MUTLULUĞUN TABUSU
Tabuların sadece negatif olması gerekmez. Ancak çoğu zaman insan negatif tabular yaratır. Ve inşa ettiği her tabu, insanı eninde sonunda yıkıma sürükleyebilir. Şöyle ki; günümüzde sosyal medyanın da büyük katkısıyla mutlu insan hayatları, herkesin hayalindeki hayatı yaşayan insanları görüyoruz. Kapitalist sistemin coştuğu bir zamandan geçmekteyiz. İnsanlığın en büyük tabusu ise "daima mutlu olma arzusunun" tabusudur. Sanıyoruz ki daha çok para kazanınca, güçlü olunca, fazla eşyaya sahip olunca, mükemmel vücutlara sahip olunca çok mutlu olacağız. Acı olanı ise neden zengin olmak istediğimizi ve neden en iyi olmak istediğimizi tam olarak bilemeyiz. Bunun nedeni diğer insanlara benzemek ve onlar gibi olunca mutlu hissetmek olmamalıdır.Mutluluğu başkalarına başladığımızda kendimizi yeniden ötelemiş oluruz ve asla kendi hislerimizi yaşatamayız. Her şeyi mutlu olmak icin yapıyoruz ve ne yazık ki her yaptığımız şeyin sonucunda mutluluk beklentisine giriyoruz. Insan ruhunun beklenti ihtiyacı ve açlığı başına fazlaca dert açmaktadır . Çoğu konuda olan ac gözlülüğümüz bu konuda da boy göstermektedir. Bu yüzdendir ki yeni nesil sürekli depresyona giriyor ve hep stresli bir yaşama sahip. Çünkü yaptığımız işlerin sonucunun hep iyi olmasını bekliyoruz. Bugüne kadar yazılmış olan kişisel gelişim kitapları ve usulsüzce konuşan eğitimsiz insanlar daima başarılı olabileceğimizi ve ismini duyuracak insanlar olabileceğimizi anlattılar bizlere. Kimse başarısızlığın da başarı kadar mevcut olduğunu söylemedi. Pişmanlığın da insanlığın bir parçası olduğunu söylemedi. Elbette beklentisiz olmamız pek olası değil ve bu tabuyu komple yıkalım demek yanlış olur ancak bu mutluluk tabusunu mutsuzluk ihtimalini de göz önünde bulundurarak yasarsak daha gerçekçi bir dünyada bulabiliriz kendimizi ve beklentilerimiz sonucunda çok mutlu olamasakta en azından yıkımlardan kendimizi korumuş oluruz.
TEŞEKKÜRLER
Seda ULUDAĞ
Yorumlar
Yorum Gönder