Ana içeriğe atla

DAHA FAZLA FİKİR İSTİYORUM- Ali Hayran KİLİSLİOĞLU

DAHA FAZLA FİKİR İSTİYORUM


PAULO zerbato peace of mind ile ilgili görsel sonucu
Birçok insan bildiği bütün doğruların aslında koca bir yalan olma ihtimalini düşünmüştür. -Bu bir düşünce tohumu, bu bir başlangıç.-
Bu tohumu, bazı insanlar sulamaya başlıyor; işte o tohum aslında senin ruhun; yani, düşüncelerini yeniden inşa etmenin, kendini yeniden yaratmanın belki de tek yolu. İnsan her şeyin yalan olma düşüncesiyle kesin doğruyu aramak ve belki de saf olan gerçeğe bulmak kaygısıyla bunca teknolojiyi geliştiriyor ancak kümülatif bilgi bize her zaman yarar sağlayamıyor. Gelişmiş teknolojinin bilgisini bir önceki nesilden alırken onların sadece teknolojisini değil; fikirlerini, idollerini, inançlarını da beraber alıyoruz. Yani dünyayı yeniden inşa etmek için kendi hakikatimizi, bilmediğimiz bir ruha teslim ediyoruz .


Yakın zamanda bir psikologa Instagram'da yeni gelen, "bana soru sorun" yazısına, takipçisi şöyle bir soru soruyor: Bilişsel davranışçı terapide sizi en çok zorlayan psikolojik rahatsızlık nedir? Altına da bazı hastalıkları yazmış, bunlardan hangisidir? Psikolog da "Beni en çok zorlayan şey, düşünmeyi bilmeyen danışandır." cevabını veriyor.


Düşünce bir tohum, bir özdür. Eğer bir insan nasıl düşüneceğini öğrenmemişse o kişi aldığı dünya mirasını alıp değiştirmeden kullanmaya devam edecektir. Böyle birinden düşüncesini ve davranışlarını değiştirmesini beklemek zordur. Düşünce bir tohumdur. Ve ancak tohum olursa gelecekte meyve olur. Ve eğer tohum yoksa, onu var etmenin yollarına bakılmalıdır


Peki ya biz düşündüğümüz halde neden alışkanlıklarımıza devam ediyoruz?

Neden dünyada birçok din varken ailemizin dininin en doğru din olduğunu ve o ailede dünyaya gelmeyi bir şans olarak görüyoruz? Aslında düşünüyoruz ancak kapalı kapılar ardında, kafamız yastıkta ,düşünce geçirmez yorganların altında düşünüyoruz. Belki biraz haykırıyoruz fikirlerimizi ama birkaç arkadaşa anlatmakla kalıyoruz.


Bir saz yapım atölyesinde bir amca bana "Eğer saz çalmayı öğrenmek istiyorsan her şeyden evvel dinlemeyi iyi öğrenmelisin." demişti. Eğer en doğru olan, en ideal olan düşünceye sahip olduğumuzu düşünüyorsak bunun en temel sebebi gün başına tanıştığımız, konuştuğumuz insan sayısının çok az olmasından kaynaklanıyor.


Evet, düşünce bir tohumdur. Ve o tohumu büyüten ve filizlendiren en temel şey kendini her zaman farklı fikirlere maruz bırakmaktır. Atalarımızın izleri üzerimizde hep olacaktır. Geleneklerimizi çoğu zaman devam ettireceğiz ancak fikirlerinizin sıhhati için evinizden, köyünüzden ve yorganına altından çıkmanız gerekir.


Özgürlük için yargılamadan dinleyelim...

TEŞEKKÜRLER
Ali Hayran KİLİSLİOĞLU

Yorumlar

POPÜLER YAZILAR

GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM: FRACTURED- DORUKHAN SAĞLAM

  GERÇEKLE HAYALİN BİRBİRİNE GİRDİĞİ BİR FİLM:  FRACTURED Beynimize ne kadar güvenebiliriz? Biz mi beynimizi yönetiriz yoksa o mu bizi yönetir? Zihnimiz gerçekleri bile saptırabilecek kadar güçlü müdür?  Fractured filmi boyunca işte tam da bu soruları soracaksınız kendinize. Zaman zaman ne olduğu konusunda karmaşaya düşebilir, ne olduğunu tam anlamlandıramayabilirsiniz. Kimi zaman ise tam her şeyin açıklandığını düşündüğünüzde bir sonraki sahne tüm fikirlerinizi altüst edebilir. Gizem, gerilim ve psikoloji konulu filmler ilginizi çekiyorsa bu film tam da size göre olacaktır. Film, evli bir çiftin yolculuğu ile başlamaktadır. Ray ve Joanne Monroe ufak kızları Peri ile birlikte seyahat ederken bir benzin istasyonunda mola verirler. Bu benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kızları bir kaza geçirir. Peri inşaat alanının kenarında dururken bir köpek gelir, Ray köpeği korkutmak için taş atsa da köpek Peri’nin üzerine giderek onu korkutur ve korkarak geri kaçan Peri inşaat çukuruna düşer

GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM)- ÖZGE CEYLAN

  GOOD WİLL HUNTİNG(CAN DOSTUM) Good Will Hunting  Türkçe ismi ile Can Dostum    Matt Damon  ve  Ben Affleck 'i n senaryosunu yazmış olduğu,   Robin Williams ’ın başrolünü oynadığı Oscar Ödülü almış bir filmdir.  Film de yer alan oyuncu Matt Damon ve Ben Affleck Hollywood Sinema dünyasında önemli bir noktaya gelmekle beraber Film ile En iyi Senaryo ödülünü almışlardır Bu ödül ile birlikte sinema yaşamının bir çok alanında yer almışlar ve performanslarını sergilemişlerdir. Geçmişten günümüze filmler ele alındığında psikoloji, eğitim gibi insan ve toplumu ele alan birbirinden farklı birçok alanda filmlerden yararlanmaktadır. Bu nedenle  psikoloji sahasında da kullanılmaktadır  Filmler baktığımız zaman bireyin yaşamını yansıtmak ile beraber kimi zaman kişilerin gerçek yaşam öyküsünden yararlanılarak oluşturulmaktadır.   Filmler alanda fazlasıyla kullanılmaya başlamaktadır şöyle ki sinema terapisi terapi içerisinde yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda filmlerin insan

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN- Ezgi KAYA

YUNAN MİTOLOJİSİNDE KADIN Yunan Mitolojisi’nde sık sık karşımıza kadınlar, tanrıçalar çıkar. Hatta bu kadınlar güç savaşçılık ve sembolleri ile bazen erkekleri bile saf dışı bırakabilirler. Örneğin savaşçı, güçlü kimliği ile tanınan Zeyna çok güçlü bir karakter ve mükemmel bir savaş zekâsına sahiptir. Anlatılanlara göre Zeyna o kadar güçlü bir Tanrıçadır ki Tanrıların bile zapt edemediği atlara biner, onlarla uzak diyarlarda savaşır. Baş Tanrı Zeus ve yine güçlü bir karakter olan hikmet tanrıçası, Zeus’un ilk karısı Metis’in kızı olan Athena zekâ ve strateji tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda Athena sanat ve ilham tanrıçası olarak da bilinir.  Yunan Mitolojisi efsanelerinde de kadın ve kadının mucizeleri sık sık anlatılır. Örneğin Athena’nın Zeus’un kafasının içinden çıktığı ve bu yüzden de Baş Tanrının bütün özelliklerini aldığından bahsedilir. Zeus’un kafası yarılır ve ortaya dans eden, güzelliği ile insanlara ilham veren tanrıça Athena ortaya çıkar ve bütün ölümsüzle

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ-ROJDA ÇELİK

SIGMUND FREUD VE AŞKIN PSİKOLOJİSİ Aşk şairlerin uydurmasıdır, demiştir Ursula K. Le Guin Malafrena adlı romanında. Peki, şairlerin anlam yüklemeleri sonucu mu aşk insan hayatında bu kadar değerli olmuştur, yoksa aşkın insan hayatında bu kadar değerli olması mı şairleri yazmaya yöneltmiştir. Bu soruların cevabını bilmemekle beraber gelin Freud’un “Aşkın Psikolojisi” kitabını inceleyerek bu konuya ışık tutmaya çalışalım. Freud denince hemen hemen herkesin aklına cinsellik gelir. Çünkü psikoloji ile ilişkili çoğu kavramı cinsellik temelinde açıklamıştır. Aşk kavramı da bunlara dâhildir.  Freud’un yaşadığı dönemde cinsellik, toplumun ahlaki değerlerinden dolayı baskıya maruz kalıyordu. Evlenmeden yaşanan cinsel birliktelikler hoş karşılanmıyor ve ayıplanıyordu. Cinsellikten açıkça söz etmek bile mümkün değildi. Bu durumun getirdiği cinsel eğitim yetersizliği hem erkek hem de kadının yaşantısında zorluklara neden oluyordu. Günümüzde de bu durumun geçerliliğini koruduğunu biliyoruz. Özellik