Ana içeriğe atla

MUTLULUĞUN TABUSU- Seda ULUDAĞ


MUTLULUĞUN TABUSU

Tabuların sadece negatif olması gerekmez. Ancak çoğu zaman insan negatif tabular yaratır. Ve inşa ettiği her tabu, insanı eninde sonunda yıkıma sürükleyebilir. Şöyle ki; günümüzde sosyal medyanın da büyük katkısıyla mutlu insan hayatları, herkesin hayalindeki hayatı yaşayan insanları görüyoruz. Kapitalist sistemin coştuğu bir zamandan geçmekteyiz. İnsanlığın en büyük tabusu ise "daima mutlu olma arzusunun" tabusudur. Sanıyoruz ki daha çok para kazanınca, güçlü olunca, fazla eşyaya sahip olunca, mükemmel vücutlara sahip olunca çok mutlu olacağız. Acı olanı ise neden zengin olmak istediğimizi ve neden en iyi olmak istediğimizi tam olarak bilemeyiz. Bunun nedeni diğer insanlara benzemek ve onlar gibi olunca mutlu hissetmek olmamalıdır.


Mutluluğu başkalarına başladığımızda kendimizi yeniden ötelemiş oluruz ve asla kendi hislerimizi yaşatamayız. Her şeyi mutlu olmak icin yapıyoruz ve ne yazık ki her yaptığımız şeyin sonucunda mutluluk beklentisine giriyoruz. Insan ruhunun beklenti ihtiyacı ve açlığı başına fazlaca dert açmaktadır . Çoğu konuda olan ac gözlülüğümüz bu konuda da boy göstermektedir. Bu yüzdendir ki yeni nesil sürekli depresyona giriyor ve hep stresli bir yaşama sahip. Çünkü yaptığımız işlerin sonucunun hep iyi olmasını bekliyoruz. Bugüne kadar yazılmış olan kişisel gelişim kitapları ve usulsüzce konuşan eğitimsiz insanlar daima başarılı olabileceğimizi ve ismini duyuracak insanlar olabileceğimizi anlattılar bizlere. Kimse başarısızlığın da başarı kadar mevcut olduğunu söylemedi. Pişmanlığın da insanlığın bir parçası olduğunu söylemedi. Elbette beklentisiz olmamız pek olası değil ve bu tabuyu komple yıkalım demek yanlış olur ancak bu mutluluk tabusunu mutsuzluk ihtimalini de göz önünde bulundurarak yasarsak daha gerçekçi bir dünyada bulabiliriz kendimizi ve beklentilerimiz sonucunda çok mutlu olamasakta en azından yıkımlardan kendimizi korumuş oluruz.

TEŞEKKÜRLER
Seda ULUDAĞ

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle