağız; sonunda, Türkçe bir kelime ile kucaklayacağız onu...
Çıkıntı dedik olmadı...Çizgisel dedik daha bir tatmin olduk sanki tartıştık tartıştık...
İlkel kavimler dinsel inanışlarını tabu ile betimledi,kutsal kabul gören yapılar tabuyu üzerine örttü.
Benim için korku ile saygı duyulan her şey onda bir adres buldu.
Dokunulması ya da kullanılması yasak olanlar bir liman edindi kendine burada.

Kutsal olanı özel kılma fikrinden oluştuğunu yalanlamak dürüstçe değil bence. Bilip de ifade edemediklerimiz arasında kendileri  devasal bir yer kaplar. Makale sahibi yazarlarımızın da birçoğu bu kelime için benimle aynı görüşte. Evet evrensel inanış biçimlerine bu kelimeyi örselemek tarzım değil. Bu sebeple bunu psikolojik temellendiriyorum.  Ve fikrimde ısrarcıyım; insanlığın doğa olaylarını açıklayamamasına bunu sebep gösteriyorum. Doğa olaylarını açıklayamama sadece psikolojik temelli, bu duvarın projesini çizmek. Çarpık ilişkiler, kadın cinayetleri, LGBT üyelerine hastalıklı göz ile bakmak...Ve keşke bunları yaşamasaydık diyeceğimiz çevremizde şahit olduğumuz çirkinlikler...

Bizler tabu içerisinde tabular olan cümlelerle büyüdük. Bizi büyüten anne babalar bunları duydu. Dersimize giren öğretmen bunları duydu. Devleti yöneten siyasetçiler bunları duydu. Yerleşen bir çarpıklık içerisinde maalesef ki bunları düzeltmek, adeta bir devrim yapmak!
Kadının yüksek sesle gülmesinden rahatsız olunan bir ülkede tabu ile ilgili köşe yazmaya çalışmak da psikolojik bir tabuya benliğini itmektir, emin olun.

TEŞEKKÜRLER
Melis Timur

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik