İnsanlar sürekli olarak kendilerine benlik icat etme peşindedir. OSHO, ‘’ Sır’’ adlı kitabında ‘’ icat edilen benlik asla gerçek benlik olamaz. İcat edilenin bir gün gerçeğe dönüşme olasılığı hiç yoktur. Gerçek benliğin icat edilmesi değil keşfedilmesi gerekir.’’ der. Fakat biz insanlar toplumun görüşlerine göre, ailemizin istekleri doğrultusunda vb. dış etmenlerin etkisiyle kendi benliğimizden tamamen bağımsız olarak davranış değişikliğine uğrar ve yeni benlikler icat ederiz. Oysa asıl olması gereken Osho’nun da dediği gibi dış etmenlerin etkisiyle bir benlik icat etmektense kendi benliğimizi keşfe çıkmaktır.
Kendi benliğimiz, zihnimizin derinliklerinde yatan asıl özümüzdür. Keşfin bir gün gerçekleşeceği yer işte o özdür. İnsan özünü bulabilmek için zihninin derinliklerine inip toplumun etkisiyle değişime uğramamış kısma ulaşması gerekir.
İnsan zihninin derinlikleri benim gözümde bir çarka benzer. Her bir düşünce ve davranış insan zihninin derinliklerinde yer alan bir çarktır. Bilindiği üzere bir çark hareket etmeye başladığında bir sonraki çarkı da harekete geçirir. Bu şekilde bütün çarkların hareketi aslında birbiri ile bağlantılıdır. İnsan zihninde oluşan bir düşünce veya davranış diğer bir düşünceyi veya davranışı da etkileyerek harekete geçmesini sağlar. Zihnimizin derinliklerinde oluşan bir düşünce bir sonraki düşünceyi doğurabilir veya bir sonraki düşünceyi etkileyebilir. Aynı şekilde bir davranışımız diğer bir davranışımıza sebep olabilir veya diğer bir davranışımızı etkileyebilir. Farkına varmadan yapmış olduğumuz davranış değişikliklerinin de temelinde bu durum yer alır. Kısacası davranış değişikliklerimiz çarkın hareket etmesi gibidir.
Bir çark hareket etmeye başladığında dış bir etmen çarkın yönünü değiştirirse bütün çarkların hareket yönü değişir. İşte toplumun davranışlarımız üzerinde böyle bir etkisi vardır. İnsan zihninin derinliklerinde yer alan özüne ait bir davranış toplumun etkisi ile değişime uğradığında bu durum o kişinin farkına bile varmadan daha sonraki oluşacak olan birçok davranışını etkiler. İşte bu etiler sonucunda harekete başlayan çarklar icat edilen benliği temsil eder.
Eğer insan kendi zihninde yer alan çarkların ( düşünce ve davranışların ) yönünü kendisi belirlerse gerçek benliğine ulaşmış olur. Gerçek benliğine ulaşmış bir zihne dışarıdan bir etkinin yapılması çok zordur. Gerçek benliğe sahip olan kişilerin çarkları sadece kendi istekleri doğrultusunda döner. İşte bu benliğe de Osho’nun değimi ile ‘’keşfedilmiş benlik’’ denir.
Fakat gözden kaçırılmaması gereken bir husus vardır. İnsan zihni için değişim (çarkların hareketi) bazı sebeplerden dolayı yavaşlayabilir. Bu sebeplerin başında kalıp yargılar gelir. Kalıp yargılar davranış ve düşünce değişimlerini zorlaştırır. ( çarkları köreltir hareketini zorlaştırır.) bir diğer sebep ise ön yargılardır. Ön yargılar da aynı kalıp yargılar gibi davranış değişikliklerinin önünde bir engeldir. Ve değişimi etkileyen bunlar gibi birçok sebep bulunmaktadır.
İnsan zihni için düşünce ve davranış değişikliği çok önemlidir. Değişimin sürekli olması zihni aktif kılar ve geliştirir. Pasif kalan zihinde bir süre sonra daralmalar yaşanır. Bu durum, çarkların körelip dönememesine çok benzer. Değişimi yavaşlatan etmenler, çarkları körelten etmenlerdir ve körelmiş çark aktifliğini kaybeder.
Biz insanlar, davranış ve düşüncelerimizi kalıp yargılardan, ön yargılardan veya dış etmenlerden uzak tutarak kendi özümüze göre değişime uğratmamız gerekir. Ancak böylelikle gerçek benliğimizi keşfetmiş olabiliriz.
Sevgili okurlar, sizlere ‘’ kendi benliğinizi’’ keşfetmiş olduğunuz bir hayat diliyorum. Umarım zihniniz kendi benliğiniz doğrultusunda aktif bir çark gibi dönmeye devam eder. Esen kalın…
TEŞEKKÜRLER
AYŞE EMDİRME
Yorumlar
Yorum Gönder